Yerel yönetimlerden bağımsız alternatif kadın yapıları oluşuyor

DİYARBAKIR - Kayyumların atanmasıyla kapatılan kadın merkezlerinden sonra kadın katliamları, cinsel istismar vakaları ve şiddet had safhaya ulaştı. Belediye bünyesinde kadın çalışmaları yürüten ve şu an işsiz bırakılan kadınlar, harekete geçerek, yerel yönetimlerden bağımsız alternatif kadın yapılarını oluşturmaya hazırlanıyor.

Demokratik Bölgeler Partisi’ne (DBP) ait belediyelere atanan 86 kayyumun ilk icraatı kadın merkezlerini kapatarak, kadın çalışmalarını yürüten kadınları işsiz bırakmak oldu. Kadınların yüzde 80’i işsiz bırakılan belediyelerdeki kadınlar çalışmalarını partilerinin ilçe örgütleri üzerinde sürdürüyor. DBP’li kadınlar, yerel yönetimler kapsamında yürüttükleri kadın çalışmalarının yarım bırakılması, kayyumun icraatları ve bunun nelere tekabül ettiğini değerlendirdi.

‘17 YILLIK DENEYİM YOK EDİLMEK İSTENİYOR’,

Yerel yönetimler de yürüttükleri kadın çalışmalarını değerlendiren DBP Yerel Yönetimler Kadın Kurulu Üyesi Hediye Karaaslan, 1999’da başlayarak, 2014 yerel seçimleri ile yeni bir kadın sistemi çalışması içerisine girdiklerini vurguladı. Bu çalışmalar ile sistemsel çıkış yaptıklarını ifade eden Karaaslan, yerel yönetimlerde kadın çalışmalarının her zaman öncelikleri olduğunu söyledi. Karaaslan, eşbaşkanlık sistemi ile başka bir mecraya ulaştıklarını, bununla da belediyelerde kadın sistemi inşa sürecini başlatıldığını anımsattı. Karaaslan, bu sürede kadın sığınma evleri, kadın merkezleri, belediye kadın meclisleri, kadın grup toplantıları, kadın daire politika müdürlükleri ve daire başkanlıklarını kurduklarını söyleyerek, bu birimler ile kadına yönelik şiddetle mücadele, kadın ekonomisini geliştirme-güçlendirme, eğitim, sağlık, şiddet ve toplumsal cinsiyet rollerinin pekiştirilmesi gibi birçok önemli saha çalışmalarına imza attıklarını hatırlattı.

‘KAYYUM KADIN PROJELERİNİ TASFİYE ETTİ’

Kayyumun gelmesi ile birlikte kadın çalışmalarının hedef alındığını anımsatan Karaaslan, özelikle kadın sığınma evlerinin kapatılması ve piknik alanına çevrilmesine dikkat çekti. Karaaslan, temel mantığın kadınların gördüğü şiddet ile baş başa bırakılmak istendiğini söyleyerek, kadınların ulaşabileceği alanların yok edilmek istendiğine işaret etti. Kadınların yerel yönetimler de daha güçlü kendini ifade edebilmesi için çok ciddi projeleri olduklarını söyleyen Karaaslan, kayyum ile birlikte mevcut olan projelerin de tasfiye edildiğini aktardı.

KAYYUMLARIN KADIN İCRAATLARI

Kayyumun temel hedeflerinden biri kadın iradesini gasp etmek olduğunu söyleyen Karaaslan, şöyle konuştu: “Kayyum ile kadınları baskı altına alma, yok sayma gibi bir yaklaşım gelişti. Yine bizim kadın çalışmalarımızı kriminalize etme, kadın merkezlerine ‘Hanımlar lokali’ gibi daha çok devletin eril sözcükleri ile müdahaleler gerçekleşti. Binlerce kadın işten çıkarıldı. Bazı belediyeler de kadın merkezleri nikah salonuna dönüştürüldü. Cinsiyet rollerini yeniden dönüştürmeye kalkıştılar. ‘Nasıl iyi anne, ev kadını olunur?, kadın eşini nasıl memnun eder’ gibi kadının toplumsal rollerini tanımlayan çalışmalar yapılıyor. Yine sosyal dayanışma adı altında kadını erkeğe ve devlete muhtaç eden yardımlarla kendine bağlayan bir yapı oluşturulmaya çalışılıyor. 17 yıldır yaratmak istediğimiz yerel yönetimlerde özgür kadın kimliğini yok etmeye çalışıyorlar.”

KADINLARIN YÜZDE 80’İ İŞSİZ BIRAKILDI

Kayyumun işten çıkardığı, ihraç ettiği binlerce kadının şuan ne yaptığına dair bilgi veren Yenişehir Belediyesi Meclis Üyesi Şeyda Arslantaş da, belediye çalışmalarında çalışan kadınların yüzde 80’inin işsiz bırakıldığını hatırlattı. Arslantaş, belediyelerde işten çıkarılan kadınların ilçe örgütleri üzerinden çalışmalarına devam ettiğini söyledi. Arslantaş, işsiz kalan kadınlar ile birlikte daha sistematik daha örgütlü çalışmalar yürütmek için kurumsallaşmaya ihtiyaçlarının olduğunu, bununla ilgili çalışmalarının başladığının bilgisini verdi.

‘YARIM KALAN PROJELER SÜRDÜRÜLECEK’

Arslantaş, işsiz kalan kadınlar ve kapatılan kurumlar ile birçok toplantı gerçekleştirdiklerini, kurumsal yapıya nasıl dönüşebileceklerini tartıştıklarını söyledi. Sadece Diyarbakır değil kayyum atanan tüm şehirlerde bu çalışmaları başlattıklarını aktaran Arslantaş, kayyumun gelmesi ile yarım bıraktıkları çalışmaları ve projeleri sürdüreceklerini söyledi.

‘BAĞIMSIZ ALTERNATİF YAPILAR OLUŞACAK’

Arslantaş, değerlendirmesini şöyle sürdürdü: “Kadın mücadelesi kurumlar ile başlamadı. Kurumlarla da bitmez. Bundan sonraki çalışmalarımız daha güçlü bir şekilde yürüteceğiz. Gasp müdahalesine karşı yerel yönetimlerden bağımsız bir örgütlenmeyle çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Kadın çalışmalarının durdurulması ile birlikte şiddeti göremiyoruz. Kadınları muhatapsız bırakamayız. Kayyumlarla birlikte can tehlikesi olan ve şiddet gören kadın için belediyelerin önünden geçmek bile artık uçuk kalıyor. Kadın kendisini güvende hissedebileceği bir alan görmüyor. Şiddet görünür olmaktan çıkıyor. Başvuru sayısı azalıyor. Ama kadın katliamları, cinsel istismar vakası, fuhuş madde bağımlılığı artıyor. Önleyici kadın mekanizmaları ve tedavi edici mekanizmalar kaldırıldığı için bu oranlar artıyor. Mevcut yönetim sistemi zaten bunu istiyor. Buna karşı her alanda alternatif oluşturmak için çalışmalar başlattık.”