Kılıçdaroğlu: Almanya'dan daha kötüsünü yapıyorsun 2017-03-07 15:20:46 ANKARA - Almanya ile hükümet arasında yaşanan gerginliğe dikkat çeken CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Almanya'ya kızıyorsun sen daha kötüsünü yapıyorsun. Önce bir dönüp kendinize bakmanız lazım. İğneyi başkasına, çuvaldızı da kendinize batırabilmelisiniz" dedi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu, bu haftaki gündemine de Anayasa değişikliği teklifi ve referandum sürecini aldı. Kılıçdaroğlu, geçen hafta grup toplantısında "Suriyelilere vatandaşlık verilmesi" konusunda hükümete yaptığı çağrıyı yeniledi. "Ben de şunu söylüyorum, her konuda 'Milletin iradesine güveniyoruz' diyorsun. E gel sevgili kardeşim, sayın Binali Yıldırım, sayın Recep Tayyip Erdoğan, gelin referanduma gidelim, Suriyelilere vatandaşlık verelim mi, vermeyelim mi?" diyen Kılıçdaroğlu, bu konuyla ilgili parlamentoda hükümete her türlü desteği vermeye hazır olduklarını söyledi. 'YA SİZ NEREYE GİDİYORSUNUZ' Hükümetin dış ve eğitim politikalarını "felakat" olarak nitelendiren Kılıçdaroğlu, eleştirilerin şöyle sürdürdü: "Çocuğunu eğitim almaya gönderen hiçbir anne sistemden memnun değil. Şimdi bakın sevgili anneler; devlet şöyle yönetilir. Yöneticiler, liyakatli insanlarla çalışırlar. Uzun uzun tartışırlar ve kararı onun üzerine inşa ederler. Onun için devlet bir kişiye bırakılmaz. Bir kişi hata yapabilir, yanlış karar verebilir. Bir sabah kalkıyoruz sayın Cumhurbaşkanı diyor ki; 'Rakka'ya gideceğiz.' Öğleden sonra 'Mümbiç'e gideceğiz' Akşam'a doğru 'Rakka'ya da Mümbiç'e de gideceğiz.' Ya siz nereye gidiyorsunuz? Kime sordunuz? Devlet akılla yönetilir, liyakatla yönetilir. Rahmetli Ecevit'i düşünün. Kıbrıs'a çıkarma yaptığı zaman kimsenin haberi oldu mu? Türk askeri Kıbrıs'a indi ve açıklamayı öyle yaptı. İşte devlet öyle yönetilir. Devlet yönetmesini bilmiyorlar." 'ALMANYA'YA KIZIYORSUN DAHA KÖTÜSÜNÜ YAPIYORSUN' Kılıçdaroğlu, hükümetin dış politikadaki tutarsızlıklarına "Bir bakıyorsunuz Putin'den, bir bakıyorsunuz Trump'tan yanalar" diye tepki gösterdi. Almanya'nın Ak Parti mitinglerine yönelik engelleme ile başlayan gerilimi gündemine alan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Bizim oralarda vatandaşlarımız var, onlar da referandumda oy kullanacaklar. Onlara bu hak ve yetki verilmiş durumda. Ama iki bakana izin verilmemesi hem iktidar, hem de bizim tarafımızdan tepkiyle karşılandı. Demokrasiden söz ediyorlarsa bizim politikacılarımızı, bakanlarımızı engellememeleri gerekiyorlar. Bunu söyledik. Onlar da söylediler, iktidar kanadı, çok ağır eleştiriler getirdiler. Şimdi, bir konuyu eleştiriyorsanız önce bir dönüp kendinize bakmanız lazım. İğneyi başkasına batırıyorsanız çuvaldızı da kendinize batırabilmelisiniz. Almanya'ya nasıl bir propaganda için gidiyorsak, onlar da buralara gelip propaganda yapıyorlar. Bulgaristan'da Türk kökenli çifte vatandaşlığı olan Erdinç İsmail Hayrullah. Bu adam Bulgar parlamentosunda Bulgaristan-Türkiye Dostluğu Kurulu Başkanı. Bu adamın sen Türkiye'ye gelmesini yasakladın ama. Belgesi mi, işte burada. Sayın Binali Yıldırım, sayın Cumhurbaşkanı, bu Türk vatandaşını, çifte vatandaş olan insanlara kavuşmasını, gelip burada propaganda yapmasını hangi gerekçeyle kabul etmiyorsunuz? Neden Türkiye'ye girişini yasaklıyorsunuz? Siyaset çifte vatandaşlığı kaldırmaz arkadaşlar. Sen nasıl Almanya'ya nasıl gidiyorsan, bu kişi de Türkiye'ye gelmeli. Almanya'ya kızıyorsun, sen daha kötüsünü yapıyorsun. Çifte vatandaş olan Bulgar vatandaşlar da kendi propagandasını yapmalı. Buna izin vermiyorlar. Bulgaristan Türklerini de ayrıştırdılar. Hak ve Özgürlükler Partisi'nin karşısına Dost Partisi'ni kurdular. Hak ve Özgürlükler Partisi'ne mensupların Türkiye'ye girmesi yasak, Dost Partililerin girmesi serbest." 'VALLAH BİLLAH ADALET DE YOK HAK DA YOK' OHAL ve yargıya yönelik eleştirilerini yenileyen Kılıçdaroğlu, "Güzel bir deyiş buldum. 'Kadıyı satın aldığın gün adalet ölür' Vallahi billahi adalet de yok, hak da yok. Siz eğer bir haftalık çocuğu annesinden ayırıyorsanız kimse bana haktan hukuktan bahsetmesin. Komutan emretti diye dışarı çıkan, linç edilen erin hakkını hukukunu arayamıyorsanız o ülkede adalet yoktur. OHAL kararnameleri yayınlıyorlar, binlerce üniversite hocasını attılar. Oysa biz çocuklarımızı ne umutlarla üniversiteye gönderiyoruz. Bunların hakkında idari soruşturma bile açılmadı, aldılar attılar. 150'ye yakın gazeteci cezaevinde. Gazeteci ne yapacak, elindeki tek unsur kalemi. Bir ülkenin gazetecileri, medyası özgür değilse o toplumun kendisi özgür olamaz arkadaşlar" ifadelerini kullandı. 'BİR KİŞİNİN KARARIYLA ÜLKEYİ KURTARACAKLAR' Kılıçdaroğlu, Türkiye'de yurttaşların can ve mal güvenliğinin olmadığını söyledi. "Bir sabah kalkıyor ve fabrikasına el konuyor. Bir sabah kalkıyor evini polisler basmış" diyen Kılıçdaroğlu, şunları aktardı: "'Efendim biz bu sorunları çözeceğiz ama önümüzde engeller var' diyor Ankara'da oturan beyler. Şimdi, ya bu sorunları çözmek için sizin önünüzdeki engel kim, ne? Kim engel oluyor size? Anayasa mı engel oluyor? 'Ben ekonomiyi düzeltecektim ama şu madde yüzünden yapamıyorum', 'İşsizliği bitirecektik ama şu kanun yüzünden çıkaramadık. Kanun çıkaracaktık şu kişi engelledi' desinler. Anneler, siz söylerseniz, sizin sesiniz daha güçlü. Biz söylüyoruz tık yok. Eğitim sisteminde çağ atlatacaktınız da Anayasa mı size engel oldu? Hak, hukuk, adalet getirecektiniz de size Anayasa mı engel oldu? Arkadaşlar İngiltere'de Anayasa bile yok, ama herkes İngiltere'yi demokrasinin beşiği olarak biliyor. Ekonomide bir karar alırsınız, yanlış yaparsınız, işsizliğe yol açarsınız, enflasyona yol açarsınız. Bunun Anayasa ile hukuk ile ilgisi yoktur arkadaşlar. Anayasa derki; herkesin işi olsun. E çocuklarınızın işi yok, 6.5 milyon gencimiz iş arıyor. 3.5 milyon emeklimiz var, geçinemiyorlar. Şimdi, 'Anayasayı, rejimi değiştireceğiz. Tek kişi olacak ve Türkiye kurtulacak.' Bir kişi ya, bir kişinin kararıyla ülkeyi kurtaracaklar." 'BU ANAYASA KARDEŞİ KARDEŞE DÜŞMAN EDİYOR' AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan'ın 2 Mart'ta sarf ettiği, "Şu anda Tayyip Erdoğan'ın isteyip çıkaramadığı kanun, yapamadığı atama yok" sizlerini hatırlatan Kılıçdaroğlu,"Daha ne istiyorsunuz? Biz söylesek 'Anayasa izin vermiyor' derler. Bülent Turan'a yürekten teşekkür ediyorum bu gerçeği itiraf ettiği için. Bakın arkadaşlar, tek adam dünyaya hükümdar olmaz. Akıl akıldan üstündür. Bakın bir araya geliyoruz, çalışıyoruz. Şimdi bunları kaldıracağız, bir kişiye yetkiyi vereceğiz, 'Al sen yönet' diyeceğiz. Türkiye birilerinin çiftliği olmamalıdır, olamaz. Cumhuriyeti kurduk biz, ortak akılla kurduk. Acıyla, gözyaşıyla, kanla kurduk cumhuriyeti. Onun için biz bu Anayasa değişikliğine karşı çıkıyoruz. Kardeşi kardeşe düşman ediyor bu Anayasa değişikliği. Bir kişiye her türlü yetki verilmez" şeklinde konuştu. 'BİR OTOBÜSTE İKİ KAPTAN OLUR' Kılıçdaroğlu, hükümetin "Bir direksiyonda iki kişi olmaz" şeklindeki "Evet" gerekçesi içinde ise, "Bunlar uçağa biniyorlar, kokpite baksınlar, kaç kişi var diye. İki kişi onlar. Bunlar otobüse bindiler mi bilmiyorum, hiç otobüs seyahati yaptılar mı bilmiyorum. 40 yolcu için otobüste iki kaptan olur arkadaşlar. Çünkü 40 yolcunun hayatını tek kaptana emanet etmezler. Şimdi biz 80 milyon kişiyi tek adama emanet ediyoruz" şeklinde karşılık verdi. 'CAMİYE, KIŞLALARA SİYASET GİRER' Kılıçdaroğlu, Anayasa değişikliği teklifine ilişkin eleştirilerini şöyle sürdürdü: "Şimdi biz Salı günleri yapıyoruz. Şimdi bu Anayasa değişikliği geçerse konuşmayı başkan yapacak. Allah aşkına ne diyecek? Binali Yıldırım bakın şimdi konuşuyor, bizi eleştiriyor. E eleştirir, kendi partisinin başkanı. E cumhurbaşkanı tarafsızlık üzerine yemin edecek, çıkıp bizi mi eleştirecek? Taraflı olursa bakın camiye siyaset girer; kışlalara siyaset girer. Taraflı olursa bir partinin genel başkanı hakim tayin eder. Bir partinin başkanı hakim tayin ederse o ülkede adalet ölür. Adalet ölürse devlet ölür." 'ANAYASA'NIN İÇİNDE TUZAK VAR' Hükümetin "18 yaşında vekil olunacak" şeklindeki "Evet" propagandasına da işaret eden Kılıçdaroğlu, "Bu Anayasa'nın içinde bir tuzak var. Diyorlar ki '18 yaşındaki çocuğu vekil yapıp askerlikten uzak tutacağız.' '18 yaşındaki çocuğum milletvekili olsun' diyen anne var mıdır? İkbal hazırlıyorlar kendi çocuklarına. Bunu özellikle şehit ve gazi annelerine seslenerek ifade etmek istiyorum; sizin çocuklarınız Güneydoğu'da can verirken bunların çocukları için ikbal hazırlanıyor, bol kazançlı emeklilik hazırlanıyor. Milletvekili sayısı niye 600'e çıkarılıyor. Soruyoruz 'Milli iradenin tam tecelli etmesini istiyoruz' diyorlar. O zaman seçim barajını kaldıracaksın kardeşim, yüzde 10 sınırını kaldıracaksın. Yüzde 1 oy alan parti de Meclis'e gelsin" dedi. 'HAYIR ÇIKARSA İKTİDARI SORGULAMAYACAĞIZ' Kılıçdaroğlu, son olarak Cumhurbaşkanı Baş Danışması İlnur Çevik'in "Hayır derseniz bak kaos çıkacak" şeklindeki twitini gündemine alarak şunları ifade etti: "Hayır çıkarsa ne olacak peki? Kutuplaşma olmayacak, kavga olmayacak, sayın Cumhurbaşkanı görev süresi doluncaya kadar görevini sürdürecek. Başbakan yerinde kalacak. Biz aslında Binali Bey için çalışıyoruz. Bakanlar görevinde kalacak. 'Hayır çıkarsa CHP iktidarın meşruiyetini sorgulayacak' diyorlar. 'Hayır', halkın oylarıyla geldiyse sorgulamayacağız. Halk seçmiştir, milli irade seçmiştir, niye sorgulayalım? Sayın Cumhurbaşkanı'nın danışmanı bir televizyon programına katılıyor. Diyor ki; 'Hayır' çıkarsa bir şey olmaz, aynen devam ederiz diyor. Söyleyen akıl sahibi biri. Akademisyen. Darbe mi olacak? Asla izin vermeyiz. Her şey aynı kalacak. Herkes yerinde kalacak."