Saldırılar sonrası 'birlik' vurgusu 2017-04-26 09:04:23 DİYARBAKIR - Şengal’e ve Rojava’ya dönük Türk savaş uçaklarının saldırısını değerlendiren Diyarbakır'daki siyasi parti, sivil toplum örgütü temsilcileri ile kanaat önderleri, ulusal birliğin önemine bir kez daha şahit olduklarına dikkat çekti. Türk savaş uçaklarının Rojava’nın Dêrika Hemko kentinin Qaraçox köyü bölgesi ve Şengal’i bombalanmasına tepkiler çığ gibi büyüyor. Diyarbakır’daki siyasi parti ve sivil toplum örgütleri saldırılara sert tepki gösterirken, saldırılara karşı Kürt halkını birlik ve beraberliğe çağırdı. HAK-PAR Diyarbakır İl Başkanı Vasıf Kahraman, Rojava ve Güney Kürdistan’a düzenlenen saldırıların tarihin en yanlış hatalarından biri olduğu değerlendirmesi yaparak, “HAK-PAR olarak Türk devletini kınıyoruz. Sivillerin yaşadığı alanların bombalanmasını yanlış buluyoruz. Bununla beraber Kürdistan yönetiminin sınırları ihlal ediliyor. Bombalanan yerler Güney Kürdistan yönetimi çatısı altındadır. Türk ordusunun oraya saldırı yapması haksız bir durumdur” dedi. ‘ESAS AMAÇ KÜRTLERİ BİTİRMEK’ Saldırının tesadüfi olmadığının altını çizen Kahraman, “Kürt kazanımlarına yönelik bir saldırıdır. Ve bu kazanımlarını genişlemesi engellenmek istiyor. Gerçek olan, Kürtleri bitirmek istiyorlar. Fakat iyi bilsinler ki Kürtler bitmez. Bu saldırılarda içte kamuoyu yapmak amacındalar. Kürt halkı bu durumda birbirine destek olmalı. Düşman karşısında yekvücut olmalılar. Bütün derdimiz budur. Kendilerini savunmalılar. İç sorunlarını bir tarafa bırakmalılar. Düşmana karşı mücadele etmelidirler” diye konuştu. ‘65 YAŞINDAYIM BAŞIMI KÜRT STATÜSÜ İÇİN VERİRİM’ Dil bilimci Hayrettin Altun da AK Parti hükümetinin kışkırtması sonucu dünyanın dört bir tarafından yaşayan Kürtlere karşı topyekûn saldırı başlatıldığını hatırlatarak, başta Kürt halkının ve tüm dünyanın Türkiye devletinin Kürtlerin geliştirdiği statüyü işgal etmek istediğini ve Kürtleri ezmek istediğini bilmesi gerektiğini vurguladı. Kürtlerin 40 yıldır amansız bir savaş verdiğini ve bu savaşta hiçbir zaman boyun eğmediğini dile getiren Altun, şöyle devam etti: “Kürtler yine direnecek, çünkü Kürtler en başta söylemişti direnmek yaşamaktır diye. Bu direnişe karşı Türk devletinin işgal girişimini kınıyoruz. İşgal etme ile kimse sonuca ulaşmamış. Kürtler hak taleplerini haykırıyor ve ayaktalar. Ben 65 yaşındayım ve her alanda başımı Kürt halkının statüsü için verebilirim. Nerede biri Kürt kimliğini savunursa, oraya işgal girişiminde bulunurlar. Güney, Kuzey, Doğu ve Batı parçaları hiç fark etmez nerede yaşarsa yaşasın Kürtler bu işgale karşı başını kaldırmalı.” Saldırıların hemen referandum sonrasına denk getirilmesinin, AK Parti’nin büyük bir güç kaybından gelen hırsını gösterdiğini ifade eden Altun, “AKP yaşadığı bu güç kaybına karşı Kürtlere karşı savaş başlatarak, ırkçılığı ve milliyetçiliği tazelemek istiyor. Buralara saldırarak Türk halkına mesaj vermek istiyor. Ve tekrar destek kazanmak istiyor. Ancak hırsız ve ev sahibi birbirini tanıyor. Ve yapılan çare değil artık Kürtleri işgal edemeyecekler” şeklinde konuştu. ‘MÜSLÜMANLAR BUNU YAPMAZ’ Saldırılara tepki gösteren Demokratik İslam Kongresi üyesi Mele Hacı Kadah ise AK Parti’nin yıllardır yürüttüğü din politikası güdümlü saldırılarına dikkat çekerek, “Çıkıp ben Müslümanım diyen bir devlet Müslüman kardeşlerine bunu yapması hiçbir dinde yazılmamıştır” dedi. AK Parti’nin din politikasını eleştiren Kadah, Kürt halkını saldırılara karşı birlik ve beraberliğe çağırdı.