Bilgen: Direngen tavrımızı sürdüreceğiz 2017-01-31 09:01:33 ANKARA - HDP'li vekil ve yöneticiler günlük gözaltına alınmasını "Evet" kampanyasının bir parçası olarak değerlendiren parti sözcüsü Ayhan Bilgen, amaç HDP'nin fiilen çalışamaz hale getirmek olduğunu söyleyerek, direngen tavırlarının süreceğini kaydetti. Referandum sürecine ilişkin siyasi partiler kampanyalarının ana hatlarını belirlerken, Halkların Demokratik Partisi (HDP) yöneticilerinin adliye ve karakol kıskacı nedeniyle "Hayır" kampanyasını etkili yürütmesi engelleniyor. Temmuz 2015’ten bu yana HDP ve bileşenlerine dönük gözaltı ve tutuklama operasyonlarında bugüne kadar 9 bin 200 kişi gözaltına alındı, 2 bin 902’si tutuklandı. Eş genel başkanlar, merkez yürütme kurulu üyeleri, parti meclisi, il ve ilçe eşbaşkanları, belediye eş başkanları dahil tüm yönetim kademesinin etkisiz hale getirmek istendiğinin altını çiziyor. 3 AYDA 27 MİLLETVEKİLİ GÖZALTINA ALINDI Dokunulmazlıkların kaldırılmasının ardından 4 Kasım günü eş zamanlı olarak milletvekillerine dönük operasyonlar kapsamında 3 aylık süre içerisinde Eş Genel Başkanlar Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş ile birlikte 27 milletvekili gözaltına alındı. Demirtaş ve Yüksekdağ ile birlikte 11 milletvekili halen tutuklu. Milletvekillerine dönük operasyonlar ise referandum tartışmalarının başladığı Ocak ayı sonu itibariyle yeniden yoğunlaştı. Son bir hafta içerisinde Parti Sözcüsü Ayhan Bilgen ile birlikte 9 milletvekili gözaltına alındı. Gözaltına alınanlardan birkaç isim hakkında “adli kontrol” şartı getirilirken, bu şekilde çalışma alanları da daraltıldı. 6 AYDA 5 BİN GÖZALTI BİN 500 TUTUKLAMA HDP Bilgi İşlem Birimi’nin son 6 aya ilişkin tuttuğu veriler göre, 4 bin 966 kişi gözaltına alındı, 1 bin 478 kişi ise tutuklandı. 11 milletvekilinin yanı sıra Temmuz 2015'ten bu yana 35 HDP il eş başkanı, 97 ilçe eş başkanı tutuklandı. Halen yönetimde olan 26 il eş başkanı, 82 ilçe eş başkanı, 1 belde eş başkanı ile 3 MYK, 4 PM üyesi ve 750'yi aşkın il-ilçe yöneticisi halen tutuklu bulunmakta. Operasyonlar kapsamında önceki gün gözaltına alınıp “adli kontrol” şartıyla serbest bırakılan ve bir gün sonra savcılığın itirazı üzerine hakkında tutuklama kararı çıkarılan HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen, operasyonlarla partinin işlevsiz hale getirilmek istendiğini ve referandum sürecinin bu şekilde yürütülmenin amaçlandığına dikkat çekti. 'BASKILARA RAĞMEN DİMDİK AYAKTA' Bilgen, bu kadar baskı ve operasyonlara rağmen HDP’nin halen aktif mücadele yürüttüğünü vurgularken, bunun nedeni şöyle özetledi: “HDP’nin en büyük avantajı siyaseti kişisel hesap ve kaygılar üzerine yapmıyor olması. Sonuçta halkla ilgili bir iddia sahibi iseniz halk kendi partisine seçtiklerine sahip çıkacaktır. Partimize karşı her saldırı daha büyük sahiplenmeyi artırıyor olması aslında tam da bir demokrasi sınavı verdiğimizin göstergesidir. Bu anlamda elbette ki kendi seçtiklerinin tutuklanmış olması çalıştırılamaz pozisyona sürüklenmiş olması karşısında bu kampanyayı, referandum sürecini hem partisine sahip çıkarak hem kendi geleceği ve özgürlüğüne sahip çıkarak halk yürütecektir. Parti plan ve programını belirleyecek ama burada bir görev beklemeden bu durumdan vazife çıkartarak kendi çevresinde nereye ulaşabilirse bu kampanyanın dahil olması gerekir.” 'SERBEST BIRAKMALAR BİR LÜTUF DEĞİL' Bilgen, tüm bu baskıların “Evet” kampanyasının bir parçası olduğunun altını çizerek, şunları söyledi: "Burada tabii ki kısa dönem boyutu kısmi gözaltına alınıp, bırakmalarla ya da tutuklu bazı arkadaşlarımızın bırakılmalarıyla halktaki direngen, muhalif kararlı tutumu kırmak gibi bir niyette olabilir, ilerleyen günlerde. Resmi olmasa da bir partiyi fiilen çalışamaz hale getirmenin, kendi derdine düşmüş bir parti örgütü pozisyonu ortaya çıkarmanın arayışı ile de hareket ediyor olabilirler. Hangisi olursa olsun, eğilim ne olursa olsun iyileştirmelerin, serbest bırakmaların bir lütuf olmadığının farkında olacağız. Hem de hangi ölçekte saldırı gerçekleşirse gerçekleşsin bu mücadeleyi yürütme konusunda direngen bir tavır izleyeceğiz."