ANKARA - Çocuk yaşta evlendirilen ve maruz bırakılan şiddette daha fazla katlanamayarak eşinden ayrılan Gülistan Tekin, ördüğü örgülerle ekonomik özgürlüğünü sağlıyor. Bir çocuğuyla ayakta kalmayı başaran Tekin, bir yandan da “sokağa çıkma yasağı” sonrası evsiz kalan yurttaşlarla dayanışma içinde.

Çocuk yaşta evlenen ancak yıllar sonra maruz bırakılan şiddete karşı çıkarak eşinden ayrılan Şırnaklı Gülistan Tekin (40), bir çocuğuyla yerleştiği Ankara’da elemeği ile ürettikleri giysilerle hem ekonomik özgürlüğünü sağladı hem de ayakta durmayı başardı. Dikiş- nakış ve örgü işlerini çocukken annesinden öğrendiğini dile getiren Tekin, Türk olan eşinin ailesi tarafından sürekli aşağılandığını söyledi: “Eşimle düşüncelerimiz uyuşmuyordu. Ben Kürt o ise Türk olduğu için beni de asimile etmeye çalışıyorlardı. Bundan dolayı sürekli ailesinden şiddet görüyordum. Fakat onların eril yaklaşımlarına hiçbir zaman boyun eğmedim ve aslım neyse onu savundum. Daha çok kadın dergileri okuyordum ve araştırmam onları rahatsız ediyordu. Onlara her zaman insanların sadece barış içinde yaşaması gerektiğini söylüyordum. Fakat anlayamıyorlardı bende en son dayanamadım boşandım ve bir çocuğumla birlikte Ankara’ya yerleştim” dedi.

ANNEDEN GELEN MİRAS: ÖRGÜ

Annesinin zorlamasıyla atkı, yelek gibi örgü işleri çocukluğunda öğrettiğini anlatan Tekin, “Annem sürekli örgü örüyordu. Bana ve kardeşime de kendi yaptıklarını öğretiyordu. Hep yaptıklarını ‘Bu bizim kültürümüz, sizde kendi çocuklarınıza öğretin ki kültürümüz devam etsin’ derdi. Annem çok yöresine bağlı bir insan olduğu için bu gibi şeylere çok önem verirdi. Bende bu işiten zevk alarak yapıyorum. Bir dükkanım yok fakat yaptıklarım çok beğenildiği için sürekli sipariş alıyorum. Bu iş sayesinde ekonomik bağımsızlığımı kazanarak hem kendim ayakta kaldım hem de çocuğumla birlikte kimseye muhtaç olmadım. Zorluklarla tek başıma yaşamımı idame ettim” diye konuştu.

'KÜRT İLLERİNE EMEĞİMİ GÖNDERDİM'

Tekin, son bir yıldır bölge kentlerinde ilan edilen “sokağa çıkma yasağı” sürecinden de göç etmek zorunda kalan ailelerle dayanışmak için kendi ördüğü yelek, atkı, eldiven ve elbise gönderdi.

Tekin, “Yoğun savaş, çatışma, yıkım ve talanın yaşatıldığı Kürt illerinde kadınların başta yaşam hakkı ihlali olmak üzere eğitim, sağlık, barınma, ulaşım, iletişim, beslenme gibi günlük yaşamı mümkün kılan tüm temel insani hak ihlalleri ellerinden alınmaya çalışıldı. Fakat devletin uygulamaları işe yaramadı çünkü orada müthiş bir direniş sergilendi. Bende buradan Cizre, Sur, Silopi, Şırnak, Nusaybin ile dayanışmak adına çocuklara kadınlara yelek, atkı ve çorap gibi örgü işleri yapıp gönderiyordum. Kürt illerine emeğimi gönderdim. Halada göndermeye devam ediyorum” diye konuştu.

DUVARLARI AŞAN BİR DAYANIŞMA

Ürettikleriyle sadece gelir kazanmayı hedeflemediğini ifade eden Tekin, sokakta çalıştırılmak zorunda bırakılan çocuklardan, cezaevinde tutuklu bulunan insanlara kadar birçok insana ücretsiz giysi yardımında bulunduğunu vurguladı.

‘HDP EŞ BAŞKANLARINI UNUTMADIM’

Tekin, şu anda ise kısa süre önce tutuklanan HDP ve DBP eş genel başkanları ile milletvekillerine ürettiği ürünlerden göndermeye hazırlanıyor. Tekin, “Ankara'nın kış ayları kuru soğuk olur ve burada ceza evinde olan tutsak ailelerin birçoğu farklı illerde yaşıyor. Benimde katkım olsun diye onlara istediklerini yapıp gönderiyorum. Her Kürdün görevi onlara sahip çıkmak. Onları yalnız bırakmamamız lazım. Özellikle şu süreçte cezaevlerinde birçok hak ihlalleri yaşanıyor. Bundan dolayı herkes ceza evindeki tutsaklar için ses çıkarmalı bir an önce” diye konuştu.

Kadın emeğinin görünür olmadığını ve bunun içinde kadınlar evde yapmış oldukları emeklerini dışarıda her alanda göstermesi gerektiğini belirten Tekin, “Kadınların günlük yaşamda emeklerinin görünür kılınması ve kimseye muhtaç olmadan kazanımlarını sağlamalılar” diye belirtti.