EMEP Genel Başkanı Gürkan: HDP siyaset dışına itiliyor

ADANA - HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ'ın milletvekilliğinin düşürülmesinin HDP'yi sürecin dışına atmak amacını taşıdığını belirten EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan, AK Parti'nin sandıkta "Evet" oyunun çıkması için her türlü hile ve saldırıyı yapabileceğini söyledi.

Referandum sürecini değerlendiren Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Selma Gürkan, muhalif kesimler üzerinde her geçen gün baskı ve şiddetin biraz daha artığını söyledi. HDP Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ'ın vekilliğin düşürülmesi, Selahattin Demirtaş'a hapis cezası verilmesi ve HDP Milletveikili İdris Baluken'in tekrar tutuklanmasının referandum sürecinde HDP'yi siyaset dışı bırakmak anlamına geldiğini belirten Gürkan, AK Parti'nin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın her gün milli iradeden söz ettiğini ancak Kürt halkının iradesini yok saydığını söyledi.

'KARARIN BİZİM İÇİN BİR ANLAMI YOK'

Yüksekdağ'ın vekilliğinin düşürülmesinin hukuki bir karar olmayıp siyasi bir karar olduğunu ifade eden Gürkan, yargı kararın uygulanmasının politik bir tercih olduğunu ve AK Parti'nin HDP'yi referandum sürecinde "Hayır" çalışmalarının dışında bırakmak için verilen siyasi bir karar olduğunu belirtti. Yüksekdağ'ın vekilliğinin düşürülmesinin kendileri için bir anlam taşımadığını belirten Gürkan, bu kararın halkın iradesini yok saydığını ve bu yüzünden bu kararı tanımadıklarını söyledi.

Yüksekdağ'ın yargılandığı mahkemenin hakimi ve savcısının "FETÖ" soruşturması kapsamında tutuklandığına dikkat çeken Gürkan, "Böyle bir çelişki bile bu kararın hükümsüzlüğün çok açık bir şekilde göstermektedir. Sadece savcı ve hakimin tutuklanması değil bu kararın politik bir karar olarak verilmiş olmasından dolayı bu karar bizim için bir anlamı yoktur" şeklinde konuştu. Gürkan, "Baskılar karşısında boyun eğip teslim olmak yerine bu baskılar karşısında mücadele edeceğiz. Demokrasiyi savunmaya devam edeceğiz" dedi.

'AKP SEÇMENİ EVET DEMEKTE TEREDDÜTLÜ'

AK Parti ile MHP seçmenlerinin çoğunda bir tereddüt olduğunu söyleyen Gürkan, "Her ne kadar AKP'yi ideolojik ve politik olarak görüp oy verseler de tek adam ve tek parti yönetimine bütün erklerin, güçlerin tek elde toplanmasına karşı bir tereddütleri var. Bu referandumda 'Hayır'ın gerekçeleri çoktur ve gerekçeleri de meşrudur. Bu meşru gerekçelerden dolayı hükümet 'Hayır' çalışmaları yürütenlere baskı kuruyor" diye belirtti.

'İKTİDARINI KAYBETMEMEK İÇİN HER SALDIRIYI YAPACAKLAR'

AK Parti'nin sandıkta "Evet" oyunun ağırlıkta çıkması için her türlü hile ve saldırıyı yapabileceğini söyleyen Gürkan, bu tür girişimler olmasa sandıkta "Hayır" oyunun daha güçlü çıkacağını dile getirdi. Gürkan, "Hükümet için referandumda 'Evet' çıkmasının bu kadar önemli olmasının nedeni iktidarın şuana kadar işlediği bütün insanlık ve savaş suçlarının üstünü örtmektir. İktidarlarını kaybetmemek için önümüzdeki dönem her türlü baskı ve şiddetti uygulayacaktır. Bütün halkın bu konu da duyarlı olmaya, kutuplaşma siyasetini bertaraf etmeye ve herhangi kargaşaya izin vermeyecek şekilde referandum sürecini örgütlemeye çağırıyoruz. Siyasal özgürlükler açısından anayasanın 18 maddenin getirdiği anti demokratik uygulamalarını her yerde insanlara anlatmaya çalışacağız" dedi.

'EVET ÇIKARSA İŞÇİLERİN GREV HAKKI KALDIRILACAKTIR'

Gürkan ayrıca bu referandumun kazanılmış işçi haklarının tekrar kaybetmek anlamına geldiğini aktardı. "OHAL ilan edildiği süreden beri işçilerin en ufak grev talebinin bile önüne geçildiğini görmekteyiz. Önümüzdeki dönem eğer bütün yetkiler tek adama verilirse o tek adam herhangi bir işçi grevini kendisine yapılmış bir tehdit olarak göreceği için bu haklarını yasaklayabilecektir" diyen Gürkan, 15 yıllık AK Parti'nin bir anayasal hak olan toplu sözleşme grevlerini yapmadığını ve Bakanlar Kurulu tarafından ertelendiğini hatırlattı.

Grevlerin kırıldığını ve işçi direnişlerinin düştüğüne dikkat çeken Gürkan, " Daha başkan olmadan işçilerin haklarını kullanmasını engelliyorsa bütün yetkilerin elinde toplandığında işçilerin köle haline gelecektir. Bu anayasanın içerdiği tek şey baskı ve şiddettir. Bu nedenle 'Hayır'ı haklı gerekçelerimizle örgütlüyoruz" dedi.