‘Aramızda’ sanatseverleri bekliyor

ANKARA - Galeri Çankaya'da açılan "Aramızda" adlı sergi "piyasacı sanat" anlayışının dışında "iş cinayeti", "çevre kirliliği", "plansız kentleşme", "teknolojinin insan yaşamına olumsuz etkileri" gibi konuları işliyor.

Çankaya Belediyesi’ne ait Galeri Çankaya’da Tedirgin Obsesif Kadın İnisiyatifi (TOKİ) tarafından hazırlanan “Aramızda” adlı karma bir sergi düzenliyor. Tuval resimlerinin yanı sıra afiş, baskı ve disiplinler arası eserlerin yer aldığı sergi, 19 genç kadın ve erkek sanatçının katkısıyla hazırlandı. Ankara dışında pek çok ilden katkı sunduğu genç sanatçıların farklı tür ve tekniklerle hayat verdiği çalışmaların oluşturduğu serginin teması ise, “Aramızda” başlığıyla belirlendi.

Sanatın pratiğiyle olduğu kadar düşünselliği üzerine çalışmalarını sürdürme iddiasında olan sanatçıların hazırladığı sergi, sanat piyasasının baskısına aldırmadan ürettiği eserleri barındırıyor ve çağdaş sanat merkezlerinin etki alanının dışında kalan gerçekliğin bir panoramasını sunması bakımından da dikkat çekiyor. Sergi, "iş cinayeti", "fabrikaların çevreye verdiği kirlilik", "plansız yapılaşma", "teknolojinin insana olan olumsuz yansımaları" ve “insanın yabancılaşması”nı eleştirel bir tutumla konu alıyor.

14 Şubat’a kadar açık olacak olan sergiye katılan sanatçılardan Fergana Kocaduru ve Semih Çınar çalışmaları hakkında bilgi verdi.

DÜNYANIN İÇİNDE BULUNDUĞU HAL: BULANIKLIK VE GRİLİK

Aynı zamanda Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümünde Araştırma Görevlisi olan genç sanatçı Fergana Kocaduru, sergiye, “Kent Melankolisi” başlığıyla katıldı. Eserlerinde gri renklere ağırlık veren Kocadoru, karanlık şehirler ve melankolik insan yüzleri resmetti. Aslen Ankaralı olan Kocadoru, üniversiteyi okuduğu Eskişehir kentinin de çalışmalarında grinin hakimiyet sağlamasına neden olduğunu ifade etti. Kocadoru, çalışmalarının ağırlıkta gri tonlarda olmasının bir diğer nedeninin ise dünyanın içinde bulunduğu “gri hal” olduğunu belirtti.

Kocadoru, çalışmalarıyla ilgili şunları aktardı: “Bilinçsiz kentleşmeye, insanın yabancılaşmasına, aşırı sanayileşmeye ve gri şehirlere üzerine eleştirel bir çalışmada bulunuyorum. Ankara’da son bir yıldır bombalardan dolayı yaşanan her türlü ölümlerin etkisi çok üzerimde. Sadece Türkiye’de değil aslında tüm dünyada gri bir hal var. Eğer iyi şeyler olursa belki çalışmalarım daha çok renk kazanacak ama şu anda dünyanın gidişatı gri bir renk hissettiriyor bana.”

‘TEKNOLOJİ İNSANI KİRLETTİĞİ KADAR DOĞAYI DA KİRLETİYOR’

Fabrikaların yoğun olduğu il olan Karabük’te doğan ve yine Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü Araştırma Görevlisi Semih Çınar ise, sergiye “Fabrika ve Gölge” temalı çalışmayla katıldı. Çınar’ın eserinde yoğunlaştığı konu “Teknoloji ve fabrikalar” iken, şu sözlerle de güncel duruma ilişkin eleştirilerini dile getirdi: “Teknoloji her he kadar insan yaşamı için avantajlar sağlasa da tıpkı doğayı kirlettiği kadar insanı da kirleten bir özelliğe sahip.”

ÇOCUKLUK ANISI ‘FABRİKA VE GÖLGE’Yİ YARATTI

Çalışmalarında yer alan işçi ve yoğun dumanıyla fabrikanın Karabük’te çocukluğunda yaşadığı bir anısıyla ilgili olduğunu söyleyen Çınar, sergideki çalışmasına dair şu ifadeleri kullandı: “Karabük’te birçok arkadaşımın babası fabrika işçisi idi. Bir gün babamın yakın arkadaşı iş kazasında yaşamını yitirdikten üç gün sonra bulundu. Üzerinde siyah isten bir tabaka oluşmuştu. Bu beni çok etkiledi.”