Başaran: 2017 darbe anayasası olacak 2017-01-04 09:00:23 BATMAN - Partisi adına Anayasa Komisyonu'nda yer alan HDP Milletvekili Ayşe Acar Başaran, yeni anayasayla birlikte güçlerin tek elde toplanacağını ve Cumhurbaşkanı’nın istediği zaman meclisi feshedeceği bir sistemin ortaya çıkacağını belirterek, “2017’de yapılacak anayasa kesinlikle bir darbe anayasası olacak” dedi. Meclis’teki Anayasa Komisyonu'nda yer alan HDP Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran, hem komisyondaki çalışmaları hem de AK Parti ve MHP’nin üzerinde uzlaştığı anayasa değişikliklerini değerlendirdi. Önümüzdeki hafta Meclis Genel Kurulu’nda yapılacak oylamada bütün milletvekillerinin kendi hür iradeleriyle oy kullanmaları halinde anayasa paketinin geçmeyeceğinin altını çizen Başaran, “Ama milletvekillerini baskı altında tutmak için her parti kendi komiserlerini vekillerin başına dikecek ve öyle oylama yapılacak” dedi. ‘VEKİLLER BOŞ KÂĞITLARA İMZA ATTI’ Tasarıyı imzalayan milletvekillerin çoğunun boş kâğıtlara imza attığını ve o değişikliğin içinde ne olduğundan haberlerinin olmadığını vurgulayan Başaran, “Boş kâğıtlara imza atarak üzerinde görüştükleri maddeler üzerine söyledikleri tek şey ‘Türkiye’nin bölünme tehlikesi var. Ülke bir istikrarsızlık yaşıyor.’ Bunun çözümü olarak başkanlık sistemi denilen tek kişinin yönetimini görüyorlar” diye konuştu. ‘BAŞKANI DENETLEYECEK VE FRENLEYECEK KİMSE YOK’ “Söz konusu anayasa paketi yürürlüğü girerse bir diktatör oluşturmuş olacağız” uyarısı yapan Başaran, değiştirilecek anayasada neler olacağını da şöyle özetledi: “Bu diktatör kendi başkan yardımcılarını seçecek, bakanlarını kendisi seçecek, yani hükümetin bir yansıması onda olacak. Bu sistemle meclis ve hükümet tamamen lağvedilecek. Bütün yetkiler devlet başkanında toplanacak. Onun, belirlediği kişiler dışında kimse başbakan ve bakan olamadı. İşte bu fiili hal tamamen resmiyet kazanacak. Yani ülkenin bütün yetkilerini tek bir insanın insafına bırakıyoruz. Bu sistemin dünyada hiçbir örneği yok. Türk tipi başkanlık sisteminde başkanı denetleyecek ve frenleyecek hiç kimse yok. Başkan süper yetkilerle donatılmış olacak ve kimseye hesap vermeden istediğini yapacak. Yargılanması tamamen imkânsız hale gelecek. Yargılanamaz, denetlenemez, sorgulanamaz ve toplumun en küçük birimi ile ilgili bile karar verebilecek.” ‘BAŞKANLIK SİSTEMİYLE SEÇİMLER ANLAMSIZ HALE GELECEK’ Başkanının meclise mesaj yoluyla talimat verebileceğini de vurgulayan Başaran, “Meclis verilen talimatı uygulamak durumunda kalacak. Bu yolla zaten aksaklıların yaşandığı parlamenter sistemin tamamen bitirilmesi demektir. Başkan tek başına meclisi feshetme yetkisine sahip, ama meclisin tamamına yakını başkanı yargılama yetkisine sahip değil. Yürütme ile ilgili konularda KHK çıkarma yetkisi var. Yine belediyelere kayyım atayacak. OHAL’de bakanlar kurulu kararıyla kullandığı bütün yetkileri başkanlık rejiminde de kullanacak. Bu yolla seçimler tamamen anlamsız hale gelecektir” değerlendirmesi yaptı. ‘KAOS GETİRECEK’ Başkanlık sisteminin toplumda kutuplaşmayı daha da derinleştireceğini aktaran Başaran, “Toplumun yüzde 51’lik bir kesimini her dediğini yapacak, diğer kesimin hiçbir dediği yapmayacak. Bu da ayrıştırmayı daha da derinleştirecek. Mevcut parlamenter sistem ne kadar aksak olsak olsa da toplumun belirli kesimleri parlamentoda temsil ediliyor. Ama başkanlık sistemiyle bu durum tamamen ortadan kalkacak. Onların dediği gibi ‘başkanlık sistemi gelirse istikrar artar ve kaos biter.’ Öyle bir şey yok. Biz de bu sistem kaosu daha fazla derinleştirir ve istikrarsızlık getirecek diyoruz. Biz mecliste bu tasarının geçmeyeceğini umuyoruz” şeklinde konuştu. ‘BİRLİKTE YAŞAMA İRADESİNİN GÖSTERİLDİĞİ ANAYASA 1921’DİR’ Bir arada yaşama iradesinin gösterildiği tek anayasanın 1921 Anayasası olduğu değerlendirmesi yapan Başaran, şunları dile getirdi: “1924 anayasasıyla birlikte toplumda bocalanmalar yaşandı ve hala etkisini yaşıyoruz. Zaten 1924’ten sonra gelen anayasaların hepsi darbe anayasalarıdır. En son 2017’de bir anayasa yapılırsa kesinlikle bir darbe anayasası olacak. Toplumu bir araya getirecek toplumsal bir sözleşme olamayacak. Türkiye kurulduğunda hangi esaslar üzerine kuruldu, belki ona bakıp onun üzerinden tekrar sıfırdan bir anayasa yapma yoluna gitmek gerekir.” ‘DAHA FAZLA ÖLÜM, TUTUKLAMA, AÇLIK, İŞSİZLİK VE SEFALET’ Başkanlık sisteminin huzurlu ve mutlu günler getirmeyeceğini dile getiren Başaran, “Bir anayasa konuşacaksak OHAL’in derhal kaldırılması gerekir. Bir buçuk yıldır başkanlık sisteminin fragmanını yaşıyoruz. Kan, vahşet, ölüm, tutuklamalar, gözaltılar, abluka süreçleri başkanlık sistemi işte budur. Başkanlık sistemi daha fazla ölüm daha çok tutuklama daha çok açlık daha çok gasp daha çok işsizlik ve daha çok sefalet demektir. Önümüzdeki süreçte de bu sistem bize farklı şeyler göstermeyecek” şeklinde konuştu. ‘HER TÜRLÜ MÜCADELEYİ VERECEĞİZ’ İlkesel olarak bu anayasaya “hayır” dediklerini söyleyen Başaran, “Çünkü bu süreçte böyle bir anayasa yapılamaz. Bunun yanında iki parti gizli kapaklı kapılar ardında oturup konuşup ve bize dayattıkları bir anayasa değişikliğine hayır diyoruz. İçerik olarak da tartışabilecek bir anayasa değil. Milliyetçi ruhun bir araya gelerek yapmaya çalıştığı bir anayasadır. Referanduma gelse bile biz, halka gidip anayasa değişikliği sonucunda neler yaşanacak anlatacağız ve hayır diyeceğiz. Anayasanın değişmesi şart, ama bütün toplumu kapsayacak bir anayasa çalışması yapılmalı. Böyle dikta bir rejime karşı her türlü mücadeleyi de vereceğiz” dedi.