Yok sayılan kadının sesi: Mare Kadın Sesleri Korosu

İSTANBUL - Türküleri ile kadınların yakarışlarını, aşklarını, sevgilerini ve mutluluklarını dile getiren Mare Kadın Sesleri Korosu, eril zihniyet tarafından yok sayılan kadınların sesini topluma taşıyor.

Mare Kadın Sesleri Korosu, 2011 yılından bu yana Anadolu’da kadına dair türkülerini farklı düzenlemeler ile müzikseverlerle buluşturan bir müzik topluluğu. Balkanlar’da kadınların birbirine sevgi nidası anlamı taşıyan Mare, kadınların yakarışlarına, aşklarına, sevgilerine ve mutluluklarına tercüme oluyor. Türkiye’nin ünlü müzisyenlerinden Muammer Ketencioğlu’nun projesiyle hayata geçirilen Mare Kadın Sesleri Korosu’nda farklı meslekten 7 kadın yer alıyor. Bu kadınlardan biri olan ekonomist Ümran Serhan, koroya Mare ismini vermelerinin nedenini türküler aracıyla kadınların birbirleriyle dayanışmayı pekiştirmesi olarak açıkladı.

Yaptıkları türküler aracıyla kadınların duygularını, düşüncelerini, günlük yaşamlarını, aşklarını ve hasretlerini yansıttıklarını ifade eden Serhan, sanat alanında birçok kadın ozanın bulunduğunu ancak erk zihniyetin kadınları ikinci-üçüncü plana atarak kadınların yazdığı türküleri kendilerine mal ettiğine dikkat çekti. Tam da bunun önüne geçmek için devreye girdiklerini belirten Serhan, kadın ağzı türkülerini ortaya çıkarıp, kadın sesleri ile sunmayı önemsediklerini söyledi. Kadınların toplumda daha çok görünür olması için katkıda bulunduklarını aktaran Serhan, Mare Kadın Korosu’nun gönüllü bir topluluk olduğunu kaydetti. Serhan, “Bu gönüllülük, bizim kadınlarla bir dayanışmamız” dedi. Kadınların duygularının kadınlar tarafından söylenilmesinin daha inandırıcı ve gerçekçi olduğunu dile getiren Serhan, türkülerin kadınların duygu dünyalarını ve yaşamlarını anlattığını dile getirdi.

‘TÜRKÜLERİ RUHUNDA HİSSETMEYENLERE ÜZÜLÜYORUM’

Müziğin hayatında özel bir yerinin olduğunu ifade eden Serhan, uzun yıllardır müziğin içinde olduğunu ve sesi yettiğince de sürdüreceğini aktardı. “Müziksiz, türküsüz bir yaşamı düşünemiyorum” diyen Serhan, müziksiz insanları ise eksik bulduğunu kaydetti. Serhan, şunları aktardı: "Hani Güler Aykal demiş ya:
‘Mozart’ı tanımadan ölenlere acıyorum’ Ben de türküleri sesinde, ruhunda hissetmeyen insanlara gerçekten üzülüyorum.”

‘KADINLARIN DUYGULARINI EN İYİ KADINLAR YANSITIR’

Koronun bir diğer üyesi ise Meral Çeçi. Çeçi, aslında mali müşavir. Ancak o da diğer kadınlar gibi müziğe gönül verenlerden. Çeçi, projenin önemini ise şu sözlerle aktardı: “Projenin kadınlara dair olması benim için önemliydi. Sadece koroda olmak ve türkü söylemek için değil. Özellikle kadın ağzı türkü söylemek çok önemliydi. O yüzden ısrarla devam ediyorum. Hem keyifli hem de bir şeylere dokunması açısında anlam taşıyor. Mesleğin getirmiş olduğu sıkıcılıktan biraz olsun kopmuş oluyorum.” Kadın ağzı türkülerin her yerde dillendirilmesi gerektiğini düşünen Çeçi de, kadınların duygularını en iyi kadınların yansıtabileceğini söyledi.

‘KADINLARIN SORUNLARI BENZER’

Kadınların yaşadığı sorunları aşmanın yolunun kadınların bir arada keyifli işler yapmasından geçtiğini dile getiren Çeçi, "Koradaki kadınlarla sohbet ettiğimiz de 3 aşağı 5 yuları aynı. Özellikle ülkemizde gerek çevremize de gerekse ailemize baktığımız zaman hepsinin aynı acıları yaşadığı görüyoruz. Dokunuşlar aynı, sorunlar aynı. İşimiz, evimiz kısaca yaşamın her alanı daraldığında ne kadar benzer sorular yaşandığımız anlıyoruz . Bu da birbirimize kenetlenmemizi sağlıyor" şeklinde konuştu.

‘KADIN TÜRKÜLERİ SESLENDİRMEK ÇOK GÜZEL’

Mare Kadın Sesleri Korosu'na 3 yıl önce katılan kimya mühendisi Melahat Coşkun ise, koro ile katıldığı bir festival aracıyla tanıştığını söyledi. Coşkun, koroya nasıl katıldığını ise şöyle anlattı: "Hemen festival sonrasında kulise gittim ve 'ben, bu koroya katılmak istiyorum’ dedim. Mare’de olmak çok güzel, kadın sesleri, türküleri seslendirmek çok güzel. Müziğin her türünü seviyorum ama türkülerin bende uyandırdığı his ayrı bir şey.” Coşkun, 16 yıldır İstanbul’da yaşadığını ve koronun ise kendisine nefes alma imkanı verdiğini ifade etti.

‘SANAT BİZİ BİR ARAYA GETİRDİ’

Kadınların sesini gün yüzüne çıkarmanın önemli olduğunu düşünenlerden biri de koronun diğer üyesi Hava İlik. İlik de Coşkun gibi kimya mühendisi. Müziğin kendisine çok şey kattığını dile getiren İlik, “Kadınların sesini gün yüzüne çıkarmak benim için çok önemli. Ailem müzikle iç içe. Annem, ablam, ağabeyim, hepimiz müzikle ilgilendik. Halen evimizde fasıllar, türküler söylenir. Mare Kadın Sesleri Korosu’nda, kadınlarla birlikte olmak, hayatın bir parçasını paylaşmak çok güzel. Kadınları güçlü kılacak olan şey birlikteliği ve paylaşımlarda bulunması. Bizi sanat bir araya getirdi, sanatın ve müziğin gücüyle daha çok bütünleşiyoruz” sözleriyle Mare’de bulunmanın sevincini paylaştı.

‘TÜRKÜLER VE KADINLAR SUSTURULAMAZ’

Koronun bir diğer üyesi Gönül Dizman da, aynı zamanda muhasebeci. Bir çocuk annesi Dizman, müziğin hayatında hep var olduğunu belirtti. Dizman, müzik sevgisini ise şu sözlerle dile getirdi: “1988 yılında orta okul müzik öğretmenimin çağrısı ile Ruhi Su Dostlar Korosu’na girdim. Müziğin benim gelişimimde çok katkısı olduğuna inanıyorum. Müzik, insanları dinlemeyi, sabrı, özveriyi, dostluğu , paylaşmayı , birlik olmayı öğretti bana.” Dizman, Mare Kadın Sesleri Korosu’na dahil olmasını da, “Mare, kadınların yakarışını, aşklarını , sevgilerini, mutluluklarını duyurdukları bir nida grubu benim için. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü, 1Mayıs işçi bayramında, her türlü kadın mücadelesinin verildiği platformlarda türkülerimizle ses vermeye çalıştığımız bir grup. 'Türküler ve kadınlar asla susturulamaz’ diyerek yolumuza elimizden geldiğince devam etmeye çalışacağız" şeklinde aktardı.