Peköz: Barzani 'Evet' için Kürtlere gönderilen elçidir 2017-03-02 14:35:04 HABER MERKEZİ - Siyaset bilimci Mustafa Peköz, Mesut Barzani'nin Türkiye ziyaretine dair "‘Evet’ için Kürtlere gönderilen bir elçidir" tespitinde bulundu. Ziyaretin olası Kandil operasyonuyla da alakalı olduğunu savunan Peköz, Barzani'nin TSK'nin Kandil operasyonuna destek vermesinin politik geleceğini bitireceğini kaydetti. Ortadoğu uzmanı ve siyaset bilimci Mustafa Peköz, Irak Federe Kürdistan Bölgesi Başkanı Mesut Barzani'nin Ankara'ya gelmesine dair "Barzani Ankara’ya neden davet edildi?" başlıklı bir yazı kaleme aldı. "Barzani’yi Ankara’ya davet eden Erdoğan’ın üç temel talebi vardı" diyen Peköz, "Birincisi, Kürtlerin referandumda Evet’i güçlendirecek bir tutuma razı edilmesi; ikincisi Rojava’ya peşmerge kanalıyla müdahale edilerek YPG’nin zayıflatılması; üçüncüsü Kandil’e yönelik bir kara operasyonunda destek sağlanması. Manzara bu üç konuda da iktidar açısından pek parlak değil. Sürprizlere hazır olalım" diye açıkladı. Peköz, yazısındaki kimi kısımlar şöyle: 'SÜRPRİZ GELİŞMELERE YOL AÇABİLİR DÜZEYDE' Barzani’nin Ankara’yı ziyaret etmesinin özellikle Tayyip Erdoğan’ın istemi üzerine gerçekleştiği biliniyor. Münih toplantısında Barzani ile Başbakan Yıldırım arasında yapılan görüşmeden sonra gündeme gelen Ankara ziyaretinin arka planı hiç şüphesiz ki önemlidir. Bu sorunun bölgesel gelişmelerden ve Türkiye’nin iç politik denkleminden bağımsız ele alınması mümkün değil. Barzani ile Erdoğan ve Yıldırım arasında yapılan görüşmelerde gündeme gelen konular önümüzdeki dönemde ‘sürpriz’ gelişmelere yol açabilecek düzeydedir. Yapılan kamuoyu yoklamalarında ‘Hayır’ oranlarının ‘Evet’ oranlarının birkaç puan önde olduğunu görülüyor. AK Parti ile Bahçeli merkezli MHP arasında oluşan referandum ittifakı, Kürtlere yönelik tasfiye politikasının çok kapsamlı bir şekilde uygulanmaya konulması ekseninde gelişmektedir. Planın özü, HDP’ye yönelik yapılan operasyonlarla hem referandum öncesinde Kürtlerin toplumsal gücünü kırmak hem de milliyetçi ve İslamcı tabanı etkilemekti. Ancak ortaya çıkan verilere bakıldığında Kürtlere yönelik uygulamaya konulan tasfiye politikasının özellikle muhafazakâr Kürtler üzerinde olumsuz bir etki yarattığı ve hatta AK Parti’ye oy vermiş Kürtlerin dahi tepkisel olarak ‘Hayır’ oyu vereceği anlaşılıyor... 'BARZANİ EVET İÇİN KÜRTLERE GÖNDERİLEN BİR ELÇİDİR' Barzani, AK Parti adına Erdoğan ile HDP adına Ahmet Türk arasında arabuluculuk görüşmesi yaptı denebilir. Kürtlerin ‘Evet’ oyu vermesine ya da Kürt kitlesini ‘Evet ve Hayır’ için serbest bırakmasına karşılık, Figen Yüksekdağ dışındaki tutuklu eski ve mevcut milletvekillerinin ve Belediye Başkanları’nın önemli bir kesiminin serbest bırakılması gündeme geldi. Bunun nasıl bir etki yaratacağı Mart ayının 3. haftasında çok daha fazla netleşecektir. AK Parti’nin bu adımı esasen politik bir kumardır. Bahçeli ile yapılan ittifak, Kürtlerin bütünüyle tasfiye edilmesine dayanıyor. Kürtlerle yapılacak bir anlaşma MHP tabanında belirli bir tepkiye yol açacağı açıktır. AKP’nin Kürt milletvekillerinden birini bırakıp diğerinin tutuklaması veya bırakılanların yeniden tutuklanması, Bahçeli merkezli MHP’nin baskılarını yansıtıyor. Ancak gelişmeler dikkate alındığında ‘Evet’ oylarının beklenilenden düşük çıktığı ve bu oranın izlenen politikayla tersine döndürülmesinin oldukça zor olduğu anketlerden anlaşılıyor. Bu nedenle süreci doğrudan etkileyecek önemli faktörlerden biri Kürtlerin vereceği karardır. Bu nedenle Barzani ‘Evet’ için Kürtlere gönderilen bir elçidir. Peki, Kürtler veya HDP, ‘Hayır’ kararından döner mi? Bu pek olası görünmüyor... MÜNBİÇ BÖLGESİNE 'ROJAVALI' PEŞMERGENİN YERLEŞTİRİLMESİ Genelkurmay, Münbiç üzerinden Rojava’ya yönelik olası bir askeri operasyon için Güney Kürdistan’da “Rojava Peşmergeleri” olarak eğitilen güçleri kullanmak istiyor. Barzani ile yapılan görüşmede gündeme gelen önemli konulardan biri budur. Rojava’da özerk bir yapının kurulmasının artık kaçınılmaz olduğunu gören Ankara’nın tek bir amacı bulunuyor: PYD’nin bölgeyi kontrol eden bir güç olarak ön plana çıkmasını engellemek. Böylelikle Kürdistan Bölgesel Yönetimi (Güney Kürdistan) tarafından yönlendirilen Rojava kökenli peşmergelerin, Münbiç başta olmak üzere PYD’nin kontrolünde olan bölgelerde aktif bir güç olarak konumlandırılması isteniyor. Bir başka ifadeyle İslamcı örgütlerden oluşan Özgür Suriye Ordusu ile Rojava Peşmergeleri arasında yeni bir ittifak oluşturulması amaçlanıyor. Barzani’nin de esasen sıcak baktığı ancak pratikte uygulama şansı pek bulunmayan bu proje şu: YPG ile ‘Rojava’ Peşmerge grubu arasında yaratılacak bir silahlı çatışmayla Rojava’daki istikrarı krize dönüştürmek. Türkiye’nin bu yöneliminin kendisi açısından da ciddi sonuçlara yol açacağını düşündüğünden ABD olası bir saldırıyı engellemek amacıyla Münbiç’e askeri güç konumlandırdı. 'KANDİL'E OPERASYON DESTEĞİ BARZANİN GELECEĞiNİ YOK EDER' Üçüncü nokta, AK Parti iktidarı, referandum öncesinde PKK’ye yönelik kapsamlı bir operasyon yapma eğilimindedir. Hava saldırılarıyla Kandil’de ciddiye alınabilir bir sonuç alamayacağını bilen ordu, kara birliklerine dayanacak olan olası bir operasyonun doğrudan Kürdistan Bölgesel Yönetimi toprakları içerisinde yapılmasını ve Peşmergenin de operasyonda aktif bir güç olarak yer almasını istedi. Peki, böylesi bir olasılık var mı? Ya da Güney Kürdistan Yönetimi, referandum öncesinde AK Parti’nin zafer olarak sunacağı bir operasyona destek verir mi? Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin politik yönelimlerine bakıldığında. Türk ordu birliklerine destek verilmesi mümkündür. Ancak pratik gelişmelere bakıldığında bunun pek de mümkün olmadığını ve Barzani’nin politik geleceğini yok edeceğini söylemekte yarar var. Peköz'ün Barzani'nin gelişine dair 6 tespiti şöyle: * Barzani’nin Ankara’ya davet edilmesi, Türk ve Kürdistan Bölgesel Yönetimi bayraklarının yan yana dalgalanması Bahçeli merkezli MHP kanadını zorda bıraktı. Bu, MHP-AKP ittifakının çok daha ciddi oranda zayıflamasına yol açabilir. * Barzani’nin Ankara’ya davet edilerek, Ahmet Türk üzerinden HDP’yi ve özellikle Kürtleri etkileme yöntemi tutmaz, başarılı olmaz. Hiçbir yasal güvencesi olmayan ve geçmişte olduğu gibi Kürtleri yeniden kandırmaya dayanan ‘evet’ projesinin oyununa gelmezler. * Rojava kökenli peşmergeleri kullanarak özellikle kantonlarda kardeş çatışmasını teşvik etme politikası özellikle ABD’nin bölgesel politikalarıyla bütünüyle çelişkilidir. Pentagon böylesi bir krize izin vermez, tersine Ankara’nın politik ve askeri manevralarına karşı ciddi önlemler alır. * AK Parti iktidarı, referandumu etkilemek için yeni zaferlere ihtiyaç duyuyor. Bunun için Kandil’e yönelik bir kara operasyon yapmayı planlıyor. Bu plan başarısızlıkla sonuçlanacağı gibi devletin askeri ve politik yenilgisinin faturası çok daha ağır olacaktır. * Son bir haftadır Suriye’deki askeri gelişmeler, özellikle IŞİD’e yönelik yapılan çok yönlü operasyonlar sarsıcı etkiler yaratmaya başladı. Türk ordu güçleri-müttefiki ÖSO ile DSG-Esad güçleri arasında çok daha kapsamlı bir çatışmanın gündeme gelmesi sürpriz olmaz. * Referandum sürecinde süreci etkileyecek yeni askeri ve politik yönelimler/sürprizler gündeme gelebilir.