İSTANBUL - Yeni albümünde Arin Mîrxan, Sema Yüce ve Rojava’da yaşananlara yer veren sanatçı Seyda Perinçek, “Otantik, geleneksel tarzın dışına çıkmamaya çalışıyorum" dedi.
Amara, şarkısıyla çıkış yapan daha sonra “Kanî Em Birê Hev Bûn”, “Kobanê”, “Arin Mirkan”, “Tu wate yî”, ”İhsan Fettehiyan” gibi birçok şarkısında toplumsal olayları işleyen Kürt sanatçı Seyda Perinçek’in yeni albümü "Çûkê Ser Dara (KOLAN)" Kom Müzik’ten çıktı. Albümde yer alan eserlerin tümünün söz ve müziği kendisine ait. Albümünde yine DAİŞ’e karşı mücadele ederken yaşamını yitiren YPJ savaşçısı Arin Mirxan’ı, Rojava devrimini anlatan parçalara yer veren Perinçek, albümüne ilişkin ayrıntıları paylaştı.
7 yıl aradan sonra büyük emeklerle albümlerini tamamladıklarını belirten Perinçek, albüme ilişkin, “Otantik, geleneksel tarzın dışına çıkmamaya çalıştık. Hem ben hem de değerli emek yoldaşım, yönetmen ve aranjör Aziz Yiğit arkadaşın çabasıyla bu projeyi sonuçlandırdık” dedi. Albümünü 21 Mart 2016 Newroz bayramına yetiştirmeye çalıştıklarını söyleyen Perinçek, “Newroz’un sıcaklığıyla bu albümü halkla ulaştırmak istedik ama maalesef süreçten kaynaklı, bu çalışmamız kış ayına denk gelerek geç de olsa halkla buluştu ve çıktı” dedi. Perinçek, “Özellikle özgürlük hareketinin, emperyalist ve kültürel soykırıma karşı yürütmüş olduğu devasa mücadelenin sonucu olarak yaratılan büyük değerlerden esinlenerek ürettiğimiz bu çalışmayı özgürlük şehitlerine borçlu olduğumu ifade etmek istiyorum. Yıllarca üzerimizdeki köle kabuğunu devasa bedellerle yıkıp, bizi insani, ahlaki politik değerlerimizle, ulusal değerlerimizle yaşamamızı sağlayan Serhat’ları, Halil’leri, Delila ve Mizgin’leri asla unutmayacağız. Çünkü onların sadece özgürlük karşılığında canlarıyla ödediği bedeller ile bugün kendi dilimizle, rengimizle sanatsal ve kültürel faaliyetler yürütüyoruz" diyerek çalışmasını onlara atfettiğini belirtti.
ŞARKILARININ KAYNAĞI HALK
Albüm çalışmalarının stüdyo aşamasından çıktığı güne kadar 2 yıl aldığını dile getiren Perinçek, “Emek de muhakkak zorluk ve feragat gerektiren ve ancak maneviyat ile bütünleştiği zaman anlam kazanan bir kavramdır. En belirleyici olmazsa olmazdır emek. Zorluklar da tadıdır başarının. Mutluluğun anasıdır acılar ve zorluklar" şeklinde konuştu. Şarkılarının söz ve müziğinin kaynağının halk olduğunu söyleyen Perinçek, “Bu eserleri yaratmamızı sağlayan asıl şey, halkın yaşamış olduğu büyük travmalar, acılar, ölümler ve bir o kadar da karşısında canıyla vermiş olduğu bedeller sonucu ortaya çıkan manevi ve ahlaki değerlerdir. Bütün üretimlerimi o kutsal yiğitlere ve asillere borçluyum” dedi.
Aynı zamanda albümün ismi de olan ‘KOLAN’ parçasını Rojava’da DAİŞ’e karşı savaşırken yaşamını yitiren YPJ savaşçısı Arin Mirxan ve 1998 Newroz’unda cezaevinde bedenini ateşe veren Sema Yüce'yi anımsatan Perinçek, şarkı için şunları söyledi: “Kadın direnişiyle özgürleşen bir halkın hikayesi olarak niteleyebilirim.”
‘ONLARI YAŞAMA VE YAŞATMAK SORUMLULUĞUMDUR’
Neden Sema Yüce ve Arin Mirxan sorusuna ise Perinçek, şu yanıtı verdi: “Arin Mirxan ve Sema Yüce yoldaşlar, bir halkın yok oluş ve var oluş mücadelesinde köleliği, esareti kendi kutsal canlarıyla mahkum eden, idam eden ve yerine özgür kadınla bütünleşen özgür yaşamı koyan, yaşama onur ve anlam katan büyük bir direniş sonucuyla bir halkı karanlıktan aydınlığa taşıyan en kutsal kahramandırlar. Onları bir şarkıyla bir romanla, tiyatro oyunuyla, sinemayla anlatmak yetmez. Onları yaşamak, yaşatmak ve bizlere bırakmış oldukları büyük değerleri korumak sanatsal ve kültürel olarak vicdani ve ahlaki sorumluluğumdur, yetmezsem de.”
‘SANAT VE KÜLTÜR İLE YAŞAMSALLAŞTIRMAK’
Albümdeki "Rojava" parçası ile Rojava'da yaşananları da konu edinen Perinçek, “Rojava'da insanlıktan çıkmış DAİŞ, çocuk, sivil, yaşlı demeden en ahlaksız biçimiyle adeta insanlığı yok etmeye yönelik her türlü çirkeflileriyle insanlık suçu işledi. Ölçü tanımayan ve bütün dünya kamuoyunda vahşetiyle tanımlanırken DAİŞ, karşısında direnen Rojavalı kadın, genç ve yiğitleri yazmak, destan yaratan kahramanlıkları dillendirmek ve sanatla, kültürle yaşamsallaştırmak çabası içinde olmak bir nebze de olsa vicdanımı rahatlatıyor” dedi.
Sadiye Eser - dihaber