'Sokaklara çıkar oyuncu, dünya bir sahne olur' 2017-05-18 09:11:49 DİYARBAKIR - 5. Amed Tiyatro Festivali’ne "Bir Kadın Uyanıyor" adlı oyun ile katılan Boğaziçi Gösteri Sanatları Topluluğu oyuncularından Aysel Yıldırım, “Tiyatro bir yere tıkayacağınız bir sanat değil. Sokaklara çıkar oyuncu, dünya bir sahne olur” dedi. Amed Şehir Tiyatrosu tarafından düzenlenen 5. Amed Tiyatro Festivali kapsamında sahnelenen tek kişilik kadın oyunları ile dikkat çekiyor. İlgi toplayan oyunlardan biri de, yazan ve yönetmenliğini Sevilay Saral’ın üslendiği, oyunculuğu Boğaziçi Gösteri Sanatları Topluluğu oyuncularından Aysel Yıldırım’ın gerçekleştirdiği tek kişilik kadın oyunu. “Bir Kadın Uyanıyor” oyunu “Hayatı boyunca kaç kez uyanır insan?” sorusuna yanıt arıyor. Yıldırım'ın “Alev” adlı kadını canlandırdığı oyunda, Alev’in 15'inden 45'ine kadar çeyiz sandığında biriktirdiği hayatını seyircinin önüne sererek izleyicinin de kadının yaşamını kadının gözünden görmesini ve kendi hayatını sorgulamasını sağlıyor. Oyunculuğuyla göz dolduran Yıldırım, oyun içinde seyirciye yönelttiği sorularla seyirciyi Alevin yaşamının bir parçası kılıyor. Kadınların yoğun ilgi gösterdiği oyunu ve Amed Tiyatro Festivali’ni, Boğaziçi Gösteri Sanatları Topluluğu oyuncusu Aysel Yıldırım ile konuştuk. Oyunu sergilemek için daha önce de Diyarbakır’a geldiklerini söyleyen Aysel Yıldırım, o dönem bugünden daha farklı bir iklimin olduğunu fakat direnişin sürekli olduğunu belirtti. Yıldırım, “Diyarbakır’a birçok sefer gelmiştim. Daha önce de ‘Bir kadın uyanıyor’ oyununu Diyarbakır’da sergiledik. Daha önce geldiğimde iklim farklıydı farklı şeyler konuşuyorduk, tartışıyorduk. Yine birçok şeye direniliyordu burada; bir özgürlük yaşam alanı vardı” diye konuştu. ‘KARANLIK İÇİNDE AYDINLIK İÇİN DAYANIŞMA ÖNEMLİ’ Amed Şehir Tiyatrosu’nun mevcut ortamda nefes alma alanı yarattığına dikkat çeken Yıldırım, “Şimdi daha farklı bir hava var. Bu dönem hükümetin ve devletin bütün nefes alma alanlarını kapatmaya çalıştığı bir ortamda, bu festival ve Diyarbakır Şehir Tiyatrosu oyuncularının yaptığı bu iş, yeni bir mekanda tiyatro açma eylemleri nefes alma alanı yarattığı için çok değerli. Biz de seve seve dayanışma için geldik. Dayanışma böyle zor günlerde karanlık içinde aydınlık için çok önemli fırsattır bizim için de” dedi. ‘DÜNYA BİR SAHNE OLUR’ Tiyatronun sınırlarının olamayacağını zor ve baskı karşısında dünyanın sahneye döneceğini söyleyen Aysel Yıldırım, karanlığı göstermenin herkesin boynunun borcu olduğunu belirtti. Yıldırım, “Geçtiğimiz sene iptal edilen Amed Tiyatro Festivali’ne ‘Bir Kadın Uyanıyor’ oyunuyla gelecektik; ama festival iptal olunca her yer Amed her yer festival diyerek oyunumuzu İstanbul’da Amed festivali kapsamında oynadık. Tiyatro bir yere tıkayacağınız bir sanat değil. Tıkarsanız sokaklara çıkar oyuncu, dünya bir sahne olur, her birimiz bir oyuncuya dönüşürüz. Bu kararlılığı göstermek hepimizin boynunun borcu” diye konuştu. ‘TEK KİŞİLİK KADIN OYUNLARI DİZİSİ VAR FESTİVALDE’ Kayyuma rağmen destek almadan kendi güçleriyle alternatif oluşturan Amed Şehir Tiyatrosu çalışanlarının verdikleri emeklerinin çok anlamlı olduğunu ifade eden Yıldırım, festivalde tek kişilik kadın oyunlarından oluşan bir dizinin de olduğuna dikkat çekerek şunları belirtti: “Böyle bir çalışmayı yürütmek çok anlamlı. Farklı kadın oyunlarını arka arkaya izlemek seyircide belirli bir odaklanma yaratacaktır, yeni bir tartışma bile başlatabilir. Bunun parçası olmak da çok güzel” dedi. ‘ERKEKLERİN DİKKATLE İZLEDİKLERİNİ FARKETTİM’ Seyirciden enteresan tepkiler aldıklarını vurgulayan Yıldırım, “İlk olarak oyunumuzu kadınlara açık olarak oynadık, sonrasından karma versiyonunu da yaptık. Festivalin tasarrufundaydı karma ya da kadınlara açık olması. Burada karma bir izleyici vardı. Burada erkeklerin özellikle çok dikkatli izlediğini fark ettim. Kadınların coşku ve sahiplenerek, erkeklerin de ‘Bir dakika ne diyor bize’ der gibi izlediklerini fark ettim. Ben çok keyif aldım çünkü söylediğiniz şeyin karşınızdaki insanda yer ettiğini hissetmek o tepkiyi almak oyuncu için önemli. Oyundan sonra oyunla ilgili tartıştıklarını gördüm bu tür şeyler çok mutlu ediyor” diye belirtti. ‘SESLERİNE SES OLMAK İSTİYORUZ’ Oyunlarıyla ve bulundukları her yerde Nuriye Gülmen, Semih Özakça ve Kemal Gün’ün sesi olacaklarını da ifade eden Yıldırım, “Açlık grevleri, bu topraklarda sıklıkla başvurulmak zorunda kalınan, çaresizlik içerisinde son çare olarak insanların bedenlerini ortaya koyduğu direniş unsuru olarak karşımızda. Diyarbakır’da şunu da fark ettik ki birçok insan bunu yapıyor. Nuriye, Semih ve Kemal amca, iki kişi işlerini geri istediği için biri de oğlunun kemikleri için açlık grevindeler. Zor ve kritik bir döneme girdiler. Bizlerden de seslerine ses olmamızı istiyorlar. Bizler de olduğumuz her mecrada her oyun sonrasında her platformda eylemlere katılarak seslerine ses olmak istiyoruz. Seyircimizle birlikte Diyarbakır halkı ile birlikte artık bu sesi duyun diyoruz” dedi.