MANİSA - Çalıştığı fabrikada uğradığı cinsel saldırıyı şikayet ettiği için işten atılan ve verdiği mücadele sonucu işe iade davasını kazanan Zuhal Güneş, "Sesimizi çıkarmadığımız sürece tacizler ve tecavüzler kadınların ensesinde olacak" dedi.

Manisa Organize Sanayi’de bulunan Valfsel A.Ş.'de sekreter olarak çalışan Zuhal Güneş, maruz kaldığı müdürünün cinsel saldırısını şikayet ettiği için işten çıkarılmıştı. İşten atılmasının ardından fabrika önünde Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu ile birlikte nöbet eylemine başlayan ve yaklaşık 50 gün direnen Güneş, şirkete karşı açtığı "işe iade" davasını kazandı. Güneş, uğradığı haksızlıktan ötürü tazminat hakkı ve süreç içerisinde ödenmeyen maaşlarını alacak.

TANIKLAR DİNLENECEK

Öte yandan nöbet eylemleri sürerken, Zuhal Güneş’in şikayetini değerlendiren savcı “yeterli delil olmadığını” iddia ederek, takipsizlik kararı vermişti. Bunun üzerine Güneş, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu ile birlikte kararına itiraz ederken, Manisa 2. Sulh Ceza Mahkemesi davayı yeniden açtı. İlk duruşmada tanıklar dinlenirken, bir sonraki duruşma ise 6 Nisan tarihinde görülecek. Duruşmada, Güneş'in yaşadığı olaya şahit olan tanıklar dinlenecek.

'YALANLAR ORTAYA ÇIKTI'

Davayı kazanmasında etkili olan durumun doğruların ortaya çıkması olduğunu ifade eden Güneş, "Biz doğruları söylüyorduk. Karşı tarafın yalanları ortaya çıktı. Beni itham ettikleri suç şirket sırlarını üçüncü kişilere sızdırmaktı. Ama bununla ilgili bir kanıtları yoktu. Resmiyette beni işten attıkları madde de farklı bir maddeydi. 'Şirket yöneticileri hakkında küçük düşürücü iddialarda bulunduğum' iddiasıyla beni attılar. Ben doğruları söyledim ve kazandım" dedi.

Kadın dayanışmasının önemine de dikkat çeken Güneş, "En büyük etkenlerden biri de kadın dayanışmasıydı. Türkiye genelinde eş zamanlı olarak birçok eylem yapıldı. Kadınların birlikte olması, yanımda durmaları büyük bir kamuoyu oluşturdu. Bunun etkisi çok büyük" diye konuştu.

'KADINLAR YALNIZ OLMADIĞIMI GÖSTERDİ'

Yaşadığı süreci anlatan Güneş, psikolojik olarak zor günler geçirdiğini belirtti. Güneş, "Zor bir süreçti benim için. Tabi tek başıma olmadığım için atlattım. Başta ailem olmak üzere birçok insan destek oldu. 72 yaşındaki babam her gün fabrikanın önündeki eyleme geldi. Sonra kadınlar her zaman yanımdaydı. Bu çok önemliydi çünkü yalnızlaştırıldım o süreçte. Fabrikadaki arkadaşlarıma, herkese baskı uyguladılar. Sıkıntılı günleri atlattık. Kredi borcum vardı. Eşimden ayrıyım, iki çocuk okutuyorum tek başıma. Maddi sıkıntılar çektim. Gidip lokantada çalıştım, paspas yaptım ve bundan hiç gocunmadım. Hayatım bir şekilde devam etti. Çünkü kadın dayanışması vardı. Asla yalnız olmadığımı Türkiye'nin dört bir yanından kadınlar bana gösterdiler" dedi.

Davanın devam ettiğini belirten Güneş, "İşe iade davasını kazanmam benim için olumlu bir durum oldu. Diğer ceza davasını olumlu etkileyeceğini tahmin ediyorum. O davada da iddia ettikleri yalanlar ortaya çıkıyor" diye kaydetti.

'MÜCADELE GÜÇ VERDİ'

Direnişinin şiddete ve cinsel saldırıya maruz kalan tüm kadınlara bir cesaret olduğunu ifade eden Güneş, "Çok iyi bir şey yaptığımı düşünüyorum. Bugünden baktığımda iyi ki sesimi çıkarmışım diyorum. Birçok kadının sesi oldum belki de. Tacize uğrayan bir çok kadın bu mücadelenin onlara güç verdiğini ve kendilerinin de şikayetçi olacağını söylüyor. Gerçekten bu dayanışma çok önemli. Hiç kimsenin susmasını istemiyorum, herkes sesini çıkarmalı. Kadınlar sesini çıkardığı sürece bir daha başka bir kadının başına böyle bir şey gelmeyecek ben buna inanıyorum. Susup sesimizi çıkarmadığımız zaman malesef bu tacizler, tecavüzler he zaman olduğu gibi yine kadınların ensesinde olacak" dedi.

DİRENMEYE DEVAM

Tüm kadınları şiddet ve cinsel saldırıya karşı 8 Mart'ta alanlara çağıran Güneş, şunları söyledi: "Yaşasın kadınların mücadelesi diyorum. Onurlu, haklı ve emeği için çalışan kadınların mücadelesi asla yalnız değildir. Birlikte direnmenin, örgütlü mücadelenin gücünü görüyorsunuz. Kadınlar hakları için direnmeye devam edecekler."