Ankaralı kadınlardan cinsel saldırıya tepki: Pasif direniş bırakılmalı

ANKARA - Türkiye'de kendilerini güvende hissetmediklerini belirten Ankaralı kadınlar, "Sokakta yürüyemez olduk. Artık yeter. Yaşananlara karşı harekete geçilmeli. Pasif direniş bırakılmalı. Devlet yönetemediği için
saldırganlar cesaretliler" dedi.

Ankara Etimesgut'ta bir kadının 4 Ocak günü bindiği özel halk otobüsünün şoförü tarafından maruz kaldığı cinsel saldırının yankıları devam ediyor. Kendilerini güvende hissetmeyen Ankaralı kadınlar, hukukun olmadığı bu dönemde kadınlara yönelik saldırıların artmasının da tesadüf olmadığını belirtti.

Siyasi iktidarın kadın politikalarına dikkat çeken Nazlı Avcı, “Yaşanılan bu durum ülkenin artık ne kadar leş haline geldiğini gösteriyor. Ama bu durumun en önemli sebeplerinden biri de kadınların cesetlerini parçalayanlara verilen 'iyi hal' indirimleridir. Ve sonucunu ise hep beraber görüyoruz” diyerek tepki gösterdi.

'PASİF DİRENİŞ BIRAKILMALI'

Cinsel saldırının yaşandığı otobüs hattını kullanan Berfü Boyraz ise, yaşananları duyduğu anda şoka girdiğini söyledi. Kadınların bu duruma artık "dur" demesi gerektiğini ifade eden Boyraz, şunları aktardı: "Kimse 'benim başına gelmez' diye düşünmesin. Kadınlar inisiyatifi ellerine almalıdır, kendilerine yaşatılanların hesabını sormalıdır. Suskun ve pasif kaldığımız için bunları yaşıyoruz. Bence pasif direniş bırakılmalı.”

'HİÇBİR YER GÜVEN VERMİYOR'

Cinsel saldırının yaşandığı bölgeye yakın ikamet eden Irmak Tosun, “Bulunduğum hiçbir yer bana güven vermiyor. Sokakta yürüyemez olduk. Akşam evime giderken sürekli sağıma soluma bakıyorum. Resmen bu ülkede travma içinde yaşıyoruz” diye konuştu.

‘DEVLET YÖNETEMİYOR’

Ülkede kadın hakları noktasında geriye dönüş yaşandığının altını çizen Tosun, şöyle devam etti: "Daha da geçmişe dönüyoruz ilerleyeceğimiz yerde. Bu şekilde kadınların özgürlükleri ellerinden alınmak isteniyor. Yaşananlara karşı kadınlar harekete geçmeli. Yaşananlara karşı kadınlar harekete geçmeli. Devlet yönetemiyor, idare edemiyor ve bunun için saldırganlar rahat ve cesaretliler."

Funda Aslan da, kendini güvende hissetmediğini vurgulayarak, kadın ve çocuklara yönelik cinsel saldırının bu kadar pervasızlaştığı bir yerde güvende hissetmediklerini aktardı.

‘BOYUT BAŞKA BİR HAL ALDI'

Kadına yönelik saldırılara karşı uygulanmayan cezai yaptırımlara dikkat çeken Eda Şahin, "Geç saatlerde toplu taşıma araçlarını kullanıyorum. Normalde zaten şoför ve erkekler tarafından gözle tacize uğrarken, boyut artık başka bir hal aldı. Otobüste tecavüz edecek kadar ilerledi. Kendimi güvende hissetmiyorum. Eve dönerken elimde telefon resmen tetikte bekliyorum” ifadelerini kullandı.

‘MÜEBBET VERİLMELİ’

“Katilleri ödüllendirmeleri yerine müebbet cezası vermeleri geriyor" diyen Yelda Demiroğlu da, şunları aktardı: "Bu ülkede insan hakları yok. Bize düşen söke söke almaktır. Bugün sokakta yürürken ben kimsenin kendini güvende hissettiğini düşünmüyorum. Her gün yeni bir kadın tecavüz ve taciz haberleri ile güne uyanıyoruz. Yeter artık.Ülkede bir yandan bombalar, bir yandan cinayetler aldı başını gitti. Acilen iyileştirici bir şeyler yapılmasını istiyorum."

'DAHA NE OLABİLİR'

Nağme Taşer ise, medyanın kadına yönelik şiddeti meşrulaştıran rolüne değinerek, "Daha ne olabilir bir halk otobüsünde ulu orta bir kadın tecavüze uğruyor. Hiç birimiz iyi değiliz. Sokakta yürürken arkamıza bakarak yürür hale geldik. Kimsenin bize bunları yaşatmaya hakkı yok. Katillerin, tecavüzcülerin tedirgin olması gerekirken biz kadınlar tedirginiz. Geldiğimiz nokta bu” diyerek tepki gösterdi.