Yıldırım: Yönetimde iradenin tek olması lazım 2017-01-09 23:30:16 ANKARA - Meclis'teki Anayasa değişikliği görüşmesinde hükümet adına konuşan Başbakan Binali Yıldırım, teklifin bir yönetim değişikliği olduğunu savunarak, isminin "Cumhurbaşkanlığı yönetim sistemi" olduğunu söyledi. Yıldırım, "Başbakan var, cumhurbaşkanı var. İki farklı yürütme iradesi var. Yönetimde iradenin tek olması lazım" dedi. Meclis'teki Anayasa değişikliğine dair teklifin tümü üzerine partilerin konuşmasından sonra hükümet adına Başbakan Binali Yıldırım konuştu. Yıldırım, Anayasa değişikliğini görüşmelerinin Türkiye’nin geleceğinin görüşmesi olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu: 'YETKİNİN TEK OLMASI LAZIM' "Tabii, bu görüşmeler burada bitmiyor. Görüşmelerimizi inşallah tüm partilerimizin katılımıyla tamamladıktan sonra bunun bir de asil sahibinin önüne gitmesi var. Asıl işin sahibi de millettir. Millet, bu değişikliği, öyle inanıyoruz ki, aynen olur verecek ve Türkiye’nin muasır medeniyetler seviyesine giden yolda önünü açacaktır. Değişiklik teklifi, karşı karşıya olduğumuz bazı sıkıntıları ortadan kaldıracak bir değişikliktir. 18 değişiklikten söz edildi. 82 anayasası darbe ürünü bir anayasadır. Bu anayasa değişikliğini zaman zaman defalarca yaptık, 100 kadar da madde değiştirdik. Ama her bir değişiklikten sonra yeni anayasa değişikliği bitmedi, artarak devam etti. Başkanlık sisteminde ne yetki varsa cumhurbaşkanına da aynısını yazmışlar. Parlamenter sistem var ama onunla uyumlu olmayan çok fazla yetkilere sahip bir cumhurbaşkanı var. Başbakan var, cumhurbaşkanı var. İki farklı yürütme iradesi var. Bunlar hep uyumlu olmayabilir. Yönetimde iradenin tek olması lazım. İrade olmayan yerde irade olmaz. İki kaptan gemiyi batırır, icraatta tek kaptan olması lazım. Mutlaka sorumluluğun da yetkinin de tek olması lazım. Aksi halde vesayet odakları cesaret kazanıyor." 'YÖNETİM DEĞİŞİKLİĞİDİR' Konuşmasının devamını teklifin içeriğine dair değişikliklerin ayrıntılarına ayıran Yıldırım, şöyle devam etti: "Onlar parlamenter sistemi, biz başkanlık sistemini savunuyoruz. Saygıyla karşılıyorum ama kararı verecek olan millettir. Başka ülke örnekleri de dikkatle incelenerek, tarihimize, kültürümüze uygun bir yönetim yapısı ortaya çıktı. Şunu söylüyorlar, ‘ABD tipi başkanlık getirin, kabul edelim.’ Onu da ‘Buyurun’ dedik, kabul edilmedi. Bekleyecek halimiz yok. 18 maddeden oluşan bir değişiklik yaptık. Defalarca söyledik ama sayın Baykal iyi bir değerlendirme yaptı. Mesele açıktır, bu bir yönetim sistemi değişikliğidir. Cumhurbaşkanlığı yönetim sistemidir. Yargının bağımsızlığının yanına tarafsız da olsun diyoruz. CHP de istiyor, MHP de istiyor, AK Parti de istiyor. Neyine itiraz ediyoruz? Milletvekili sayısı 550’den 600’e çıkıyor. Milletin vekillerinin sayısının artmasının kime ne zararı var? Seçilme yaşını 15’ten 18’e düşürüyoruz. Seçerken ‘Gelin gençler’ diye çağırıyoruz. ‘Biz de seçilelim’ denince ‘Sizin yaşınız küçük’ diyoruz. Seçen, seçilme ehliyetine de sahiptir. Gençlerden korkmayalım. İki seçim aynı anda yapılıyor, bu da güzel bir şey. Vatandaş gelecek beş yılı nasıl planlayacağına karar veriyor. Siyasette vatandaş hiç hata yapmadı. Bizler hata yapabiliriz ama vatandaşın bugüne kadar hiçbir hata yaptığını görmedim. O yüzden vatandaşa güvenelim, vatandaşın kararına başımız gözümüz üstüne deyip itaat edelim. Vatandaşa itaat et, rahat et." BİR ALİ DEĞİL BİN ALİ... Cumhurbaşkanının herhangi bir suçla suçlanmasına müsaade edecek düzenlemeyi getiriyor. Deniyor ki, ‘Öyle bir oran koydunuz ki bu mümkün değil.’ Mevcut düzenlemede beşte üç, yeni düzenlemede üçte ikiye indiriliyor. Hangisi daha büyük?  Muhalefet sıralarından "Başbakanlık gidiyor" yönünde yükselen seslere Yıldırım, "Evet, Cumhurbaşkanı yardımcılığını getiriyoruz başbakanlık yok. Memleket için bir Ali değil, bin Ali feda olsun. Biz şan şöhret peşinde değiliz" diyerek, karşılık verdi. CHP'LİLER BİNALİ YILDIRIM'I EL SALLAYARAK UĞURLADI Bu sırada AK Partili ve CHP'liler arasında da karşılık tartışmalar yaşandı. Konuşmasından sonra genel kuruldan ayrılan Başbakan Binali Yıldırım'ı AK Partililer alkışlarla, CHP'liler ise el sallayarak uğurladı. 'BU DEMOKRASİYE KARŞI SİVİL BİR KALKIŞMADIR' Yıldırım, Anayasa teklifine karşı çıkanların niçin karşı çıktıklarını anlamadığını belirterek, "Biraz fazla çalışın CHP'den de bir cumhurbaşkanı çıksın" diyerek, konuşmasını tamamladı. Yıldırım'ın bu söylemine CHP'lilerden tepki gecikmedi. Grup Başkanvekili Engin Altay, "Hakemsiz maç olur mu? Bu Türkiye'yi kaos ortamına sürüklemektir. Millet bizi seçti diye bir yürütme deli dumrul gibi hareket eder mi? Millet seçer doğru en azından her sene Meclis aracılığıyla bütçesi üzerinden yürütmeyi denetler" dedi. Altay, "Bu demokrasiye yönelik sivil bir kalkışmadır. Demokrasiyi mezara gömme girişimidir. Parlamentonunu bu kadar itibarsızlaştırılmasına inanmıyorum. Yüzde yüz, yüzde elliye teslim olmaz. Doğanın kanuna aykırıdır" ifadesini kullandı. KERESTECİOĞLU: SUÇA ORTAK OLMAYACAĞIM, OY KULLANMAYACAĞIM HDP Grup Başkanvekili Filiz Kerestecioğlu, "Başbakan'dan ülkeyi tek kişiye mutlulukla teslim eden bir veda konuşması dinledik" dedi. Kerestecioğlu, "Bugün Türkiye halkının gündemi olmayan sadece bir kişiyi başkanlığa taşıyan teklifi kabul etmiyoruz. Bu suça ortak olmayacağız. Eş genel başkanlarımıza ve milletvekillerimizin oy hakkı gasp edildiği için hiçbir aşamada oy kullanmayacağımı ifade etmek isterim" dedi. Teklifin tümü üzerindeki parti konuşmaları sona ererken, soru cevap bölümüne geçildi.