İSTANBUL - Öykücü Mürüvvet Yılmaz'ın "Ateşle erimek suyla dirilmek" adlı ilk şiir kitabı raflarda yerini aldı. Yılmaz, kitapta; aşkın, sevginin, bereketin ve direnişin boy verdiği, medeniyetin yeşerdiği, ateşin bulunduğu, toprağın işlendiği Mezopotamya topraklarını ele alıyor.

Öğretmen ve aynı zamanda öykücü olan Mürüvvet Yılmaz’ın, "Ateşle erimek, suyla dirilmek" adlı ilk şiir kitabı İnsancıl Yayınları'ndan çıktı. Yılmaz, aşkın, sevginin, bereketin ve direnişin boy verdiği, medeniyetin yeşerdiği, ateşin bulunduğu, toprağın işlendiği Mezopotamya topraklarına şiirleri ile daha bir canlılık ve direniş katıyor. Şiir kitabında okuyucu, sokakta oynaması gerekirken hapishanede olan çocukları, sevgisini haykırdığı için yaşamdan koparılan çocuk kadınları, Ayna Yolu deresinde yanlış kentleşme sonucu yaşamını kaybeden işçi kadınları, kadınların özgürlük tutkusunu, çocuk çığlıkları yerine kurşun seslerini dile getiren caddeleri, toprağa kavuşmayan bedenleri ve bundan duyulan utancın şiirlerini buluyor.
Yeni bir şey ortaya çıkarmanın heyecanın taşıdığını ifade eden Yılmaz, kadınlara ve insanlığa karşı söylenilmesi gereken sözü, şiirle anlatmaya çalışmanın huzurunu ve mutluluğunu yaşadığını belirtti.

Daha önce öykü ve makale yazdığını dile getiren Yılmaz, özgürleşme kavgasını en iyi şiirle anlatabileceğini düşündüğü için şiir yazdığını söyledi. Yaşadığı toprakların özleminin büyük olduğunu düşünen Yılmaz, "Özlem büyük olunca söylenmesi gereken söz de büyük oluyor. Sözü söylemek, anlatmak gerekiyor” dedi.

'ATEŞLE KADINLARIN ÖZGÜRLEŞME KAVGASINI ANLATIYORUM'

Erkek egemen sistemin bilim ve sanatla uğraşan kadınları yok etmeye çalıştığını vurgulayan Yılmaz, “Kitabımda ateşle kadınların özgürleşme kavgasını anlatıyorum. Ateş bir anlamda insanlığın uygarlığa adımını atmasına neden olan bir buluş. Kadının yaktığı ateşi çoğaltması ve insanlığını kaybetmiş, zulmeden eril zihniyetten alması ve yolunu aydınlatması gerekiyor. Şiirlerimde bu imgelere yer verdim. Adım adım kadınların elinden çıkan ateş ve su bu tam tersi duruma dönüştü. Mücadele ile kadının tekrar ateşi alıp kendi kaynağına, kendi özüne döndürme döngüsünü ele aldım" diye konuştu.

'ŞİİR KİTABI YAZMAK SORUMLULUK'

Yaşamı yaratan ve yeniden yeniden üreten kadınların yazması gerektiğini söyleyen Yılmaz, şöyle devam etti: “Yazmak hem kalıcılaştırmak hem de biz kadınların emeklerinin gelecek kuşaklara aktarılması anlamında önemli olduğunu düşünüyorum. Bu şiir kitabı, bir sorumluluk aslında, ilk başta birlikte yürüdüğüm kadınlara karşı bir sorumluluk. Kendi tarihimiz yazmaya yönelik bir sorumluluk.”