Sesi ve sanatıyla Kürtlerin çığlığı oldu 2017-05-11 09:45:55 DİYARBAKIR - Sesi ve sanatıyla Kürt halkının özgürlük ezgilerini dillendiren Hozan Mizgin'in ölümünün üzerinden 25 yıl geçmesine rağmen eserleri dilden dile dolaşıyor. Mizgin'in özgürlük tutkusunu anlatan ardılları, özgür sanat mirasını sürdüreceklerini ifade etti. Sesi ve sanatıyla Kürt halkının özgürlük mücadelesini ezgilere taşıyan Hozan Mizgin yaşamını yitirmesinin üzerinden 25 yıl geçmesine rağmen şarkıları dilden dile dolaşıyor. Bitlis’in Tatvan ilçesinde 11 Mayıs 1992’de yaşamını yitiren Gurbet Aydın (Hozan Mizgîn) geriye Kürt sanatçılarına büyük bir miras bıraktı. Unutulmaz eserlere imza atan ve Kürt kadın sanatçılarına ilham kaynağı olan Mizgîn, icra ettiği sanatla Kürtlerin sesi soluğu oldu. 'SANATI İLE ÖZGÜR YAŞAM MÜCADELESİ VERDİ' Tiyatrocu Xecê Katar, Hozan Mizgîn’in sesiyle sanatla tanıştığını belirterek, Mizgîn, Meryem Xan ve Ayşeşanların ardılı olduğunu söyledi. Mizgîn’in bıraktığı direniş kültürüne dikkat çeken Katar, hem öncü, hem de mücadeleci bir kadın olmasından kaynaklı kendisinden güç aldığını dile getirdi. Mizgîn’i tanıdığını ancak sanatıyla ihya olduğunu ifade eden Katar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Onu dinlediğimde sanki tanıyormuşum gibi hissediyordum. Sesi ve sanatı ile özgür bir yaşamı dilendiriyordu. Şarkılarıyla bizleri bugünlere taşıdı. Sadece bir kadın ve sanatçı değildi. Öncü ve direnişiydi" diye konuştu. 'KÜRT ÇOCUKLARI MİZGİN'İN ŞARKILARIYLA BÜYÜYOR' Mizgîn’in unutulmaz bir ses ve sanatçı olduğunu vurgulayan Katar, “Kürt halkının çocukları Mizgin’in sesi ve şarkıları ile büyüyor. Ondan etkilenerek sanat çalışmalarına katılıyor. Mizgin’in sanat mücadelesini bizler devraldık. Bıraktığı yerden devam edeceğiz. 90'lı yıllarda Mizgin’in şarkıları yasaklıydı. ancak insanların sesini çıkaramadığı bir ortamda Mizgîn özgür bir sanatı icra ederek bize büyük miras bıraktı. O dönem ile şimdiki dönem elbette ki aynı değil ama zihniyet olarak değişen bir şey yok. Çünkü o dönem Kürtçe şarkılar yasaklanıyordu. Şimdi Kürt sanat kurumları kapatılıyor, sanatçılar baskı altına alınıyor. Mizgîn Kürt halkı ve kadınların yaşadıklarını hissedip şarkıları ile dile getirdi. Kürt kadınların sesi oldu. Onun bizlere bıraktığı mirası büyüteceğiz" diye konuştu. ‘KÜRT KÜLTÜRÜ VE MÜZİĞİNE DEVRİMCİ BİR BAKIŞ GETİRDİ’ Folklor oyuncusu Naze Duman, Mizgîn’nin Kürt müziğine anlam kattığını vurgulayarak, Koma Berxwedan grubunun kurucuları arasında olması ve Kürt müziğini Avrupa’ya da tanıtılmasına büyük görev üstlendiğini dile getirdi. 90'lı yıllarda Kürtçe türkü söylemenin yasak olduğunu, Kürtçe müzik dinlemenin suç olduğunu da hatırlatan Duman, "Mizgîn’in o dönemde böyle devrimsel bir çıkışı yapması çok anlamlı ve önemlidir” dedi. Kürt sanatı üzerindeki baskılara değinen Duman, "21. Yüzyılda bile Kürtçe üzerindeki baskılar devam ediyorsa bu Kürt kültürü ve müziğini yok etme çabalarının pratiğidir" diye belirtti. ‘İÇİNDEKİ ÖZGÜRLÜK RUHUNU SANATIYLA HAYKIRDI' Mizgîn'in Kürt halkının verdiği mücadeleyi sanatıyla anlattığını sözlerine ekleyen Duman, ondan sonraki Kürt kadın sanatçılar için örnek olduğunu vurguladı. Mizgîn'in, Meryem Xan’ların ve Ayşe Şan’ların ardılı olarak gören Duman, şunları söyledi: "Onun bu duruşu bugün bizim, yarın bizden sonrakilere miras olarak kalacaktır. Hozan Mizgin, sanatının icra ederken toplumsal gerçeklikten hiç kopmadı. Her zaman toplumun acılarına, sevinçlerine ortak oldu. Bu yüzden halk tarafında çok sevilip benimsenen bir sanatçı oldu." ‘NE SİSTEME BOYUN EĞDİ NEDE ERKEK EGEMENLİĞİNE’ Şarkıcısı Berfin Aktay ise, Mizgîn'in sanatı yanı sıra kadın mücadelesine dikkat çekerek şunları dile getirdi: “Sanatçının sözü ve pratiği bir olan, tolumda her zaman örnek olarak gösterilen bir kadındı. Hiçbir zaman ne sisteme ne de erkek egemenliğine boyun eğmedi. Verdiği hiçbir karardan vazgeçmedi. Mizgîn sanatını büyük bir inanç besleyerek yapıyordu gücünü bu inançtan alıyordu. Bu yüzden asla köle bir kadın olmadı bundan dolayı Kürt toplumun da kadının sembolü oldu.”