Teos’a can veren bahçe 2016-11-20 09:05:33 İZMİR - Seferihisar’da resim sanatçısı ve heykeltıraş iki arkadaşın kurduğu Sanat Bahçesi’nde, Teos sanatçılarının ruhu yeniden yaşatılıyor. “Komün ruhuyla var olan bir sanat evi burası” sözleriyle anlatılan bahçede sanatçılar imc usulü eserlerini üretiyor. İzmir’in Seferihisar ilçesinde 3 yıl önce resim sanatçısı Ekrem Gün ve heykeltıraş Cahid Koççoban tarafından kurulan Seferihisar Sanat Bahçesi’nde, Teos sanatçıların ruhu komünal bir sanat anlayışıyla yeniden canlanıyor. Bir atölye görünümünde olan bahçede bir araya gelen, heykel, resim, müzik ve edebiyatla uğraşan sanatçılar, eserlerini özgür bir şekilde üretiyor. Bahçenin kurucuları Gün ve Koççoban, Türkiye'nin ilk, dünyanın 121. Citta Slow’u (Sakin Şehir) seçilen Seferihisar’da, tıpkı M.Ö. 1000 yılında ilçeye bağlı Sığacık köyünde İon kolonisi olan ve ilk Sanatçılar Birliği’nin kurulduğu Teos’un mirasını devir aldıklarını kaydediyor. ‘KENDİ GETTOMUZU KURDUK’ Marmara Üniversitesi Resim Öğretmenliği mezunu olan Ekrem Gün, Sanat Bahçesi’ne halkın ilgisinin yoğun olduğunu belirtiyor. Halktan gelen talep üzerine Sanat Bahçesi’nin sürekli büyüdüğünü aktaran Gün, “Halk arasında sanatın her alanıyla uğraşan insanlar için burası, kendilerini atölye ortamında hissedecekleri, kültür sanat üzerine sohbet edebilecekleri bir alana dönüştü. Şuanda da mutlu bir şekilde kendi Gettomuzu kurmuş, hayatımızı sürdürüyoruz” diyor. ‘KOMÜN RUHUYLA VAR OLAN SANAT EVİ’ Kar amacı gütmeyen bir Sanat Bahçesi olduklarını ifade eden Gün, şunları söylüyor: “Bahçemize insanlar yoğun olarak geldiğinden dolayı aylık çay paramız sadece bin TL tutuyordu. Biz de ondan dolayı yan tarafı kafe yaptık. Kafeden gelen gelirle Sanat Bahçesi’nin masraflarını karşılıyoruz. Aynı zamanda sergi açmak, müzik yapmak isteyen insanlardan ücret talep etmiyoruz. Bahçemize gelen sanatçılara ise para vermiyoruz. Kendi olanaklarımızla eserlerimizi sergiliyoruz. Herkes özgürce kendi kurallarını koymadan çalışabiliyor. Kısaca komün ruhuyla var olan bir sanat evi burası.” ‘KOMÜNDEN HOŞLANAN BURADAN KOPAMIYOR’ Gün, komün ruhuna uyum sağlayamayan insanların belli bir zaman aralığından sonra Sanat Bahçesi’ne gelmediğini belirtiyor ve ekliyor: “Ama komün, kolektif ruhundan hoşlanan insanlar ne yaparsanız yapın burayı terk etmiyorlar.” ‘SANATA VE SANATÇIYA DEĞER VERİLMİYOR’ Türkiye’de sanata ve sanatçıya yeterince değerin verilmediğini ifade eden Gün, gençler için sanatsal ortamların yaratılmasının devlet politikası haline gelmesi gerektiğine dikkat çekiyor. Gün, “Siyasi partiler her ilçede, her köyde, her küçük birimde bile sanat ve gençlik merkezileri oluşturmalı. Gençler sanatla beslenebilmeli ki topluma fikirsel anlamda destek olsunlar” diyor. ‘BİR İMC KÜLTÜRÜ ORTAYA ÇIKIYOR’ Devlet Tatbik Güzel Sanatlar Yüksekokulu mezunu olan heykeltıraş Koççoban ise, Sanat Bahçesi aracılığıyla insanlarda çevrenin nasıl daha güzel olacağı noktasında farkındalık yaratmak istediklerini ifade ediyor. “Sanatsal açıdan bu bahçe ufkumuzu geliştiriyor” diyen Koççoban, şunları söylüyor: “Güzel bir şehir istiyoruz ve bunu insanlara hatırlatıyoruz. Çöp kutusuna kadar her şey daha güzel olması için burada çaba gösteriyoruz. Onu da buraya gelen sanatçı ve insanlarla birlikte yapıyoruz. Bu sanat bahçesinde bir imc kültürü ortaya çıkıyor.” ‘GENÇLERİN SANATA İHTİYACI VAR’ Geçmişte Anadolu’da birçok kültürün yan yana durduğunu hatırlatan Koççoban, sanatıyla Anadolu’da var olan kültürleri bugün devam ettirdiğini vurguluyor. Gençlerin sanata önceden daha ilgili olduğunu dile getiren Koççoban, “Çocuklar sanatı çok seviyor ama sonradan vazgeçiyor. Bunun nedeni araştırılmalı çünkü gençlerin sanata ihtiyacı var” diyor. Gökhan Öner - dihaber