DBP Kadın Meclisi: Rejime karşı 'Hayır' cephesine çağırıyoruz

DİYARBAKIR - DBP Kadın Meclisi, “Tek Adam Rejimi”ne karşı kadınları "Hayır" cephesinde birleşmeye çağırarak, "Halkların varlığını ve özgürlüğünü görmezden gelen her rejimin bize cehennemden başka bir vaadi olamaz. AKP hükümetinin tekrardan getirmek istediği tek adam rejimi halklara kazandırmaz, bir 100 yılı daha Türkiye’ye kaybettirir" dedi.

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Kadın Meclisi, referandum sürecine ilişkin DBP Genel Merkez Danışma Bürosu'nda basın toplantısı düzenledi. Toplantıda konuşan DBP MYK ve Kadın Meclisi üyesi Fikriye Aytin, Tevgera Jinen Azad (TJA) öncülüğünde açıklanan kadın deklarasyonuna dikkat çekerek, aynı deklarasyon kapsamında referandum çalışmalarını gerçekleştireceklerini söyledi.

Başkanlık sisteminin kaosu, krizi büyüten, iç savaşa ve her türlü müdahaleye açık bir ülkeye hazırlık olduğunu kaydeden Aytin, “Bu şartlarda gelecek olan sistem kadını eve kapatan, özgürlüğünü ortadan kaldıran bir kadın kıyımı olacaktır. 7 Haziran seçimleriyle başlayan ve 15 Temmuz ile devam eden darbeler süreci OHAL ile yönetilmekte ve asıl darbe referandum ile tamamlanmak istenmektedir. Bu süreç içerisinde kentlerin yıkımı ile yüzlerce yurttaş yaşamını yitirmiş, kadınlar infaz edilerek görüntüleri ahlaksızca yayınlanmış, binlerce kadın yerlerinden göçertilmiştir. Halk iradesine yönelik uygulanan darbeyle de kadın parlamenterler ile belediye eş başkanları görevden alınıp tutuklanmış, yüzlerce kadın kurumu kapatılmıştır. OHAL sürecindeki KHK’lerle binlerce emekçinin işine son verilmiş, tüm farklılıklar susturulmaya çalışılmıştır. Bu saldırılar kadınların kazanımlarına yapılmıştır. Bu baskı ve müdahalede hedef alınmak istenen kadın mücadelesi, eş başkanlık ve eşit temsilliyet kazanımları olmuştur” dedi.

‘ÖCALAN’IN ÖZGÜRLÜĞÜNE İHTİYAÇ VAR’

PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü ve fikirlerine ihtiyaç duyulduğu bir süreçten geçildiğinin altını çizen Aytin, şöyle devam etti: “Bütün bu yaşananlara karşı paradigmasını kadın özgürlük ilkesine dayandırmış, özgür eş yaşam felsefesiyle toplumsal sistemi kadın özgürlüğüyle yapılandırmış, demokratik çözüm sürecinde kadın iradesini temel muhatap güçlerinden biri olarak temsiliyet şartına bağlamış Sayın Abdullah Öcalan’a ve geliştirdiği çözüm anlayışına en çok biz kadınlar ihtiyaç duymaktayız. Tekçiliği, milliyetçiliği ve cinsiyetçiliği getiren diktatörlük rejimini engellemenin ve demokratik cumhuriyet değerlerinde yaşamın güvenceye alınmasının temel yolu Kürt sorunun doğru temellerde çözüme kavuşmasıdır.”

‘AKP ANAYASASI HALKLARA KAZANDIRMAZ’

Kadınlar olarak dikta rejimini "Hayır" cephesini örgütleyerek engelleyebileceklerini söyleyen Aytin, çalışmalarını bu kapsamda sürdüreceklerini vurguladı. Aytin, "Bu kadınlar için bir mücadele gerekçesidir. Nasıl yasacağımıza dair irademizi ifade etmektedir. Demokratik ortak vatanda kadın özgürlükçü, katılımcı, ekolojik bir sistemde yaşamak istiyoruz. Sayın Öcalan, Türkiye halklarının yaşamına dönük 2013 Newroz’unda ortaya koyduğu çağrı demokratik ulus birliğine dayalı demokratik cumhuriyette ortak yaşam çağrısıdır. 1924 Anayasası Kürt halkının, kadınların ve farklılıkların olmadığı bir anayasaydı, AKP hükümetinin tekrardan getirmek istediği tek adam rejimi halklara kazandırmaz, bir 100 yılı daha Türkiye’ye kaybettirir. Bunun içindir ki toplumun yarısı olan kadınları, yapılmak istenen tekçi, milliyetçi ve cinsiyetçi yeni bir anayasaya karşı mücadeleye davet ediyoruz” şeklinde konuştu.

Tüm kadınları yürütecekleri çalışmaya katılmaya çağıran Aytin, “Halkların varlığını ve özgürlüğünü görmezden gelen her rejimin bize cehennemden başka bir vaadi olamaz. Biz DBP Kadın Meclisi olarak her tür katliama, esarete, işkence ve saldırıya rağmen özgürlük olan hakikat, mutlaka kazanacaktır diyoruz, ‘Tek Adam Rejimi’ne karşı kadınları ‘Hayır’ cephesinde birleşmeye ve direnişe davet ediyoruz” diye belirtti.