Yıldırım: Anket sonuçları var ama paylaşmayacağım 2017-04-01 22:52:52 HABER MERKEZİ – Başbakan Binali Yıldırım katıldığı CNN Türk-Kanal D ortak yayınında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Başbakan Binali Yıldırım CNN TÜRK ve Kanal D ortak yayınında gündemdeki konulara ilişkin konuştu. Referandum anketlerine ilişkin sorulan soruya yanıt veren Yıldırım, "Anket sonuçları var ama paylaşmayacağım. Vatandaşlarımıza biraz saygısızlık olarak görüyorum" diye konuştu. İşte Başbakan Binali Yıldırım'ın açıklamaları: SON ANKETLER NE DİYOR? Anket sonuçları var ama paylaşmayacağım. Vatandaşlarımıza biraz saygısızlık olarak görüyorum. Gerçek anket, gerçek sonuç vatandaşlarımızın 16 Nisan'da sandığa gidip vereceği oylardır. Anketlere inanırım ancak kendim yaparsam. Allah'a şükür biz rahatız. Problem yok. 'TEK ADAM' İDDİASI Bu insan halkın yüzde 50'sinden fazlasının oyuyla başa geliyor. Tek adam padişahlıkta dikatatörlükte olur. Orada zaten halkın oyuyla gelmez. Ya soydan gelir ya darbeyle gelir, demokratik sistemleri ortadan kaldırır bir takım güçleri kullanarak. Vesayet odaklarını kullanarak iktidarda olmaya devam eder. Sayın Kılıçdaroğlu herhalde bu anayasanın görüşmelerinde neler konuşulduğunu takip etmedi. Milletvekillerini ikna etmek için her yolu denediler. İşi kaba kuvvete kadar götürdüler. Kürsü işgalleri oldu. Bütün bunların sonunda milletin seçtiği vekiller bu anayasa değişikliğine olur verdi. Şimdi onaya gidiyoruz. Sayın Kılıçdaroğlu darbeyle bunu karıştırıyor. Yönetim sistemini değişikliğini ön gören önemli bir değişiklik milli iradenin eliyle yapılıyor. Cumhuriyet tarihinde ilk defa Türkiye'de sivil bir anayasa değişikliği yapılıyor. İlk defa değil ama yönetim sisteminin değişikliğini ön gören önemli bir değişiklik parlamentodan milli iradenin eliyle yapılıyor. Sayın Bahçeli'ye sayın Kılıçdaroğlu'na gittik. Başladık da çalışmaya. Ama çalışmanın bir yerinde CHP koptu. Sonra ben kendisine dedim ki sayın Kılıçdaroğlu belli ki biz anayasa değişikliği konusunda farklı düşünüyoruz. Siz parlamenter sistemden yanasınız biz de diyoruz ki parlamenter sistem zaman zaman darbelere zemin hazırlıyor. ekonomik krizlere sebep oluyor. Güçlü sürekli iktidarı sağlayacak bir yönetim sistemine ihtiyaç var bu da ancak sandıkta temin edilebilir. Bunu cumhurbaşkanlığı sistemi başkanlık sistemi olarak öngörüyoruz. Eğer siz buna rıza göstermiyorsanız siz de teklifinizi getirin. Görüşelim. Yine millete götürelim. ya tek adamlık teranesi tutturmuş gidiyor. Onlar kendi partilerinin tarihini anımsayorlar herhalde. Bu sistem bırakın tek adam olmayı sınırlama var. 10 yılla sınırlanıyor. Vatandaş istese bile devam edemiyor. FESİH TARTIŞMASI Cumhurbaşkanı'nın fesih yetkisi yok. 15 Temmuz başarılı olsaydı meclis feshedilecekti. Darbelerde meclisler feshedilir. Ne var? O da seçimlerin yenilenmesidir. Bir tıkanmaya karşı bir tedbirdir. Mevcut anayasanın116. maddesinde cumhurbaşkanı seçime götürebiliyor. Kapatma ayrı bir şey. Diyelim ki seçim oldu, tek başına bir parti iktidara gelmedi hükümet kurma görüşmeleri sonuç vermedi 7 Haziran'ı hatırlayalım 5,5 ay sonra tekrar seçim yapıldı. 116'ya değişiklik yapılıyor cumhurbaşkanı seçim kararı alabilir deniyor. Aynı şekilde TBMM’de seçim kararı alabilir. Burada bir ince nokta var; diyelim ki meclis seçime gitme kararı aldı kendi seçimini de yeniliyor cumhurbaşkanı da seçime götürüyor. İki güç birden seçime gidiyor . Cumhurbaşkanı seçim kararı alırsa kendisi gittiği gibi meclis de seçime gitmek zorunda. Alınacak karar her iki iradeyi de bağlıyor. REFERANDUMDAN 'HAYIR' ÇIKARSA... 'Evet'in suyu mu çıktı. Benim evet çıkacağından zerre kadar tereddütüm yok. Hayır grubunun yaptığı gibi korku kaos endişe pompalamak istemiyorum. Vatandaş gidecek hayır da verecek evet de verecek. Karar bizim başımız üstüne. Biz evet çıkarsa Türkiye'nin ne kazanacağını anlatıyoruz. Onlar ne anlatıyor evet çıkarsa muhtarlıklar kapatılacak minibüs hatları iptal olacak fabrikalar elden alınacak...Yabancı yatırımcı öngörülebilirliğe bakar. Yabancı yatırım ülkede güçlü iktidar varsa gelir. Büyüme güçlü iktidarda olur. TUTUKLU HDP MİLLETVEKİLLERİ HDP 7 Haziran öncesi başka bir taktik uyguladı. Biz Türkiye partisi olduk dedi. Millet de ciddi bir destek verdi. Ama ne oldu hemen seçimden sonra biz sırtımızı Kandil'e yasladık dediler. Ceylanpınar'da iki polisimizi şehit ettiler. Ve ondan sonra her şey değişti. 22 Temmuz 2015 o gün bugün...Bir parça canlanınca iradeleri kendinde değil. Dağ karar verdi. Dağ ne diyorsa onu yaptılar. Eğer özgür iradeyle hareket etselerdi siyaset yaparlardı. kendi iradeleri olmayınca terör örgütünün esareti altına girince Türkiye'de siyaset yapamazlar. Yüze yakın belediye aldılar verilen vergiler o şehrin güzelleşmesine harcanacakken dağa gönderildi çukurlar kazıldı insanlar göçe zorlandı bütün bunlar ortadan kalktı. Kürtlüğünle Türklüğünle aleviysen caferiysen sünniysen iftihar et o senin şeref belgendir. Ama bir şeyle daha iftihar edeceksin bayrağınla. Çözüm PKK terör örgütünün yok olup gitmesidir. SURİYE'DEKİ GELİŞMELER PKK açıkça YPG'den destek alıyor çok gelişmiş silahlar alıyorlar ve bununla bizim canımızı yakıyorlar. Müttefiklerimize bunu her fırsatta söylüyoruz. Bölgede yapay devletçikler oluşmasına biz razı değiliz. Bölgede kaosu azdırır. Parça parça olmuş bir bölgeden hayır gelir mi? Türkiye hiçbir zaman yalnız kalmaz. Biz bu bölgenin sigortasıyız. Şu anda Türkiye oerada izleyen değil aktif olarak pozisyon alan karar süreçlerine katılan bir ülke. Fırat Kalkanı'nda bunu yaptık. Fırat Kalkanı Cerablus'dan El Bab'a kadar olan bölgenin teminat altına alınmasıydı. Bunu sağladık. Suriye'de tam bir kalıcı siyasi çözüm olmadan çok fazla insanın gitmesini beklemiyoruz. Türkiye'nin yayılma amacı yok. Bölgede otorite boşluğu sona ersin ölümler dursun barış huzur gelsin amacımız. Biz orada oldu bittiye izin vermeyiz. Gereken cevabı anında veririz. Kim kimi desteklerse desteklesin. Bizi ilgilendirmez. Bizim canımızı yakmaya çalışan her türlü unsurla baş edecek gücümüz var ve zaman ne zaman gelirse gereğini yaparız. Hiç kimseden izin almak gibi bir keyfiyetimiz olmaz. AB İLE İLİŞKİLER Avrupa ile ilişkileri gerçekçi bir boyutta ele almamız lazım. Son iki ayda yaşadıklarımız ortada. FETÖ'ye PKK'ya DHKP-C'ye verdikleri hakları Türkiye Cumhuriyeti'nin bakanlarına, milletvekillerine vermedi. Gazetelerin manşetleri Türkçe, 'Hayır oyu verin' size ne kardeşim. Böyle kepazelik olur mu? Avrupa değeri diyorsanız önce siz Türkiye'nin kararına saygı duyacaksınız. Türkiye düşmanlarına kucak açmayacaksınız. TRUMP YÖNETİMİNİN FETÖ'YE KARŞI TUTUMU Açıkçası bu konuyu biz dile getirdik Amerikan Dışişleri Bakanına, o da 'konu yargıda, biz de takip ediyoruz' gibisinden genel geçer bir cevap verdi, bizim henüz istediğimiz düzeyde bir gelişme yok ama biz işin peşini bırakmayacağız."