Germuş'u define avcılarının merkezi yaptılar 2016-11-22 09:00:55 URFA - Bakanlar Kurulu'nun "Turizm Merkezi" kararına rağmen Urfa'nın en büyük Ermeni köyü olan Germuş define avcılarının merkezine, köydeki kilise ise ahıra dönüştürüldü. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın teklifi Bakanlar Kurulu kararı ile turizm merkezi ilan edilen Urfa merkeze bağlı eski Ermeni köyü olan Germuş (Dağeteği) köyündeki Germuş Kilisesi ve çevresi, 23 Ekim 2011 tarihli karara rağmen restorasyonu yapılmadan hayvanların kullandığı bir barınak olmaya devam ediyor. ERMENİ KÖYÜ YOK EDİLDİ 1915 yılından önce kentin en büyük Ermeni köyü olan Germuş, Urfa merkeze 10, tarihi Göbeklitepe’ye 5 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Germuş Kilisesi ve çevresinin turizm cazibe merkezi olması beklenirken, kilisenin içinde bulunan hayvan dışkıları kilisenin alınan karara rağmen korunmadığını ve definecilerin tahribatına uğradığını gözler önüne seriyor. Konaklama, kamping, kırsal turizm gibi yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekecek "Turizm Merkezi" olacağına dair projeler gerçekleşmezken, kilisenin etrafında başka Ermeni yapılarının da olduğu ve zamanla tahribata uğrayıp yok edildiği görülüyor. KİLİSE HAYVAN AHIRINA DÖNMÜŞ Zamanında 800 hane olan Ermeni köyü, şuan en fazla 20 hane ve çoğu ev yıkılmaya terk edilmiş. Tarihi köyde en çok zarar gören mekan ise Germuş Kilisesi. Ermenice'de köprü anlamına gelen Gamurç'tan ismini alan Germuş Kilisesi, ahır olarak kullanılmaya devam edilirken, kiliseye bir darbe de kilisenin etrafını kazan defineciler tarafından vurulmuş. Restorasyon yapılmadığı için çatısında çökmeler oluşan yapının içindeki hayvan dışkıları her şeyi anlatıyor. ERMENİ İZLERİ YOK EDİLMİŞ Asıl ismi ile Surp Asdvadzadzin Kilisesi’nin yanı sıra, köyde 100’den fazla öğrencisi olan bir de okulun olduğu, ancak şimdilerde bu okulun izi bulunmazken köyün etrafında hac yeri olan eski manastır kalıntıları yer alıyor. Urfa tarihçileri, kilisenin 1881’de Hagop Ardvisyan tarafından restore edildiğini, köy çevresinde yer alan eski manastırların adlarının, Surp Hovhannes, Surp Tadeos, Surp Hagop ve Surp Minas olduğunu, Germuş Kilesesi'nin dışında köyde iki kilisenin daha bulunduğunu belirtiyor. Sit alanı olmasına rağmen köyün üst tarafından Karaköprü ilçesine giden çevre yolu yapılmış. İş makinalarının girdiği sit alanında birçok mağara yıkılırken, alana bir de fabrika kurulmuş. GERMUŞ KÖYÜ’NÜN TARİHİ Bazı kaynaklara göre 1890 yılları başlarında bu köyde bin hristiyan yaşıyordu. 1895'te Ermenilerin katledilmesinden sonra başlayan göçle beraber hazineye kalan köy, Atatürk tarafından Üceymi Sümer Paşa adlı Irak kökenli Hamidiye paşası bir şeyhe hibe edilmiştir. 1921 yılında yoğun baskılardan kaynaklı Germuş’u terk eden Ermeniler, Musul ve Halep’e kaçmaya başlamış ve çoğunun yolculuğu canına mal olmuştur. Köy daha sonra Şükrü Öncel'e satıldı. Urfa Viranşehir yolu üzerinde bulunan, Germuş dağlarının güney eteklerinde çıkan akarsu kaynakları yakınındaki Germuş Köyü, Urfa'da bulunan en büyük Ermeni köyü olma özelliğini taşıyor. Bugünkü adıyla Dağeteği köyünün altından geçen geçitlerden kaynaklı sayısız kez definecilerin saldırısına uğradı. Köyde bulunan Germuş Kilisesi'nin kitabesi bulunmadığından inşa tarihi bilinmemektedir. Dünyanın en eski tapınaklarından olan Göbeklipe'ye 5 kilometre mesafededir. İki kattan oluşan kilise, kesme taştan dikdörtgen Bazilikal planlı olarak yapılmış. Kilisenin ibadet yeri üç nefleden oluşmaktadır. Kilisenin orta nefinde tek kubbe bulunmaktadır. Üç bölümlü narteks üzerinde yer alan Kadınlar Mahfili ise üç kubbe ile örtülüdür. Değişik zamanlarda yapılan onarımlarla kısmen özelliğinden uzaklaşmıştır. Arjin Dilek Öncel - dihaber