Silivri 'Hayır'da birleşti 2017-03-16 09:10:59 İSTANBUL - İstanbul’un uzak köşelerinden, "sahil kasabası" olarak da adlandırılan Silivri’de, halkın referandum çalışmaları hız kesmeden devam ediyor. Birleşik Haziran Hareketi, CHP, HDP, HDK, ÖDP Eğitim Sen gibi siyasi parti ve kitle örgütleri "Hayır"da birleşti. Referandum çalışmalarının gittikçe hızlandığı şu günlerde yurttaşlar da neye oy vereceği yönünde netleşmiş durumda. 16 Nisan’da geçekleştirilecek olan Anayasa Referandumunda mikrofon tuttuğumuz, sahil kasabası olarak da adlandırılan İstanbul'un ilçesi Silivri'de emeklisinden esnafına kadar herkes "Hayır"da birleşti. Sahil kenarında rastladığımız balıkçıyı görüntülemek için kameramızı açıyoruz. İlk tepkisi, "Kamerayı kapat gel yanımıza otur bir bardak çay içelim sohbet edelim. Kamera bizi bozar" şeklindeki esprili sözü oldu. Masaya oturuyoruz ve konuşmaya başlıyoruz. Yan masadakiler de sohbetimize eşlik ediyor. Balıkçılık yaptığını söyleyen Ufuk Toktaş referanduma ilişkin kararının net olduğunu ifade ederek "Hayır" diyeceğini söylüyor. Toktaş, "Hayır" demek için ise tek nedenini şöyle açıklıyor: "Partizan değilim, ben rejimin değişeceği kaygısını taşıyorum. Kendim için bir şey isteyemem. Bu saatten sonra gelecek nesillerin vebalini taşıyamam. Onlar için ‘Hayır’ demek zorundayım.” Masada oturanlardan emekli devlet memuru Ali Rıza Sabuncuoğlu ise 600 milletvekiline bakmak istemediğini vurgulayarak, "Geçim derdinden önce rejimi düşünüyorum. Fakat tüm bunlara rağmen de ekonomi benim için önemli. Benim çocuklarım askere giderken, benim çocuklarım işsiz kalırken birilerinin çocuklarının milletvekili olup milyon dolarlar ile servetine servet katmasına karşıyım" sözleriyle "Hayır" gerekçesini anlatıyor. 'ÜLKENİN HAYRI İÇİN 'HAYIR' Gittiğimiz bir başka kahvehanede ise emekli çiftçi İlgan Argış ile sohbet ediyoruz. O da "rejim kaygısı" nedeni ile "Hayır" diyeceğini söylüyor. Silivri’nin küçük bir yer olduğunu herkesin birbiri ile tanışık olduğundan dolayı kimilerinin görüşlerini açıkça söylemekten korktuğuna değinen Argış, "Cumhuriyet yoktan var edildi. Yok olan bir ülke laiklik ve cumhuriyet altında birleşti. Ondan dolayı ben ‘Hayır’ diyorum" diyor. Ülkenin hayrı için "Hayır" diyeceğini belirten Argış, görüşlerini açıkça belirtmeyenler için de, "Benim hiçbir korkum yok, neden korkayım ki kimseden de korkmuyorum" ifadelerini kullanıyor. 'DOĞANIN TALANINA DUR DEMEK İÇİN 'HAYIR' Silivri’de yaşayan yurttaşların "Hayır" gerekçeleri kişiden kişiye farklılık gösteriyor. Rejim kaygısını yaşayan olduğu gibi termik santral ile doğanın ranta açılmasına karşı olanlar da "Hayır" diyecek. Silivri ile Çerkezköy arasında yapılması planlanan ve tarım arazileri üzerine yapılacak termik santralin yapımına karşı olan Silivri Çevre Derneği yöneticilerinden Ali Korsan, doğanın talanına dur demek için "Hayır" diyeceğinin altını çiziyor. Büyükşehrin atıkları ve sanayilerinin Silivri’ye getirilmemesi için sürekli mücadele ettiklerini hatırlatan Korsan, "Kararnameler çıkartarak doğayı katlediyorlar. Çevreciler olarak ranta karşıyız. Doğanın korunmasını ve sürdürülebilir bir enerji istiyoruz. Doğanın talanına dur demek için çevreciler olarak 'Hayır' diyeceğiz. Tek elde toplanan yetkiler doğanın talanını kolaylaştıracak" diye konuşuyor. 'HAYIR'IN SESİNİ YÜKSELTMEK İÇİN ÇALIŞIYORLAR Birleşik Haziran Hareketi Silivri Meclisi, CHP, HDP, HDK, ÖDP Eğitim Sen gibi siyasi parti ve kitle örgütlerinin ortaklaşa kurduğu "Silivri Hayır Platformu" güçlerini birleştirerek "Hayır"ın sesini Silivri’den yükseltmek için birlikte hareket ediyor. Hazırladıkları bildirileri dağıtırken görüştüğümüz Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Silivri Temsilcisi Mübeccel Çeşmeci, demokrasi ve çağdaşlığın sona ermemesi için çalıştıklarını ifade ederek, "Tek adamın ülkemizi yönetmemesi için, çağdaş bir eğitim için 'Hayır' diyeceğiz. Ve herkes kendi 'Hayır'ı için ortak çalışmalı” diyor. BARIŞ İÇİN 'HAYIR' 70 yaşına rağmen soğuk ve yağmur demeden çalışmalara katılan Kadriye Altun ise, barışa olan özleminden dolayı canla başla çalışmak istediğini vurguladı. Savaşın durması ve gençlerin ölmemesi için çalıştığına dikkat çeken Altun, asker annelerine, “Erdoğan çocuklarımızı dağlara itiyor. Kendi çocuklarını neden askere yollamıyor. Asker anneleri, neden çocukları ölüyor diye 'vatan sağ olsun' diyor. Vatanımızdır askerliğini yapsın gelsin ama çocuklarımız ölmesin" diye seslendi. Halkın el ele vererek birlikte mücadele ederek yaşaması gerektiğinin altını çizen Altun, “Biz ölüm istemiyoruz. Barış istiyoruz. Barış için ‘Hayır’ diyelim” diye konuştu. Silivri Hayır Platformu’nun bildiri dağıtımı sırasında sohbet ettiğimiz birçok yurttaş, "Hayır" diyeceklerini; ancak toplum kutuplaştırıldığından konuşmaya çekinir olduklarını anlatıyor. Korkmadan düşüncelerin özgürce ifade edilmesi gerektiğini söyleyen yurttaşların birçoğu ise, özgür bir ortamın referandumda "Hayır" çıkmasıyla başlayacağının altını çizdi. Metin Yoksu - dihaber