DİYARBAKIR - Anayasa değişikliği referandumunda "Hayır” kampanyasına destek veren sinemacılar ve tiyatrocular, “Özgür bir yaşam, sanat ve sahne için 'Hayır' diyeceğiz” dedi. Sanatçılar, toplumun nefesini kesecek değişikliğe karşı olduklarını vurguladı.
AK Parti-MHP ortaklığıyla sandığa götürülen anayasa değişikliği referandumu 16 Nisan’da gerçekleştirilecek. Sandıkta “Hayır” diyecek muhaliflere her geçen gün destek çığ gibi büyüyor. Diyarbakır’da çalışmalarını yürüten sinema ve tiyatro sanatçıları da “Hayır” kampanyasını destekleyeceklerini ifade etti.
‘ÖZGÜR BİR YAŞAM VE SANAT HAYIR DİYECEĞİZ’
Sinema sanatçısı İlhan Bakır, Kürtlere ait çok sayıda kurum ve kuruluşun kapatıldığı bir dönemde, OHAL ile nefesin kesildiği Türkiye’de “Hayır” diyeceklerini söyledi. Türkiye ve bölgedeki sanatçıların tamamının topyekûn bir şekilde iktidarın kampanyasına karşı “Hayır” cephesini örgütlemesinin elzem olduğu bir dönemden geçtiklerini belirten Bakır, “Sanatçılara yönelik saldırılara ve faşizme karşı sanatçılar da net bir tavır sergilemelidir. Bu konuda sanatçılara büyük bir çalışma düşüyor. Özgür bir yaşam, sanat ve kültür için ‘Hayır’ diyeceğiz. Özellikle Türkiye illerinde yaşaya halkın ‘Hayır’ demesi gerekiyor. Eğer ‘Hayır’ çıkmazsa toplum tamamıyla çürütülecek. Sanatçılar da ‘Hayır’ demese sanattın güzelliği de çürütecekler” diye konuştu.
‘HAYIR ÇIKARSA DEMOKRASİ VE BARIŞ TOHUMU YEŞERECEK’
İktidarın kendince uyarladığı ve çıkarları doğrultusunda bir anayasa için referanduma gidildiğine hatırlatan sinema emekçisi Halim Biçer de bunun anayasa değil, “devletin yasası” olduğunu, bu anayasanın da topluma karşı kullanılacağını belirtti. Biçer, “Referandumdan ‘Evet’ çıkarsa, bu krizler daha da derinleşecektir. Çünkü aynı akıl ve paradigma ile hareket edilecek. Nerde bir yaşam ve nefes varsa orayı ablukaya almışlar. Bu koşullar altında referandum yapılmak isteniyor. Bu referandumun sadece Türkiye ve Kürdistan halkları için değil, tüm Ortadoğu halkları için bir öneme sahiptir. Bu halklar ‘Hayır’ derse Kürdistan ve Ortadoğu’da demokrasi ve barışın tohumu yeşerecektir. Sanatçılar da özgür toplum ve özgür yaşamın taraftarı olduğu için bu nedenle ‘Hayır’ diyecekler” ifadelerini kullandı.
‘EN YAKIN TARİHE BAKILMALIDIR’
Tiyatro sanatçısı Mehmet Emin Yalçınkaya ise bunca yıl iktidarın pratiklerinin ortada olduğuna dikkat çekerek, “Özellikle Kürt halkı en yakın tarihine bakarak bu referanduma öyle gitmelidir. Sur’u, Cizre’yi, Nusaybin’i, Silopi ve birçok kentin haline bakarak referanduma gidilmelidir. Kürtlere uygulanan bu yok etme politikalarına karşı toplumun elini vicdanına bırakıp ona göre karar vermelidir. ‘Evet’ demek, soykırım ve inkarı onaylamak demektir. Kürtlerin kurumlarının kapatıldığı ve belediyelerinin gasp edildiği bir politikaya ‘Hayır’ deme zamanıdır. Sanatçıların yok sayıldığı ve çalışmaları engellendiği bir anayasa değişikliğine ve referanduma ‘Hayır’ diyoruz” dedi.
Yalçınkaya, sanatçılara çağrıda bulunarak, “Sanatçılar bu süreçte rolünü oynamalıdır. Sanatçı bu korku imparatorluğuna ‘dur’ diyebilir. 16 Nisan’da saldırılara çok ciddi bir cevap verilecektir” şeklinde konuştu.
‘SANATIN YASAKLANMASINA HAYIR DİYECEĞİZ’
Tavırlarını referanduma “Evet” diyenlere karşı “Hayır”ı örgütleyerek netleştirdiklerini dile getiren tiyatrocu Nazım Hikmet Çalışkan, ötekileştirilenlerin, ulus, dil, kültürleri ve kimliklerinin yok sayıldığı bir anayasada tüm halklar için tehlikeli bir süreç başlayacağını kaydetti. Çalışkan, “Bu tehlikelere yol vermemek için vicdanlı ve özgür bir gelecek için düşünenler yüksek sesle ‘Hayır’ı desteklemelidir. Direniş ve mücadele var olan yok sayma politikasını mahkum edecektir. Sanatın engellendiği, sanatçının tutuklandığı ve tiyatro sahnelerinin yasaklandığı bir zihniyete karşı her zaman olduğu gibi yine de hayır bakışıyla hareket edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Çalışkan, Kürt sanatçıları olarak “Hayır” kampanyasını uzaktan izlemeyeceklerini, kampanyanın içerisinde aktif bir yer edineceklerini sözlerine ekledi.
Bilal Güldem - dihaber