İSTANBUL - Gezi direnişinde bir araya gelen kadınların feminist bir dil oluşturmak için kurduğu Yoğurtçu Kadın Forumu, 3 yıldan fazladır kadın gündemini tartışan ve çözüm üreten bir alan olarak yoluna devam ediyor.
Gezi direnişine katılan ve çadır açarak mücadele eden kadınların, sosyal medyada örgütlenerek kurdukları Yoğurtçu Kadın Forumu yoluna 3 yıldır devam ediyor. İstanbul Feminist Kolektif’in (İFK) çağrısıyla 26 Haziran 2013’te Kadıköy’de bulunan Yoğurtçu Parkı’nda toplanması üzerine kurulan Yoğurtçu Kadın Forumu, kadınlara tartışma alanı sunuyor.
O günden bu yana her hafta çarşamba günleri saat 19.30 - 21.30 arasında toplanan Yoğurtçu Kadın Forumu, kendi gündemini, eylemini ve kampanyasını foruma katılan tüm kadınlarla birlikte örgütleyen; başka dayanışmalarla, forumlarla, kadın örgütleri ve feminist örgütlerle dayanışma içinde olan bağımsız bir oluşum aynı zamanda. Forum ile birlikte kendi tartışma konularını yaratan kadınlar, yaz ayları Yoğurtçu Parkı’nda kış aylarında ise belirlenen kapalı mekanlarda bir araya geliyor.
FEMİNİST BİR DİL OLUŞTURMAK İÇİN BULUŞUYORLAR
Her hafta önceden belirlenen konu etrafında tartışma yürüten kadınlar, kimi zaman da gündeme göre şekillenen konuları tartışıyor. Her kesimden kadının katıldığı forumlar adeta bir dayanışma alanına dönüşüyor. Kimisi evden getirdiği yiyeceklerle o dayanışmaya dahil olurken, kimisi de forumdaki tartışmaları dinlediği esnada yıkıma uğratılan Kürt illerindeki yurttaşlarla dayanışmak için örgü örüyor. Forum sonrası konuşup tartılanlar ise katılamayanlar için ilgili konuları mail üzerinden paylaşıyor. Feminist bir dil oluşturmak için bir araya gelmiş kadınların ataerkil sisteme başkaldırısını da ifade eden forum, 3 yıldan fazladır kadın gündemini tartışan ve çözüm üreten bir alan olarak yoluna devam ediyor.
Kurulduğu andan itibaren Forum’da yer alan Naciye Ertaş ve Zekiye Hasançebi ile 3 yıllık süre zarfında neler yaşadıklarını neler deneyimlediklerine ilişkin konuştuk.
‘ORTAYA ÇIKAN ŞEY DAYANIŞMA OLDU’
Ataerkil sistemin hemen hemen her yere sirayet ettiği bir dönemde Yoğurtçu Kadın Forumu’nun feminizmden bağımsız bir yerde durmadığını belirten Naciye Ertaş, ortaya çıkan oluşumdan dayanışma duygusunun doğduğunu mutlulukla anlatıyor. Ertaş devamında, Gezi eylemlerinde kadınların son derece aktif olduklarını, yapılan eylemlerle ortaya koyduğunu ve Forum’un nasıl ortaya çıktığını ise şöyle ifade ediyor: “Bu süreç içinde cinsiyetçi küfürler konusunda ciddi mücadele edildi. Duvarlara yazılan küfürler temizlendi. Kendi içimizde atölyeler yaptık. Gezi eylemleri bittikten sonra erkeklerin kendilerini çok fazla dile getirdikleri kadınlara çok fazla alan açmadıkları bir alandaydık. Bu nedenle hızla bir kadın forumuna ihtiyaç olduğunu ortaya koyduk.”
‘FORUM HER KADINA AÇIK’
Gündemlerini belirlerken siyasetin dışında kalmadıklarını ve son olarak mecliste görüşülürken kamuoyunun geniş tepkiyle karşıladığı “cinsel istismar düzenlemesi”ni tartıştıklarını söyleyen Ertaş, “Gündemimizi siyasetten çok ayrı tutmasak da genel olarak kadınların maruz kaldığı ya da kendini konuşabildiği alanlarda konuşma ve dayanışmayı önemsiyoruz. Burada bizim herhangi bir siyasi yapıya dair bir söylemimiz yok. Kendini burada görmek isteyen her kadına forumumuz açık. Kendini nereden tanımlarsa tanımlasın tüm kadınlara ve trans bireylere açık bir forumuz” diyor. Ertaş, “Ataerkil sistemin kendini ürettiği dünyada yalnız değiliz. Birlikteyken daha güçlüyüz. Yan yana iken sesimizi daha güçlü duyurabiliyoruz” sözleriyle tüm kadınlar Forum’a davet ediyor.
‘500’ÜN ÜZERİNDE KADINLA İLETİŞİMDEYİZ’
Sağlık sorunları elverdiği müddetçe kuruluşundan itibaren her hafta Forum’a katılan bir diğer isim ise Zekiye Hasançebi. Hasançebi, foruma gelen hemen hemen her kadını tanıyor ve Forum öncesi yaptığı sohbetlerde kadınların adeta neşesi oluyor. Yazları Yoğurtçu Parkı’nda bir araya geldiklerinde çevredeki kadınların da dikkatini çektiklerini ve 500’ün üzerinde kadınla iletişimde olduklarını belirten Hasançebi, aralarında bir hiyerarşinin olmadığını söylüyor.
FORUMA PSİKOLOG, DOKTOR, EĞİTİMCİ DE EŞLİK EDİYOR
Foruma çoğu zaman kendilerini aydınlatmak için psikolog, eğitimci ve doktorun da katıldığını belirten Hasançebi, önemli olanın kadın dayanışması olduğuna inanarak şöyle diyor: “10 Ekim katliamından sonra birbirimizi gördüğümüz, birbirimize sarıldığımız zaman acılarımızın hafiflediğini hissettik. Yoksa tek başımıza bu gündemlerin üstesinden gelmek çok zor. Sadece kadın dayanışması hissedebilmek için bile kadınların buraya gelmesinde yarar var. Buraya gelen kadın arkadaşımızın bir sorunu varsa onu tartışıp gündeme alıyoruz. Özel sorunları da burada dayanışarak hafifletmeye çalışıyoruz”
‘DÜZENLİ OLARAK KATILDIĞIM TEK TOPLANTI’
Hasançebi, kadınlarla bir arada olmanın sadeliğini ve samimiyetini hiçbir yerde göremediğini söylüyor. Kadınlarla aralarında yaş, eğitim ve sınıfsal fark olmadan eşit bir biçimde paylaşım içinde olduklarına da değinen Hasançebi, kadınların var olan ve çözülmesi gereken sorunları ile özel olarak ilgilendiklerini belirterek, “İsteyen istediği zaman gelip sorununu bizimle paylaşabilir. Bütün kadınlara kapımız açık, severek birlikte oluruz” mesajı veriyor.
Her çarşamba Kadıköy’de belirlenen bir alanda düzenli olarak kadın gündemine dair Forum gerçekleştiren kadınlar arasına dahil olmak isteyenlerin yapması gereken tek şey ise, beraberlerinde götürdükleri kadın dayanışma ruhu.