Hayallerini resmediyor

VAN - Kentte yaşanan deprem sonrası konteynerda kalmaya başlayan Sultan Öztürk, hayallerini ve umutlarını çizdiği resimlere taşıyor.

Hayallerini ve umutlarını çizdiği resimlere taşıyan 22 yaşındaki Sultan Öztürk, 23 Ekim 2011 tarihinde Van’da meydana gelen deprem sonrası ailesi ile birlikte konteynerda yaşıyor. Evleri yıkıldığı için 6 yıldır İpekyolu ilçesine bağlı Hacıbekir (Xaçort) Mahallesi’nde kurdukları konteynerde cilt kanseri annesi ve 4 kız kardeşiyle kalan Öztürk, resimlerini renklendirirken Ahmet Kaya’yı dinliyor.

‘ÇİZMEKTEN VAZGEÇMEDİM’

2 yıl önce babasını kaybeden Öztürk, hayatını “depremden önce ve depremden sonra” diye ikiye ayırıyor. Maddi durumları elvermediği için okula devam edemediğini dile getiren Öztürk, tek hayali olan Güzel Sanatlar Lisesi’ne gitmeyişinin kendisini çizmekten alıkoymadığına vurgu yaptı. Öztürk, “Babam kendimi bildim bileli hastaydı. Bir yandan okula bir yandan da evlere temizliğe gidiyordum. Van’da yaşanan depremde ailem ile kaldığımız evimiz yıkıldı. Sonrasında iki odalı konteynırda yaşamaya başladık. Deprem ve sonrasında yaşadığımız sıkıntılardan dolayı ortaokulu bitirdikten sonra öğrenim hayatıma devam edemedim. Daha sonra Güzel Sanatlar Lisesi Resim Bölümü Yetenek Sınavı’na girdim. İlk sınavı başarı ile geçtim ama daha sonraki aşamalara paramız olmadığı için kayıt yaptıramadım. Ben de yeteneğimi evde resim çizerek geliştirmeye başladım” diye konuştu.

BİRÇOK YARIŞMADA BİRİNCİLİK ELDE ETTİ

Babasını kaybedince omuzlarına daha büyük bir yükün bindiğini ifade eden Öztürk, çalışmak zorunda olduğunu ancak bugüne kadar yaptığı iş başvuruların hiçbirinden olumlu yanıt alamadığını belirtti. Birçok resim yarışmasında birinci olduğunu söyleyen Öztürk, resimlerinde kadın ve erkek figürlerine yer verdiğini dile getirdi.

SEVGİYİ, SABRI VE HÜZNÜ RESMEDİYOR

Ahmet Kaya’yı dinleyerek kara kalem çalışması yaptığını dile getiren Öztürk, önceliğinin resim çizmek olduğunu ve resimlerinde sevgiyi, sabrı, hüznü ve dayanışmayı yansıtmaya çalıştığını söyledi. Öztürk, “Çünkü, sabır bana yaşama karşı mücadele etmeyi, hüzün olgunlaşmayı, sevgi ise sanata olan tutkumu yeşertti. Kimi zaman resim duygularımın dışa vurumu da oluyor. Mutluluğu ve huzuru resim çizmede buluyorum. Amacım bu yeteneğimi kaybetmemek ve daha iyi çizimler ortaya çıkarmak. Bunun için de iyi şartlar altında çizimler yapmak istiyorum” diye belirtti.

Aynı zamanda bağlama da çalan Öztürk, umudunu ve hayallerini kaybetmemek adına resim çizmeye devam edeceğini ifade etti.