İSTANBUL - CHP eski Genel Başkanı Altan Öymen, "Böyle bir örnek var mı dünyada? Olağanüstü hal şartları uygulanıp milletvekillerinden bir kısmı hapse atılmış olacak? Tabii, demokratik ülkeleri kastediyorum. Geçmişte bazı ülkelerin, diktatörlüğe gidişinde ortaya çıkan örneklerdir onlar" dedi.
CHP eski Genel Başkanı ve gazeteci Altan Öymen, Yurt gazetesinden Ülkü Çoban'a verdiği mülakatta, Türkiye’nin gündemindeki sorulara ve referandum sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
‘EŞİTLİK KURALI ORTADAN KALKTI’
Olağanüstü Hal Kanunu’nun yol açtığı eşitsiz koşullara dikkat çeken Öymen, medyadaki tek sesliliği, “Siyasal partilerin kamuoyuna hitap etmelerinde, özellikle, seçim zamanlarında büyük bir dikkatle uygulanması gereken ‘eşitlik’ kuralı ortadan kalkmış” diye eleştirdi. “Bu, tabii, tatsız bir durum. Çünkü, ülkenin yönetimini seçecek olan seçmenler, ülkedeki siyasal gruplardan birinin ağırlıklı etkisi altında kalıyorlar” diyen Öymen, “Demokratik ülkelerin hiçbirinde benzeri yok" vurgusu yaptı.
‘FEVKALADE YANLIŞ BİR KARAR’
HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’ın milletvekilliği düşürülmesi ve dokunulmazlık konularına yönelik sorulara da cevap veren Öymen, “Bu olacak şey değil. Meclis’te bekletilmiş, kimsenin haberi yok ve birdenbire ortaya çıkıyor. HDP’li milletvekillerinin bir kısmının dokunulmazlıkları kaldırıldı, o da baştan beri fevkalade yanlış olan bir karardı” dedi.
‘ORTAK MUTABAKAT YANLIŞTI’
Söz konusu kararın CHP’nin de dahil olduğun bir mutabakat sonucu alındığı yönündeki hatırlatma üzerine Öylen, şunları dile getirdi: “Ortak mutabakat olması da yanlıştı. Milletvekili dokunulmazlığı çok öteden beri dünyanın başka ülkelerinde de olan, bizde de belli bir usul içinde uygulanan bir şeydi. Bir kısım partinin milletvekillerine kızıyorsun, onların dokunulmazlıklarını kaldırıyorsun. Böyle bir şey olmaz! Dokunulmazlık tek tek kaldırılır. Gurup halindeki milletvekillerinin dokunulmazlıklarını kaldırmak şeklinde değil! Nitekim sonuçlarını görüyoruz. İktidar, milletvekillerini tutuklatma imkânını, bir silah gibi elinde tuttuğu izlenimini veriyor. Bunun örnekleri de sık sık ortaya çıkıyor.”
‘YENİ YANLIŞLAR EKLENİYOR’
Yüksekdağ’ın vekilliğinin düşürülmesi referanduma yönelik bir hamle olup olmadığını da değerlendiren Öymen, “HDP de bu memleketin partisi. Partinin milletvekillerinin suç işledikleri iddiasıyla dokunulmazlıklarının kaldırılması yanlıştır. Bir partinin iki eş genel başkanı ve birçok milletvekili içeride. Bir suç işledikleri ihtimali kabul edilse bile, bunun devre sonuna bırakılması diye bir usul vardı. Bu usulün bir kısım milletvekili için kaldırılması yanlıştı. Bu yanlışın üstüne son uygulamalarla yeni yeni yanlışlar ekleniyor. Şimdi o partiyle ‘olağanüstü hal’ şartları altında uğraşılıyormuş gibi bir hava ortaya çıktı. Bir de bu şartlar altında referanduma gidiyoruz. Hele dışarıdan, objektif bir gözle bakıldığında, Türkiye’de demokrasinin varlığından söz etmek imkânı giderek çok daha güçleşiyor” diye konuştu.
‘BUNLAR DİKTATÖRLÜĞE GİDERKEN GÖRÜLÜR’
Öymen, iktidar partisinin uygulamalarına dönük eleştirilerini şu sözlerle sürdürdü: “Böyle bir örnek var mı dünyada? Olağanüstü hal şartları uygulanıp milletvekillerinden bir kısmı hapse atılmış olacak? Tabii, demokratik ülkeleri kastediyorum. Girmek istediğimiz Avrupa ülkelerini… Bir tek milletvekilinin ya da senatörünün, bizdekine benzer şekilde hapse atıldığı oluyor mu oralarda? Yapılmaz. Hele seçim sırasında böyle şey hiç olmaz. Geçmişte oldu. Almanya’da Hitler gelmeden önce 1933 yılında oldu. Geçmişte bazı ülkelerin, diktatörlüğe gidişinde ortaya çıkan örneklerdir onlar. Zamanımızdaki demokrasilerde benzerleri görülmüyor.”