Muhtelif, şarkılarında huzuru ve barışı umut ediyor

İSTANBUL - Farklı dilleri müzikleriyle buluşturan Muhtelif'in solistleri, "Şarkılar bize şunu söylüyor: Bugün acı, keder varsa, dün de vardı, dün aşk, huzur ve barış olduysa, yarın da olacak" dedi.

Muhtelif, farklı dillerde türküler seslendirip, müzik yapan bir grup. Kürtçe, Türkçe, Rumca ve Arapça şarkılar seslendiren Muhtelif, seçtikleri şarkılarda birbirinden farklı hikâyeler anlatılıyor. Muhtelif'in hikayesi, 2012 sonbaharında grup üyeleri Ezgi Hamzaçebi ve Nurçin İleri'nin bir halk otobüsünde tanışması ile başladı. Birlikte müzik yapabilecekleri birilerini arayan Hamzaçebi ve İleri'nin, tanıştıkları hafta sevdikleri şarkıları çalarak başlıyor müzik yolculukları. Daha sonra klarnette Sevda Hamzaçebi, piyano da Cem Dinler, kontrbasta Eren, perküsyonda Tibet Akarca, saksafon ve yan flütte Nurhak'ın dahil olmasıyla 2013'te müziklerinin rengi belirginleşti.

Şarkılarının seçiminde dikkat ettikleri noktalardan biri de şarkıların hikayeleri olduğunu dile getiren grubun solisti Nurçin İleri, "Sahnede o şarkıyı icra etmenin yanı sıra 'ne anlatabiliriz dinleyicimize' bunun üzerine düşünüyoruz. Hatta güncel olanla nasıl ilişki kurabiliriz, kurabilir miyiz? Çokça kendi aramızda tartışıyoruz" dedi.

'HERKESİN HAYATININ BİR YERİNDE MÜZİK VAR'

"Hangi ihtiyaçtan müziğe yöneldiniz?" sorusuna Sevda Hamzaçebi, "Yedi kişinin yedi başka nedeni olabilir. Muhtelif erkekleri profesyonel müzisyen, pek çok farklı grupta çalıyor, ders veriyorlar, yani işleri müzik ve evet Onlar için hayatlarının olmazsa olmazı. Biz Muhtelif kadınları ise, müzikle bu anlamda uğraşmıyoruz. Asıl mesleğimiz değil ama müzik bizim için de hayatımızın olmazsa olmazı. Müziğin tarihi belki insanınkinden bile eski, ister icracı, ister dinleyici, herkesin hayatının bir yerinde müzik hep var" diye konuştu.

ARD ARDA İKİ ŞARKI, YAN YANA İKİ KİŞİ

"Muhtelif" sözcüğü Türkçe'ye Arapça'dan "Değişken, uyumsuz" olarak geçmiş zaman içinde "Çeşitli" anlamı kattığını ifade eden İleri, isimleriyle müsemma repertuvarlarında farklı tarz da şarkıları mevcut olduğunu söyledi. İleri, "Mutlaka dinleyicilerimizin sevdiği bir şeyler çıkıyor, belki Muhtelif'in güzel yanı bu. Sevdiğimiz, istediğimiz parçaları çaldığımız zaman, sahnedeki gerçek hissiyatın izleyiciye yansıdığını düşünüyoruz. Dolayısıyla bu bizde hiçbir zaman korku yaratmadı" diye belirtti.

Ezgilerin her zaman şifa olduğu ve iyileştirici bir etkisi olduğunu belirten İleri, "Tabi bazı insanların yarasını daha da derinleştiriyor. O ayrı bir konu" dedi. "Müzik şifa bulmak için bir olasılık" diyen Hamzaçebi ise, "Bizim küçük ya da büyük her olasılığa sıkıca sarılması gerekiyor. Şarkılara kazınmış duygulara tutunmaya gerekiyor, çünkü bir zamanlar insan olduğumuzu hatırlamaya ihtiyacımız var. Şarkılar bize şunu söylüyor: Bugün acı, keder var ise, dün de vardı. Öte yandan dün aşk, huzur ve barış olduysa, yarında olacak" diye konuştu.

Müziğin bir iletişim yolu olması itibari ile özellikle şu günler de çok kritik bir noktada durduğuna söyleyen Ezgi Hamzaçabi, "Farklı türlü duyma ve düşünme becerileri geliştirebilme gücüyle müzik, birbirinden çok farklı özellikte insanları bir arada tutabiliyor. Benim müziğe sığınmamdaki en önemli nedenlerden biride bu" dedi.

Müzik hayatına cover yaparak şarkıları kendi dillerine göre düzenleyen Muhtelif, yeni projelerinde kendi şarkıları yapmaya başladıklarını belirtti. 2017 yılı başında 2 şarkılarının kaydını bitirmeyi ve bir şarkıya da video çekmeyi düşündüklerini belirten Sevda Hamzaçebi, "Şarkılarımız şu sıralar en çok ihtiyaç duyduğumuz iki temel şeyden bahsediyor: Umut ve neşe. Heyecanlıyız, umarım izleyicilerimiz de severler. Şimdiye kadar İstanbul Kadıköy ve Beyoğlu'nda çeşitli mekanlarda çaldık. Konser duyurularımız sosyal medyadan ve internet ortamından takip edebilirsiniz" dedi.

Nurçin İleri ise, "Her konserimiz de çeşitli hikayeler anlatıyoruz. Bazen şarkıların hikayesi, bazen mekanın, bazen semtin hikeyesi… Dinleyicimiz bu hikâyelerden birini, ertesi gün bizi dinlemeyen bir arkadaşına anlatsa bizi çok mutlu eder. Bir de bizi dinledikten sonra 'Sizin grubu şu parçayı söylerken hayal ettim' deyip şarkılar gönderenler de oldu. Bu da hoştu" ifadesinde bulundu.