3 kadın, 3 mülteci, tek hikaye

KARS - Kars’ta 3 gözlü soğuk bir evi 15 kişiyle paylaşan 3 mülteci kadın, 8 Mart’ın gelişinden habersiz, 300 TL olan ev kirasını nasıl ödeyeceğini düşünüyor. 3 mülteci kadın, bir yandan ailelerini bir arada tutmaya çalışırken, diğer yandan da mülteci olma haline alışmaya çalışıyor.

Suriye’de yaşanan savaştan dolayı topraklarını terk etmek zorunda kalan binlerce kadından Cemile Almostofa, Havin Şiğo ve Mehe Mustafa, geldikleri Kars’ta derme çatma bir evde 15 kişiyle hayatta kalma mücadelesi veriyor. Kaleiçi Mahallesi’nde bulunan bu 3 göz odalı soğuk evi paylaşan 3 kadın, kadınların dünyanın her yerinde alanlara çıkarak erkek egemen sisteme karşı haykırdığı 8 Mart’tın gelişinden habersiz, 300 TL olan ev kirasını bu ay nasıl ödeyeceklerini düşünüyor.

Toplumun mültecilere karşı saldırgan ve ön yargılı tutumundan dolayı korku ve endişe içinde yaşamak durumda kalan bu kadınlar, bir yandan aileyi bir arada tutmaya çalışırken, diğer yandan ise bu yeni ülkedeki yeni rollerine yani mülteci olma haline alışmaya çalışıyor.

‘SAVAŞ BİNLERCE KİLOMETRE UZAĞA SÜRÜKLEDİ’

Savaşın izlerini en ağır şekilde hisseden bu kadınlardan 55 yaşındaki Cemile Almostofa, tarih boyunca hiçbir savaşı kadınların başlatmadığına dikkat çekerek, erkek savaşının onları topraklarından binlerce kilometre uzağa sürüklediğini belirtti. 2011 yılında başlayan savaşla birlikte yollara düştüklerini ifade eden Almostofa, “Çok değil 5 ay Türkiye’de kalır, sonra tekrar evimize döneriz” umuduyla geldiklerini ancak yıllar geçmesine rağmen gidemediklerini anlattı. 2 ay Van’da kaldıktan sonra akrabalarının tavsiyesi üzerine Kars’a geldiklerini kaydeden Almostofa, kışın eksi 40’ları bulan kentin soğuğunda yakacak kömür bulamadıklarını dile getirdi.

‘GÜNLERCE BİR EVİN BAHÇESİNDE KALDIK’

Dilini bilmedikleri bu kentte geldiklerinde ilk birkaç gün bir evin bahçesinde kaldıklarını ifade eden Almostofa, günlerce kiralık ev aradıklarını ancak Suriyeli oldukları gerekçesiyle kendilerine ev verilmediğini söyledi. Biri engelli 9 çocuğu olan Almostofa, “10 çocuğum var. Bir oğlumu Kobane’de DAİŞ’e karşı savaşırken kaybettim. Bir oğlum ayağından sakat. Bomba geldi ayağına. Şimdi platin takılı. Kars’ın soğuğu iyice yürüyemez hale getirdi. Kardeşimi Efrin’de savaşırken kaybettim. Diğer kardeşim Mustafa bir gün ev de otururken bomba isabet etti. Kendisi ve oğlu ağır yaralandı. Şimdi sol elinden sakat. Yaralanan oğlunun ise hala karnında demir var. Ameliyat edilmesi gerekiyor. Doktora gittik 4 milyar para istedi. Doktor doğru düzgün bakmadı bile. Kızım Dünya'yı burada bir mağazaya verdik çalışması için. Günlük 15 liraya. O da bir gün çalıştı. Patronu, ‘Benimle sevgili olur musun, herkes çıksın biz seninle çay içmeye gidelim. Ben seni eve bırakırım sonra’ demiş. Biz zaten Suriye’de öldük, burada da mı ölelim? Evimiz yıkıldı. Hiçbir şeyimiz kalmadı. İnsanlar kendi kalbini yemiş. Vicdan diye bir şey kalmamış. Oğlum bir ay çalıştı parasını vermediler. 300 lira kira ödüyoruz. Günde 2 torba kömür yakıyoruz. Bir torba kömür 25 lira. Devlet birkaç torba kömür verdi. Ondan sonra ne gelen oldu, ne de giden. Valilikten geldiler, evin fotoğrafını çekip gittiler. Avrupa para verdi Türkiye’ye bize versin diye. Hani niye vermiyorlar bize? Elinde bastonu, ayakta duracak hali olmayan, titreyen 80 yaşındaki adam ‘Gel ben seni alayım, kocan yok mu? Hadi otele gidelim’ diyor” diyerek göç yollarına neden düştüklerini ve geldikleri bu topraklarda karşılaştıklarını özetlemeye çalıştı.

‘POLİS HAMİLE OLDUĞUMA BAKMADAN FIRLATIP ATTI'

Almostofa ile aynı acıları aynı çatı altında paylaşan Mehe Mustafa (32) ise, savaşta tüm ailesini kaybettiğini aktardı. 7 aylık hamile olan ve bakmak zorunda olduğu 4 çocuğu bulunan Mustafa, şunları aktardı: “Evimiz bombalandı. Oğlum ve eşim sakat kaldılar. Eşim aylarca çalıştı tek kuruş para vermediler. Eli sakat zaten. Her akşam cami önüne gitmek zorunda kalıyorum. 4 çocuğum var. Polis hamile halime bakmadan fırlatıp atıyor beni. ‘Defolun Suriye’ye gidin’ diyorlar. Nereye gidelim? Evimiz yerle bir edildi. Her şeyimi kaybettim.”

‘HAYATIMIZ SOĞUKTU KARS DAHA DA DONDURDU’

Kobanê’den geldiğini dile getiren Havin Şiğo (49) de, “İstediğimiz için gelmedik bu topraklara. DAİŞ sizin köyünüze gelseydi siz ne yapardınız?” şeklinde sorarak başladı yaşadıklarını anlatmaya. Savaşın bütün sevdiklerini aldığını söyleyen Şığo, bir oğlunun sigara içtiği için DAİŞ tarafından öldürüldüğünü belirtti. Bir yıl Van’da kaldıklarını ve eşi Murteza Şığo’nun oğlunun ölümüne dayanamayıp yaşamını yitirdiğini dile getiren Şığo, “Murteza dert etti. İçine attı. Kimim kimsem kalmadı. Savaştan kaçtık. Savaşın içine düştük. Cemile’den başka tanıdığım kimse yok. Ben de onların yanına geldim. Ne yakacak kömürüz var, ne yiyecek yemeğimiz. Zaten hayatımız soğuktu, Kars’ın soğuğu iyice dondurdu hayatlarımızı. Çalışıyoruz paramızı da vermiyorlar. Oğlum çalıştı para vermediler. Siz olsaydınız ne yapardınız?” diye soru sordu.