Yüksekdağ ve Tuncel'den mesaj: Tekçi anlayışı kadınların 'Hayır'ı yıkacak

İSTANBUL - Bakırköy Özgürlük Meydanı'ndaki 8 Mart mitingine mesaj gönderen tutuklu HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, faşizmi ve tekçi anlayışı kadınların yıkacağını belirtirken, DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel ise mesajında, "Bu politikalara karşı kadın özgürlük mücadelemizi ve kadın direnişini örgütlemek tarihi bir sorumluluktur" dedi.

İstanbul 8 Mart Kadın Platformu'nun çağrısıyla bir araya gelen binlerce kadının, "Yaşam hakkımız, özgürlüğümüz, bedenimiz, emeğimiz için Hayır" sloganıyla Bakırköy Özgürlük Meydanı'ndaki mitingi yürüyüşün ardından başladı. Kadınların taşıdıkları farklı dillerde "Hayır" dövizleri referandumda kadınların rengini ortaya koyarken, mitingde Halkların Demokratik Partisi (HDP) tutuklu milletvekilleri ile tutuklu Kürt kadın siyasetçilerin fotoğraflarının bulunduğu dövizler taşındı. “Jin jiyan azadî” ve “Yaşasın 8 Mart, yaşasın kadın dayanışması” sloganlarının yükseldiği mitingde, kadınlar çalınan müzik eşliğinde halaya durdu.

Tek bir sesten "Hayır" sesinin yükseldiği mitingde Kürtçe ve Türkçe açılış konuşmaları yapıldı. Saygı duruşunun ardından mitingde, “Çarxa Şoreşe” marşı okundu.

'SUSMAYACAĞIZ, İTAAT ETMEYECEĞİZ'

Daha sonra Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile ihraç edildikten sonra Kadıköy Khalkedon Meydanı'nda direnişe başlayan Betül Celep, platforma çıkarak bir konuşma yaptı. Kadıköy’de 40 gündür direndiğini belirten Celep, "Kadınların sesi olmaya çalışıyorum. Şimdi yine birlikteyiz. Ben direnmeyi fabrikalarda direnen kadınlardan öğrendim. Onların mücadelesine sahip çıktım. Kadınlar var oldukça dünyayı güzelleştirecek. Asla yenilmeyeceğiz biz kazanacağız. Susmayacağız, korkmayacağız itaat etmeyeceğiz” dedi.

YÜKSEKDAĞ VE TUNCEL'DEN MESAJ

Ardından Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel ve HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ'ın miting için gönderdiği 8 Mart mesajları okundu.

DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel’in mesajı şöyle:

“Sevgili kadınlar merhaba; başka bir yaşam mümkün diyerek yola çıkan, eşitliği ve özgürlüğü için barışı ve adaleti sağlamak için yan yana gelen, dayanışmayı büyüten, yüreği mücadele coşkusu ile atan kadınlarımızı en içten duygularımla selamlıyorum.

Kadın özgürlük mücadelemiz açısından önemli bir gün olan 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde sizler ile birlikte sokaklarda, alanlarda olmayı çok isterdik. Ancak; kadın özgürlük mücadelemize ve demokratik siyasetime yönelik geliştirilen saldırılar nedeniyle bugünü zindanlarda karşılıyoruz. Bugünü her zamanki gibi yüksek bir moral ve coşkuyla karşılıyoruz. Kadın katliamlarının, kadına yönelik şiddetin sistematik hale getirildiği bir dönemde, kadınları yaşamın tüm alanlarında sesini yükseltmesine, kadın dayanışmasını yükseltmesine her zamankinden çok ihtiyaç var. Kadınlar olarak dünya kadınları ile yan yana gelerek, adalet eşitlik, özgürlük ve barış mücadelemizi yükseltmek; bize dayatılan tüm cinsiyetçi politikalara karşı durmak özlemini duyduğumuz dünyayı kurmak açısından önemli olduğunu biliyoruz.

KADIN DİRENİŞİNİ ÖRGÜTLEMEK TARİHİ BİR SORUMLULUKTUR'

Milliyetçiliğin, dinciliğin, militarizim, cinsiyetçiliğin, ırkçılığın körüklendiği halklarımızın kadınlarına savaşın dayatıldığı, kentlerimizin yerle bir edildiği, kadınları toplumsal yaşamın dışına etilerek eve hapsedildiği faşizm uygulamalarına karşı yapılacak olan tek şey; kadın direnişini örgütlemektir. Özellikle partimize yönelik geliştirilen siyasi soykırım operasyonlarında on binleri aşan Kürt siyasetçi, milletvekili, belediye eş başkanları ile il ve ilçe eş başkanları rehin alınmıştır. Bu politikalara karşı kadın özgürlük mücadelemizi ve kadın direnişini örgütlemek tarihi bir sorumluluktur.

Bunu en iyi şekilde yerine getirdiğimize inanıyor kadınların örgütlü mücadelesini büyüten tüm kadın yoldaşlara Silivri zindanından selam ve sevgilerimi yolluyor 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyorum.”

MİLYONLARCA KEZ HAYKIRACAĞIZ: HAYIR

Tutuklu HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’ın kadınlara gönderdiği mesaj ise şöyle:

“Faşizmi ve tekçi anlayışı yıkacak olanın kadınlar olacağını söylerken kuru bir propaganda yapmıyoruz. Çok somut bir temele dayanıyoruz. Kadınlar, Hayır'ın en doğal örgütleyicileridirler. Zira biliyoruz ki kadınlar, kendi varlıklarını tarih boyunca hep 'Hayır' diyerek inşa ettiler. 'Hayır' dediğimiz zaman gerçekten yaşayabildik. Kocaya, sevgiliye, patrona, devlete, kısacası erkek-egemen bütün kurumlara, bütün tavırlara 'Hayır' dedikçe kadın olduk, özgür olduk, biz olduk. İşte bugün de kadınlar olarak yapacağımız şey, çok iyi bildiğimiz bu iradeyi, yani direnme, reddetme ve kendi alternatifini inşa etme iradesini herkese yaymaktır. İşte, önümüzdeki bu 8 Mart'ta da, bin yıllara dayanan bu gücümüzü, yani reddetme gücümüzü, tüm meydanlarda, alanlarda, sokaklarda egemenlerin yüzüne bir kez, bin kez daha, milyonlarca kez daha haykıracağız: Hayır! Biz, başka dünya inşa edeceğiz!”