'MED'le hayatımız değişti' 2016-11-23 09:10:36 İSTANBUL - Kürt nüfusunun yoğun olduğu Bağçılar'da sanatın birçok dalında yüzlerce kişinin eğitildiği MED-Kültür Derneği'nin kursiyerleri, KHK'yle derneğin kapatılmasına tepki göstererek, şartlar ne olursa olsun çalışmalarını sürdüreceklerinin altını çizdi. Asimilasyon politikalarına karşı Kürt kültür ve sanatını yaşatma amacı ile 2009 yılında İstanbul'da Kürtlerin en çok yaşadığı ilçelerden biri olan Bağcılar'da kurulan MED-Kültür Derneği, tiyatro, müzik, dans gibi birçok alanda çalışma yürüterek yüzlerce kişiyi eğitti. Ancak, İçişleri Bakanlığı tarafından 370 derneğin faaliyetinin durdurulmasının ardından dün çıkan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılarak kapısına mühür vurulan dernekler arasında yerini aldı. Derneğin kapatılmasına en çok tepki gösterenler ise eğitimleri yarım kalan kursiyerler oldu. 2009’da Batman'dan İstanbul'a gelen Sanatçı Bager Bakur, bir arkadaşı vesilesi ile MED Kültür Derneği'ne geldiğini belirterek, burada Batman'da bıraktığı kültürü gördüğünü söyledi. 'HER YERDE SANAT' Çocukluğundan beri müziğe ve bağlama çalmaya istekli olduğunu ama bunu bir türlü gerçekleştiremediğini dile getiren Bakur, "Burada bağlama kursuna başladım. Bağlamayı öğrendikten sonra bir koro oluşturduk. 12 kişilik koromuzun ismi 'Temburên Mezopatamya'ydı. Bir iki sene bu koro ile birçok iş yaptık. Bu koronun dağılması ile birlikte Kome Sterkên Azadiyê Grubu’nu oluşturduk. İlk klibimizi beş ay önce çıkardık" dedi. MED Kültür'de hem hayallerini gerçekleştirdiğini hem de anadilini ve kültürünü yakından tanımış olduğunu söyleyen Bakur, "Devlet sanatımızı engellemek için her türlü yolu deniyor ama bizi sanatımızı ve kültürümüzü geliştirmekten vazgeçiremeyecek. Biz her alanda sanatımızı icra etmeye devam edeceğiz. Sokakta evde, her yerde sanatımızı yapacağız" dedi. 'FARKLI KÜLTÜRLER BİR ARADAYDI' Niğde'den 2010’da İstanbul'a gelen sanatçı Eylem Açıkgöz de, 2012’de MED Kültür ile tanışanlardan. İlk önce bağlama ile başladığını söyleyen Açıkgöz, o günden sonra bütün kültürel faaliyetlere katıldığını ifade etti. MED Kültür ile birlikte farklı bir kültürü yakından tanıma şansını yakaladığını aktaran Açıkgöz, "Dışarıdan anlatılanlardan çok farklı şeyler gördüm. Gerçek arkadaşlığı, yoldaşlığı, insanların durması gereken yeri, benim hayatımda bana neler katabileceğini, benim insanlara neler verebileceğimi öğrettiler burada. Burada kimliğimden kültürümden kaynaklı bir hor görme ya da dışlanma yaşamadım. 'Sen bizden değilsin' anlayışını hiç yaşamadım. Kültürün farklı olması bir şey değiştirmiyor. Biz anlaştıktan sonra kültür ne olursa olsun fark etmiyor. Biz çok güzel anlaştık" dedi. Burada farklı kültürlerin bir arada çok güzel bir şekilde yaşayabildiğini ifade eden Açıkgöz, bunun toplumda da rahat bir şekilde yapılabileceğini söyledi. 'MÜHÜR BİZİ ENGELLEYEMEZ' MED Kültür'ün kapısına mühür vurulması ile kültürlerin bir arada yaşamasının önüne geçilmek istendiğine dikkat çeken Açıkgöz," Bugün dört duvar arasında yapacağımız müziği engelleyebilirler ama bizim ne kadar azimli olduğumuzun farkında değiller. Biz her yerde sanatımızı icra ederiz. Mühür de vursalar başaramayacaklar. Biz çalışmamızı bedeli ne olursa olsun yapacağız" dedi. 'MED İLE HAYATIM DEĞİŞTİ' Lise 3'üncü sınıf öğrencisi Rozerin Bulak da, MED Kültür ile 2 yıl önce tanışanlardan. Bulak, derneğin kapatılmasına tepki gösterdi. Dernekte ilk başta gitar dersi aldığını ve daha sonra Nûjiyan diye bir grup kurduklarını belirten Bulak, mühür vurulmadan önce de bağlama dersi aldığını söyledi. MED Kültür'e gelmeden önce çok farklı bir hayatının olduğunu ama kursa başladıktan sonra hayatının tümden değiştiğini ve her şeye anlam verebildiğini belirten Bulak, "Kurumumuz mühürlendi, ama bu tür şeyler bizi yıldıramaz. Her şekilde bizler sanatsal çalışmamıza devam edeceğiz" şeklinde konuştu.