DBP MYK: Kürt sorununun çözümü için barışta ısrar edeceğiz 2016-12-01 15:16:17 ANKARA - Partilerine yönelik operasyonlar gündemiyle toplanan DBP Merkez Yürütme Kurulu, “Baskı düzeyi neye varırsa varsın boyun eğmeyeceğiz. Türkiye’nin temel sorunları ve Kürt sorununun çözümünde barışçıl demokratik siyasette ısrar edeceğiz” mesajı verdi. Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) dün Ankara’da toplandı. Eş Genel Başkan Kamuran Yüksek başkanlığında toplanan MYK üyeleri, ağırlıklı olarak örgütsel çalışmalarını, hükümetin partilerine ve partinin temsil ettiği kurumlara ve demokratik kesimlere dönük operasyonları ele alındı. “AKP’nin çağ dışı uygulamalarına karşı örgütsel sürekliğimizi koruyacağız, demokratik mücadelemizi tüm kararlığımızla sürdüreceğiz” başlığı ile yayınlanan toplantının sonuç bildirgesinde şu ifadelere yer verildi: ‘AKP’NİN YÖNELİMLERİ ÇELİŞKİLERİ DERİNLEŞTİRDİ’ “AKP hükümetinin içe ve dışa yönelik politikası; Türkiye’yi ciddi açmazlarla karşı karşıya bırakmış, dışa yönelik hayalperest, agresif yönelimlerinden dolayı çelişkiler derinleşmiştir. Ortadoğu politikası iflas etmiştir. AB ile ilişkileri çıkmaza sokmuştur. Ekonomi iflas eder duruma gelmiştir. Savaş harcamaları ekonomiyi bitirme noktasına getirmiştir. AKP siyasete ve uluslararası ilişkilerde takındığı otoriter tutumu dünyanın önemli güç merkezlerinde ve uluslararası kamuoyunda güven kaybına yol açmış ve endişe ile izlenmektedir. ‘TAKRİR-İ SÜKUN DEVREDE’ İçerde KHK ile iç hukuk ve evrensel hukuku hiçe saymakta, adeta hukukla alay eden bir pozisyona girmiş bulunmaktadır. Kürt sorununa yaklaşımda, Umumi Müfettiş zihniyeti, Takrir-i Sükûn Kanunu ve Şark Islahat uygulamasının adeta yeni bir versiyonunu devreye sokulmuştur. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kürtleri ve Kürt siyasetini kastederek ‘Onlara devleti öğreteceğiz’ diyor. Hukuksuzluğun her türlüsünü bir devlet öğretisi olarak devreye sokmuş bulunmaktadırlar. Bir zamanlar 12 Eylül generalleri de toplum üzerinden Kürtler üzerinden yaptıkları hukuk ve insanlık dışı uygulamalarla övünmek ve baskı kat sayısını arttırmak istediklerine bildirilerinde ‘Tarihe bakın’ diyorlardı. Endişeleri olmasın Kürt halkının hafızasında bahsettikleri devlet öğretisi de ve geçmiş tarihi uygulamalarda canlı biçimde varlığını korumaktadır. Hafızalarda yer edinen bir başka gerçek daha var o da Kürt halkı zulme karşı geçmişte boyun eğmedi bugün de boyun eğmeyecek, Türkiye’nin eşit ve özgür vatandaşları konumuna varana kadar demokratik mücadelelerini sürdüreceklerdir. Üzerimizde baskı düzeyi neye varırsa varsın boyun eğmeyeceğiz. Türkiye’nin temel sorunları ve Kürt sorununun çözümünde barışçıl demokratik siyasette ısrar edeceğiz. ‘AKP İÇİN GERİ ADIM ATMA SÜRECİ BAŞLAMIŞTIR’ AKP’nin milliyetçi otoriter, baskıcı temelde Türkiye'yi yeniden inşa etme projesi şimdiden büyük itiraz ve tepkiyle karşılanmakta, baskı ve zorun gücüyle yapılacak bir inşa bu coğrafyanın kimyasının kaldıramayacağı bir gerçek olarak ortaya çıkmıştır. ‘Cinsel istismar düzenlemesi’yle mecliste geçirilmek istenilen yasa, toplumda büyük bir itiraz ve tepkiyle karşılandı ve AKP geri adım atmak durumunda kaldı. Kadınların mücadelesi bu önemli başarıyı ortaya çıkardı. AKP için geri adım atma süreci başlamıştır. ‘200’ÜN ÜZERİNDE YÖNETİCİMİZ TUTUKLANDI’ Önceki MYK toplantımızdan bugüne yaklaşık iki hafta içerisinde Mardin Büyükşehir Belediye Eş Başkanımız Sayın Ahmet Türk, Bitlis Belediye Eş Başkanlarımız Hüseyin Olan ile Nevin Daşdemir, Güroymak Belediye Eş Başkanımız Senayet Atan ile Mehmet Emin Avras, Malazgirt Belediye Eş Başkanlarımız Halis Coşkun ile Memnune Söylemez, Cizre Belediye Eş Başkanımız Kadir Konur, Siirt Belediye Eş Başkanı Tuncer Bakırhan, Dersim Belediye Eş Başkanlarımız Mehmet Ali Bul ile Nurhayat Altun ve Silopi Başverimli Belde Belediye Eş Başkanlarımız Rabia Takas ile Tahir Atış tutuklanmıştır. Yine bu süreçte 200’ün üzerinde parti yöneticimiz ve belediyeler personellerimiz gözaltına alınmış ve önemli bir kesimi tutuklanmıştır. Soykırım operasyonları kapsamında yine yüzlerce belediye personellerimiz görevlerinden ihraç edilmiş ve birçok belediyelerimizin yetkileri elinden alınmıştır. ‘ADANA’DAKİ FACİA İÇİN BAŞSAĞLIĞI’ Partimize yönelik çağ dışı uygulamalara rağmen örgütsel sürekliliğimizi koruyacağız, demokratik mücadelemizi tüm kararlığımızla sürdüreceğiz. Toplantı sürecimizde Adana'nın Aladağ ilçesindeki kız öğrenci yurdunda çıkan yangında 11 kız öğrenci ve 1 bakıcının hayatını kaybettiği ve 20'nin üzerinde öğrencinin yaralandığı acı olay yaşanmıştır. Başta hayatını kaybeden çocuklarımıza Allah'tan rahmet diliyoruz. Ailelerinin acılarını paylaşıyor, baş sağlığı dileklerimizi iletiyor, yaralılara da acil şifalar diliyoruz. Bu büyük acıya yol açanların yargı önünde mutlaka hesap vermeleri gerekir belirtiyoruz. Hükümet ölümlerde ve yaralanmalarda sorumluğunu görmeli, faturayı başkalarına değil direk kendisine kesmeli ve kamuoyunun vicdanını rahatlatacak kamuoyunu tatmin edecek bir yaklaşım ortaya koymalıdır.”