Bilgen: Erdoğan’ın açıklaması Bab’dan çıkmanın itirafıdır 2017-01-27 19:47:13 ANKARA - HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen, partisinin referandum kampanyasını “OHAL’i oylama” üzerinden yürüteceğini ifade ederek, “Bu kampanya bu nedenle artık evet diyenlerin de hayır diyenlerin de kendi gerekçelerini aşan bütün ülkeyi ilgilendiren bir boyut taşıyor” dedi. Bilgen, Erdoğan’ın Bab açıklamalarını da bir manevra olarak değerlendirip, “El-Bab’tan çıkmanın yolunu aramanın itirafıdır” dedi. Hakların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Ayhan Bilgen, güncel gelişmelere ve HDP’nin referandum kampanyasına ilişkin parti genel merkezinde basın toplantısı düzenlendi. Bilgen, Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş’un “Evet çıkarsa terör olayları biter” açıklaması ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Referandum OHAL’de daha rahat yapılır” sözlerine açıklık getirilmesi gerektiğin ifade etti. Bilgen, “Hangi yetkisizlik Türkiye’nin güvenliğini sağlamayı engelliyor. Can güvenliğini ortadan kaldıran hangi yetkisizliktir. Hangi madde geçerse can güvenliğimiz sağlanacak bunu bilmek toplumun hakkı” dedi. ‘PARTİLERİ DEĞİL TÜM ÜLKEYİ İLGİLENDİRİYOR’ Bilgen, şöyle devam etti: “Benzer bir söylemi evet kampanyasına verdiği destekle Sedat Peker de kullanıyor. Aynı cümleleri başka bir yerden kullanıyor. Bu kampanya bu nedenle artık evet diyenlerin de hayır diyenlerin de kendi gerekçelerini aşan bütün ülkeyi ilgilendiren bir boyut taşıyor. Siyasi partilerin sorumluluk ve görevlerini artıran ama herkesin kendi geleceği ile ilgili yeni bir karar vereceği bir süreçtir. Biz tam da Cumhurbaşkanının ‘OHAL’de daha rahat olur’ sözünün de en az hükümet sözcüsünün sözü kadar açıklanması gerektiğini düşünüyoruz. Kimin için rahat olur, o zaman 3 ay 3 ay sürekli uzatmayalım sürekli OHAL olsun, bütün seçimler OHAL’de olsun. Böyle olmaz, OHAL her şeyi tehdit eder. Buraya özgü bir durumdan söz etmiyoruz. Bugüne özgü bir kavgı taşımıyoruz. Genel bir anayasa yapım yöntemi ile ilgili olmazsa olmaza dikkat çekiyor. Evet, OHAL’de bazı şeyler daha rahat olur; Hayır diyenleri gözaltına almak daha rahat olur, miting yasaklamak daha kolay olur ama bunu yapmaya gücünüz yetse de örneğin OHAL sürecinde ekonomiyi düzeltmeye gücünüz yetmez.” ‘REFERANDUM OHAL’İN OYLANMASIDIR’ Bilgen, kampanyalarının ana hattının “OHAL’in oylanması” olarak gördüklerini belirterek, “OHAL’i sürdürmekte kararlı iseler biz de halka OHAL’i soracağız. On binlerce insanın hiçbir soruşturma olmadan, yargılama süreci olmadan önce işten atılıp, sonra da önlerine konulan işlevi olmayan mekanizmaları onaylıyor musunuz, onaylamıyor musunuz. Gazetecilerin tutuklanması, televizyon ve gazetelerin kapatılması devam etmeli mi yoksa bunu kabul edilemez bir durum olarak mı görüyorsunuz? Biz OHAL’in kalıcı olup olmayacağını oylayacağız. Baskılar ne düzeyde olursa olsun bu baskı karşısında demokratik tercihin sadece sandıkta değil anayasa yapım sürecinde de belirgin olması tek çözümdür. Seçime gitme korkusuyla milletvekilleri açık oy kullanmaya zorlanmış ve Meclis’te bir prosedürü tamamlamak için yapılmışsa artık karar halktadır. Biz halkın baskılara rağmen bir yolunu bulup sözünü söyleyeceğini, görevini yerine getireceğini biliyoruz” diye konuştu. “Biz ‘herkesin Hayır’ı kendine’ ve ‘Hayır’da yarışalım’ diyerek yolumuzu çizeceğiz” diyen Bilgen, düzenlemenin halen Meclis’ten Cumhurbaşkanı’na sunulmadığını da hatırlatarak, şöyle devam etti: ‘BAŞKA BİR HESAP’ “Neden gönderilemediğini bilmiyoruz. Meclis’ten kurtarmak için ortalığı velveleye verenler, komisyonda 5 dakikayı çok görenler genel kurulda gerekirse kurtarmak için sahte oy kullanmaya yelteneneler şimdi aynı aceleci tavrı sergilemiyorlar merak ediyoruz. Başka bir hesap mı var merak ediyoruz.” Cumhurbaşkanı’nın referandum kampanyasının nasıl yürüteceği ve hangi bütçeyi kullanacağına dair tartışmaları bir kez daha gündeme getiren Bilgen, “Cumhurbaşkanı eğer kampanyayı aktif bir şekilde yürütecekse bunu hangi imkanlarla yapacağını net olarak ifade etmelidir. Seçim güvenliği aynı zamanda kampanyanın sahibinin şeffaflığıdır. Eğer şeffaflık yoksa kaynakların nereden kullandığı belli değilse, hesap verilmiyorsa hesap verilebilir bir durum yoksa bu seçimin meşrutiyetini tartışılır hale getirir. Bunu AKP mi finanse edecek cumhurbaşkanı mı konuşacak yoksa kendi dostlarının katkılarıyla mı yapacak bunu bilmek istiyoruz” dedi. ‘EL-BAB’TAN ÇIKMANIN İTİRAFI’ Cumhurbaşkanı’nın Erdoğan’ın bugün El-Bab için kullandığı ifadelere de değinen Bilgen, “El Bab’ta ne tür bir manevra yapıldığını bilmiyoruz. Türkiye bir savunma yapıyormuş gibi ele alınıyor. Cumhurbaşkanı’nın sözü El Bab’tan çıkmanın yolunu aramanın itirafıdır” dedi. ‘KENDİ HAYIR’IMIZI ÖRGÜTLEYECEĞİZ’ Kimi yayın organlarında HDP ile CHP’nin referandum sürecinde birlikte hareket edecekmiş şeklindeki değerlendirmelerin yöneltildiği Bilgen, “Hayatın içerisinde ‘o onunla gözüküyor’ sözünü kamplaştırıcı bir söz olarak görüyoruz. Biz kampanyamızı kendi Hayır’ımız üzerinden örgütleyeceğiz. Bizim bu korkuya boyun eğme, bu baskıyla gizli kalma çalışmama gibi söylemlerin aslında Hayır’ı parçalamak için kurgulandığını düşünüyoruz. Buradan bir organik birliktelik kastediliyorsa biz herkesin Hayır’ı kendisine diyoruz” yanıtını verdi. ‘ÖCALAN’LA GÖRÜŞMEYE DAİR DEVLET AÇIKLAMA YAPMALIDIR’ Bilgen, devlet yetkililerinin İmralı’da PKK Lideri Abdullah Öcalan ile referandum sürecinde “boykot” çıkması yönünde görüşmeler yaptığı yönündeki iddiaların sorulduğu Bilgen, “Bir görüşme yapıyor mu yapılıyor mu sorusunun cevabını devlet verir. Bu konuda açıklama yapması gereken devlettir. Zaten Sayın Öcalan avukatı ve ailesiyle görüştürülmüyor, siyasetçilerle görüşmesine imkan verilmiyor. Ya bu yasağı kaldıracaklar, ya da devlet bir açıklama yapacaktır” ifadelerini kullandı.