Dersim yaylalarının kadın dengbêji albüm hazırlığında

DERSİM - Dersim coğrafyasında yaşanan acıları, aşkları ve kahramanlıkları söylediği klamlarla dile getiren sanatçı Ayşê Şewaxî, albüm çıkarmaya hazırlanıyor.

Dersim'in Pertek ilçesine bağlı Bulgurtepe (Celedûr) köyünde yaşayan dengbêj Ayşê Şewaxî (Ayşe Erel), dengbêjlik kültürünün yaşatılması için feodal sistemi karşısına alarak, bağlama eşliğinde söylediği klamlarla tarihi olaylara ışık tutuyor. Sünni bir aileden gelen Şewaxi, çevresinin tüm baskılarına rağmen verdiği mücadeleyle önce bağlama sahibi oluşunu ardından da günümüzde tanınan sanatçı oluşunu anlattı. 36 yaşındaki Şewaxî, ses sanatçılığına 12 yaşındayken babasının aldığı bağlama ile başladığını söyledi.

‘KADINLARIN BAĞLAMA ÇALMASI HORLANIRDI’

Munzur dağlarında yüzyıllardır hayvancılık yaparak yaşamlarını sürdüren Şavak Aşireti'nden olduğunu söyleyen Şewaxi, küçük yaşta boşaltılan köylerinde, köylülerin yaylalara çıkması ile birlikte yalnız kaldığını ve bağlama çalmayı çok istediğini söyledi. 12-13 yaşlarındayken saz çalma hayalinin olduğunu söyleyen Şewaxi, kendi köylerinin Sünni olmasından dolayı kadınların saz çalmasının horlanarak, aşağılandığını anlattı. Şewaxi, “Bizim oğlaklar vardı, onları otlatmaya ben götürürdüm. Sürekli bir çubuk alıp saz olarak kullanır yapraktan ise mızrak yapardım. Kendi kendime şarkılar söyler okurdum. Köyümüzde sürekli bağlama çalan erkekler vardı. Onları izleyerek parmaklarını nasıl yaparlardı diye bakardım. Babama bir gün ‘Ben de saz çalmak istiyorum. Ya bana saz getirirsin yoksa ben oğlaklara bakmam’ dedim. Bir gün babam Elâzığ’a gitti geldi fakat bana saz almamıştı. Öteki gün ben oğlaklara bakmaya gidecektim, gitmedim. Sonra babam dayanamadı gitti Elazığ’dan bana bağlama aldı” dedi.

‘KOM MÜZİKLE ALBÜM ÇIKIYOR’

Alınan o sazın halen kırık bir şekilde evde durduğunu belirten Şewaxi, ilkin aldığı bağlamadan ses çıkartamadığını daha sonrasında köylerine gelen Alevi bir gencin kendisine bağlama çalmayı öğrettiğini anlattı. Ailesi ile birlikte çıktığı yaylarda hem bağlama çaldığını hem de kendi bestesini yaptığını ifade eden Şewaxi, “Yaylalara giderken o saz benim tek dostum, her şeyimdi. Sazla birlikte yatıp kalkardım yaylada. Yaylaya giderken saza gözümün nuru gibi bakardım” dedi.

“Bu yaşıma kadar kaldıysam bedeli çok ağır ödedim. Ben 14-15 yaşlarında saz çalan iyi bir sesi olarak şuan da 36 yaşındayım ve benim için çok büyük bir kayıp oldu” diyen Şewaxi, Avşeker köyüne gelen Hakan Aday’ın köylüler tarafından kendisinin bağlama çalmayı bildiğini söylemesi üzerine köylerine gelerek video çektiğini söyledi. Daha sonraları ise ‘Son mevsim Şavaklar’ adlı belgeseli yapan Kazım Öz’ün belgesel çekiminde şarkı seslendirdiğini söyledi. Ardından belediyelerdeki etkinlik ve konserlere ücretsiz çağrıldığını belirten Şewaxi, KOM Müzik’te bir ara albüm çalışması yaptığını, fakat bu çalışmanın da kendisinin Avrupa’ya gitmesinden dolayı yarım kaldığını belirtti. Şewaxi, “Şuan KOM ile okumalarım bitti. Maddi imkânlardan dolayı biraz gecikecek ama yeni albümü çıkaracağız” dedi.

‘MÜZİK YOK, KÜLTÜR YOK O YÜZDEN ‘HAYIR’

Şewaxi son olarak Türkiye’de sistemin bozukluğunu belirterek, şunları söyledi: “Bizim ülkede müzik gerçekten çok zor. Bu ülke kadar güzel bir ülke yok. Ama bu ülkenin sistemi kadar bozuk bir sistem de yok. O insanların sistemleri güzel, devletlerine güveniyorlar. Onların ülkeleri insanları ve halkı için güzel şeyler yapıyor. Dışardan gelen insanları dahi sahiplenebiliyorlar. Tüm çirkinlikler bizim ülkede var. Halkın iradesini dört duvar arasına sığdırıyor. Bu halkın iradesine ihanettir. Bir halkın seçtiği irade var. Bizim ülkemizde adalet diye bir şey yok. Ben bir Şavaklı olarak aşiretimin hemen hemen yarısı devletin içerisinde diyebilirim. Bu gerçekten hoş bir şey değil. Gençlere yazık günah. Tüm üniversite gençliği boşta. Sanatçılar boşta. Müzik yok, kültür yok, eğlence yok. Bu ülkenin toparlanması gerekiyor. Ben 16 Nisan’da getirilmek istenilen sisteme de karşıyım onun için ‘Hayır’ diyorum.”

Müjdat Can - dihaber