ANKARA - Anayasa referandumunun “Türkiye’nin demokrasi ile yönetilip yönetilmeyeceğine” yönelik olduğunu belirten Demokrasi İçin Birlik sözcülerinden Rıza Türmen, düzenlemenin özerklik içerdiği söylemlerinin ise, “Tek adamlığı ve Türkiye’yi daha da merkezileştirecek yönetim biçimini meşrulaştıracağı” uyarısında bulundu.

Ortadoğu’nun yeniden şekillendiği bir dönemde, Türkiye’nin kaderini belirleyecek olan bir referandum süreci yaşanıyor. Cumhurbaşkanı şimdiden meydana indi ve kampanyayı, “idam ve kutuplaştırma siyaseti” üzerinden götüreceğini ortaya koydu. İktidar neden evet dediğini tam olarak anlatamazken, söylem ve argüman olarak en güçlü dönemini yaşayan muhalefet cephesi ise, baskı ve engellemelerle karşı karşıya.

CHP içinde bulunduğu dönem boyunca da, “demokratik damarı” temsil eden esik Milletvekili ve AİHM eski yargıcı Rıza Türmen, şimdi Demokrasi İçin Birlik (DİB) çalışmalarında yer alıyor. Türmen’in kimliği ve durduğu yer itibariyle, söyledikleri hamasetin ötesinde bilimsel gerçekleri barındırıyor. Türmen, referanduma ve yürütülen kimi tartışmalara ilişkin dihahaber’e yaptığı değerlendirmelerde önemli tespitlerde bulundu. Türmen, muhalefet cephesinin birlikteliği ve bu konuda DİB’in üstleneceği sorumluluğa ilişkin şunları dile getirdi:

‘DİB’İN CHP VE HDP’Yİ YAKINLAŞTIRMA MİSYONU YOK’

DİB’in misyonuna açıklık getiren Türmen, “Demokrasi için siyasi partilerin dışında bir yapı. Siyasi partiler gelmek isterlerse buna kapımız açık. Ama Demokrasi için Birlik oluşumu hiç bir partinin kanadı ve etkisi altında bir yapı değil. Bu yapı partiler dışı bir yapı. Biz daha öne hem CHP hem de HDP ile görüştük. O zaman Selahattin Demirtaş tutuklu değildi. İki parti de destek vereceklerini bunu destekleyeceklerini söylediler. Her iki parti de bizim toplantılara temsilciler gönderiyorlar, yakın duruyorlar. Ama Demokrasi için birliğin CHP ve HDP’yi yakınlaştırma gibi bir misyonu yok” dedi.

‘HAYIR DİYENLER POLİTİK VE AHLAKİ OLARAK GÜÇLÜ’

Hayır diyen kesimlerin “kendiliğinden yakın durmaları” gerektiğine işaret eden ve bu cephenin ahlaki ve politik olarak güçlü olduğuna dikkat çeken Türmen, “Hayır cephesi sahada kendiliğinden oluştu. Oya’nın da (Ersoy) söylediği gibi, hayırcılar zaten orda ve hayır cephesinde hiç bir problem yok. Evet cephesinde sorun var. Ama Hayır cephesinin çalışmalarının bazı noktalarda ortaklaştırılmasında fayda var. Hayır cephesi çoğulcu bir cephe. Tek tipçi değil. Bu cephede herkes var” diye konuştu.

‘ÖZERKLİK MERKEZİYETÇİ YAPIYI FRENLER’

Kürtlerin hayır cephesinde yer almasından rahatsızlık duyanların ve “bu değişiklik özerklik içeriyor” gibi söylemleri de değerlendiren Türmen, “bu kadar merkezileşmeyi ve tek adamlığı getiren düzenlemeye demokratik bir içerik kazandırma amacı” görüntüsüne tepkili. Türmen, konuya ilişkin şunları söyledi: “Bu değişikliğin neresinde özerklik var? Öyle bir şey yok. Ademi merkeziyetçilik gerekli midir değil midir ayrı tartışma. Bu elbette gerekli bir yapıdır. Bu olması gerekiyor. Başarılı başkanlık sistemi uygulayan ülkelerde de ya federasyon vardır ya da böyle ademi merkeziyetçi bir yapı var. Merkezi gücün büyük oranda yerellere dağıtıldığı örneklerdir bunlar. Türkiye ise zaten çok çok merkeziyetçi bir sistem olarak uygulanıyor. Ademi merkeziyetçilik (yani özerklik) başkanı frenliyor aynı zamanda. Bu düzenlemenin bununla hiç bir ilgisi yok.”

‘REFERANDUMUN KONUSU DEMOKRASİDİR’

Türmen, Hayır’ın Türkiye için hayırlı olacağı vurgusu yaparak, böyle bir sonuç çıkması halinde neler yaşanacağını şöyle anlattı: “Hayır olursa Türkiye bugünkü Türkiye’den farklı olur. Geriye dönmez. Biri soruyordu, iktidar nasıl değişir, iktidar sonun başlangıcı olur. Yeni kapılar yeni ufuklar açılır Türkiye’nin önünde. Daha demokratik daha hukuka saygılı bir Türkiye’nin umudu doğar. Uluslararası açından da Türkiye’yi rahatlar hayır oyu çıkarsa. Evet sonucu çıkarsa herkes biliyor ki bu bir demokratik bir sistem ve seçim olmayacaktır. Bu referandumun konusu demokrasidir. Türkiye’nin demokrasi ile yönetilip yönetilmeyeceğidir.”

‘NE SONUÇ ÇIKARSA O OLUR’

7 Haziran seçimlerinden olduğu gibi, referandumda hayır çıkarsa, iktidarın bunu kabul etmeyeceğine yönelik iddiaları da değerlendiren Türmen, “Öyle şey olur mu, dağ başı mı, orman kanunları mı geçerli” diye tepki gösterdi. Türmen, “Ne sonuç çıkarsa o olur. Ona göre, Türkiye yeniden şekillenecek” dedi.

‘HAYIR ÇIKACAK’

Türmen, sonuca ilişkin öngörüsünü ise, “Hayır çıkacağını biliyorum. Maddeler ortada, biz gerçeği söylüyoruz algı operasyonu yapmıyoruz. 18 madde ortadadır. Bunları okuyan herkes bunun Türkiye’yi nereye götüreceğini görür” dedi. Türmen, sözlerini şöyle tamamladı: “Bunu anlatmak gerçeği anlatmak lazım. Algı operasyonu yapılarak Türkiye’den gerçek saklanıyor. Yok efendim hayır diyenler teröristtir falan. Böyle bir algı operasyonu yapılarak cepheyi genişletmek lazım. Böyle bir algı operasyonu yaratılıyor. Bunu göstermek lazım.”

Kenan Kırkaya - dihaber