BATMAN - TJA öncülüğünde 3 ay boyunca sürecek eylemlerin startının verildiği Batman'da yüzlerce kadın direnişi ve mücadeleyi yükseltme çağrısı yaparak, “Gasp edilen, talan edilen her kadın hak ve hukuku için verilecek mücadele faşizme karşı bir direniş olacaktır” mesajı verdi.
Tevgera Jinên Azad (TJA) öncülüğünde 3 ay sürecek "Kadın soykırımını durduracağız" ve "Kadın yaşam özgürlük" eylem programının ilk ayağı Batman’da yüzlerce kadının katılımıyla gerçekleştirildi. HDP Batman il binası önünde yapılan açıklamaya DTK Eşbaşkanı Leyla Güven, HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Dirayet Taşdemir, HDP milletvekilleri Dilek Öcalan, Feleknas Uca ve Saadet Becerikli, kapatılan KJA Sözcüsü Ayla Akat Ata, HDP ve DBP Batman, Siirt ve Diyarbakır yöneticileri, Barış Anneleri Meclisi üyeleri de katıldı.
"Kadın soykırımını durduracağız yaşamı özgürleştireceğiz" pankartının açıldığı açıklamada, Kürtçe ve Türkçe "Susma sokakta tecavüz var", "Susma suça ortak olma", "Kadın soykırımını durduracağız" ve "Kadın yaşam özgürlük" dövizleri taşındı. Açıklamada sık sık, "Direne direne kazanacağız", "Jin jiyan azadî", "Êzidî kadınlar yalnız değildir" ve "Dünya yerinden oynar kadınlar özgür olsa" sloganları atıldı. Eyleme katılan kadınlar Şengal katliamının Kürt kadınlara ve Kürt kimliğine karşı nasıl bir yaşam dayatıldığının göstergesi olduğu belirterek, bu soykırımcı güçlere karşı kadınların muazzam bir direniş örneği göstererek tüm planların boşa çıkartıldığını ifade ettil.
Kadınlar adına açıklamayı okuyan TJA Batman Sözcüsü Songül Korkmaz, 3 Ağustos Şengal Katliamı yıldönümünde başta Şengalli kadınlar olmak üzere katledilen tüm kadınları anarak, kadın soykırımın tarihin en eski savaş uygulaması olduğunu belirtti.
‘KATLİAM KÜRT KADINLARINA DAYATILACAK YAŞAMIN GÖSTERGESİYDİ’
Korkmaz, Şengal katliamını ve Êzidî kadınlarının kaçırılmasını bütün Kürt halkına ve Kürt kadınlarına nasıl bir kader ve yaşam dayatıldığının somut örneği olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti: “DAİŞ vahşetinin insanlık tarihinde kara bir utanç olarak hatırlanacağı 3 Ağustos 2015 Şengal katliamının 3. yıldönümünü karşılamaktayız. Bölge faşist ittifakının vurucu gücü olan DAİŞ binlerce Kürt Êzidî kadını kaçırmış, pazarlarda köle olarak satmış ve cariyeleştirme yolu ile köleleştirme dayatılmıştır. Şengal Katliamı ve Êzidî kadınlarının kaçırılması bir bütün Kürt halkına ve Kürt kadınlarına nasıl bir kader ve yaşam dayatılacağının somut örneği olarak uygulanmıştır. Ancak tarihe yeni bir kadın uygarlığının doğuşu sıfatı ile geçen muazzam bir kadın direnişi ile Kürt kadınlarına dayatılan bu plan boşa çıkarılmıştır. Kendini savunan ve direnen kadın gerçekliğidir bu.”
‘KADINA YÖNELİK CİNAYETLER BİR İKTİDAR SAVAŞIDIR’
Tüm iktidarların toplumu köleleştirmek için önce kadını ve iradesini köleleştirmeye çalıştığını söyleyen Korkmaz, yaşanan tüm kadın katliamlarının politik olduğunu ve erkek egemen iktidarın siyasi bir uygulaması olarak hayata geçirildiğini ifade etti. Korkmaz, sözlerine şu şekilde devam etti: “Kadın cinayetleri, kadına yönelik saldırı, tecavüz ve fuhuş egemen güçler ve egemen erkeğin kadına, topluma karşı ittifak halinde verdiği iktidar savaşıdır. Sömürgeleştirme önce kadın bedeni ve ruhu üzerinde sağlanır daha sonra tüm toplum sömürgeleştirilir. Kadın katliamının en özel ve en eski savaş biçimi olmasının nedeni budur.”
‘OHAL’DE İSTİSMAR, BASKI VE İNKAR ARTTI’
OHAL sürecinde kadınlara yönelik her türlü katliam ve inkar politikalarının artarak devam ettiğini ve bununla birlikte toplumun her alanında kadının iradesinin yok sayılarak kadın kurumların kapatıldığını hatırlatan Korkmaz, tüm bu politikaların kadınları yalnızlaştırma, kimsesizleştirme ve devlet-erkek şiddeti ile yeniden köleleştirmek için açık bir devlet politikası olarak uygulandığını kaydetti. Korkmaz, OHAL ile birlikte yaşanan tabloyu ise şu şekilde özetledi: “OHAL ile 500 kadın katledildi. 365 kız çocuğu cinsel istismara uğradı, yurtlar ve okullar cinsel istismar olaylarının yüzde 59 oranında yaşandığı yerler oldu. Tecavüzcüsü ile evlendirme yasası çıkarılmak istendi, kadın cinayetleri davalarında ‘iyi hal’ ve ‘haksız tahrik’ indirimleri uygulandı; cezaevlerinde kadına yönelik cinsel saldırı-işkence temel bir uygulama oldu. Organize tecavüz çeteleri her yerde örgütlendi ve kefalet yoluyla tecavüzü satın alma hukuku devreye sokuldu. OHAL’de bu uygulamalara karşı direnen, örgütlü kadınlar cezalandırılmak istendi. 26 bin kadın kamudan ihraç edildi, yüzlerce kadın kurumu kapatıldı, binlerce kadın aktivist tutuklandı.”
EYLEM 6 NOKTADA VE 25 KASIM’A KADAR SÜRECEK
Korkmaz, son olarak, Batman’da startı verilen ve 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü’ne kadar sürecek olan kampanya ile birlikte tüm kadınları sokaklara çıkmasının önemine vurgu yaparak, “Kadın Soykırımını Durduracağız, Yaşamı Özgürleştireceğiz” şiarı ile 3 aylık mücadele kampanyasının startını verdiklerini aktardı. Korkmaz, kampanyanın çerçevesini şöyle aktardı: “Halk toplantılarını bir kadın seferberliği içinde kampanya süresince gerçekleştireceğiz. Seminer ve paneller, kadın buluşmaları, 6 noktada ‘Karanlığı Aydınlatacağız’ gece nöbetleri düzenlenecek. 25 Kasım’da kampanyanın finali büyük kadın mitingi ile yapılacaktır. Tüm kadınları ‘Kadın Soykırımını Durduracağız Yaşamı Özgürleştireceğiz’ kampanyasına katılmaya, özgürlüğünü savunmaya ve erkek-devlet faşizmini durdurmaya davet ediyoruz.”
Eylemin ardından kadınlar zılgıtlar “Jin, jiyan, azadî” sloganları eşliğinde “Êzidî kadınlar yalnız değildir” diyerek, 5 dakikalık oturma eylemine geçti. Oturma eyleminin ardından kadınlar alkış, slogan ve zılgıtlar eşliğinde eylemi sonlandırdı.