Erdoğan yine 'Hayır'cıları hedef aldı

ANKARA - Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bab'tan sonraki istikametlerinin Minbic olacağını belirterek, "ABD başta olmak üzere koalisyon güçleriyle eğer müşterek adımlar atabilirsek Rakka sürecini beraber yürütmenin gayreti içindeyiz. Bize göre SDG bu işin içinde olmamalı" dedi. Erdoğan, referandumda "Hayır" diyecekler için de "çukur" ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Pakistan ziyareti dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Rakka operasyonuna değinen Erdoğan, "ABD başta olmak üzere koalisyon güçleriyle eğer müşterek adımlar atabilirsek Rakka sürecini beraber yürütmenin gayreti içindeyiz. Bu arada Rusya Federasyonu’ndan da 'DEAŞ’a karşı mücadeleyi beraber sürdürebiliriz' biçiminde talepler gelmesi halinde, bu mücadeleyi hep birlikte sürdürmemiz söz konusu olabilir. Mart ayında Rusya ziyaretimiz olacak. Bütün bu konuları orada etraflıca ele alma fırsatımız olacak" dedi.

'SONRAKİ SÜREÇ MÜNBİÇ'

Erdoğan, TSK ve ÖSO güçlerinin saldırı halinde olduğu Minbic için ise, "Sonraki istikametimiz" ifadesini kullandı. “Öncelikle biliyorsunuz Cerablus, Rai ve Dabık’tan sonra geldiğimiz nokta El Bab" diyen Erdoğan, "Bizler temizlik harekatı yapıyoruz dersek yeridir. Daha devam ediyor. El Bab’tan sonraki sürecimiz Münbiç istikametinde olacak. Fakat ABD başta olmak üzere koalisyon güçleriyle eğer müşterek adımlar atabilirsek Rakka sürecini beraber yürütmenin gayreti içindeyiz" diye konuştu.

ABD'nin Minbic ve Demokratik Suriye Güçleri'ne yönelik tutumuna da işaret eden Erdoğan, şunları aktardı:

"ABD’nin Münbiç ile tavrı nedir? SDG’ye ağır silahlar verdiğine dair iddialar var. Muhtemelen bu silahlar bize dönecektir. Yeni yönetimin Münbiç ve Rakka ile ilgili netleşmiş bir kararı var diyemem. Fakat Genelkurmay Başkanları biliyorsunuz Türkiye’ye geldi. Görüşmeleri oldu. Atılabilecek müşterek adımın ne olacağı noktasında. CIA Koordinatörü biliyorsunuz geldi. Onunla bazı görüşmeleri ben ve MİT müsteşarımız etraflıca yaptık. Onunla bir aşama bu sürecin bir ön adımı diyebileceğimiz adımlar atıldı. Onlar da sanırım CIA’de değerlendirmesini yapıyorlar. Bize göre SDG bu işin içinde olmamalı. Terör örgütünün silahlı ve siyasi ayağını teşkil eden böyle bir yapıyı bizim yanımızda görmemiz asla mümkün değildir. Olamaz.... Baştan beri söylediğimiz bir şey vardı. Bunların Münbiç’i boşaltmaları lazım. Zira, oranın bunlarla bir ilgisi yoktur. Münbiç Araplarındır. Hakeza Rakka tamamıyla Araplarındır. Orada 2500 civarında DEAŞ’lı olduğu bize gelen bilgiler arasında. Bütün bu mücadeleyi ÖSO, Türkiye ve koalisyon güçleri hep birlikte destek vermemiz halinde bu iş çözülür dedik. Temennimiz odur ki dayanışma içinde oluruz.

GÜVENLİ BÖLGE VURGUSU

Bizim Suriye topraklarına yerleşmek gibi bir derdimiz yok. Bizim hedefimiz, ülkemize yönelik tehditleri durdurmaktır. Bize olan tehdidi durdurmaktır. Bir diğeri de mülteci akınını durdurmaktır. Mülteci akınını durdurmak, mümkünse bize gelmiş olanlardan da geriye dönüşü sağlayabilmektir. Onun için de söylediğimiz şey, terörden arındırılmış güvenli bölgenin inşasıdır. Söylediğim ülkelerle bunu başarabilirsek ve orada uçuşa yasak bölgeyi ilan edebilirsek, o zaman içerde yerleşimi sağladıktan sonra, oraların insanlarından oluşturulacak güvenlik güçleriyle oraların güvenliğini sağladıktan sonra, sıkıntılar zaten minimize olacaktır.

Suriye’de devam etmekte olan silahlı operasyonlar sırasında TSK ile Suriye rejimi ve Rus ordusunun karşı karşıya gelmemesi için hangi tedbirler alınıyor? şeklindeki bir soru için de, amacımız bu sürecin içinde görev alan komuta kademesinde yer alan insanlar olarak elimizden geldiğince o tür kazalara fırsat vermeden bunları yönlendirmektir. İnşallah süreci böyle yönlendireceğiz. Bu tür yanlışlar yaşanmasını istemeyiz. Hayırlısıyla Kuzey Suriye’deki 4-5 bin kilometrelik alandaki meydana gelebilecek olumlu gelişme, yapılacak yatırımlar, oradaki insanları da bize iltica etmiş insanları da rahatlatacaktır."

'ÜZERİME DÜŞENİ YAPACAĞIM'

Referandum sürecine ilişkin açıklamalarda da bulunan Erdoğan, "Bu süreçle ilgili olarak ben üzerime düşeni yapıyorum, yapacağım. Şu ana kadar 9 il dolaştım. Bunların 5’i büyükşehir. Bundan sonraki süreçte yine gerek iller gerekse büyük kapalı salon toplantıları yapmaya devam edeceğiz. Bazı televizyon programlarıyla da süreci değerlendirelim istiyoruz. AK Parti Genel Başkanı ve kadrosu da arazide. Çalışmalarını sürdürüyor. MHP de bu noktada çalışmalarını sürdürüyor, sürdürecek. Dayanışma içinde ‘Evet’ için çalışan bir heyetiz; bunu sürdüreceğiz. Karşı taraf şu ana kadar ne gibi çalışma yapıyor, pek bilemiyorum. Biz kendi yaptıklarımızdan sorumluyuz. Kendimizi anlatalım istiyoruz. Özellikle de milletimize 'Evet' oylarının ülkemize neler kazandıracağını anlatalım istiyoruz. Bu 18 madde ile neler ülkemize gelecek, ülkemiz neler kazanacak, bunu anlatmaya çalışacağız. Çünkü milletimiz neye oy verdiğinin farkında olsun, bilincinde olsun istiyorum. Gün geçtikçe bu bilinç artıyor. Meydanlar giderek hareketleniyor. Demek ki halkımız bir şeyler almaya başlamış durumda" şeklinde konuştu.

'CİDDİ BİR KARARSIZ KESİM VAR'

Referandum sonucuna dair tahminleri sorulan Erdoğan, "Anketler yapılıyor. Şu an benim değerlendirme yapmam erken olur. Ama olumlu olduğunu söyleyebilirim. Bu bilinç arttıkça, olumlu yaklaşım daha netleşecektir. Ciddi sayılabilecek kararsız bir kesim var. Henüz meseleyi tam kavramamış bir kesim. O da netleşecek, vatandaşlarımız istikametlerini belirleyecektir" dedi.

'AKP DİYE BİR ŞEY YOK'

Bir gazetecinin "Başörtülü bir öğrenciye saldırı olmuştu, CHP onları ziyaret etti. Referandum konusunda itiraz için Anayasa Mahkemesi’ne gitmediler. En son merhum Necmettin Erbakan ile ilgili anma toplantısına katıldılar. AKP, değil AK Parti demeye özen gösteriyorlar. CHP’deki pozitif siyaseti nasıl buluyorsunuz?" şeklindeki sorusunu Erdoğan şöyle yanıtladı:

"Partimizin kurucusu olarak yıllar yılı bunları söyledik. Partimizin tüzüğünde resmi kayıtlarda ismi Adalet ve Kalkınma Partisi’dir. Kısaltılmış adı AK Parti’dir. AKP diye bir şey yok." Referandum konusunda ortaya çıkacak iradeye herkesin duyması temennisinde bulunan Erdoğan, "Hayır" cephesine karşı suçlayıcı ifadeler kullandı.

'HAYIR DEMEK EŞİTTİR ÇUKUR'

"Hayır demek, eşittir çukur" diyen Erdoğan, şöyle devam etti: "‘Hayır’ demek eşittir, o çukurların altında açılan şehirler demektir. Son Mardin operasyonlarında güvenlik teşkilatımızın girdiği evlerin altında açılmış tüneller ve şehirler bulundu. '1500 kişi orada barınabilir' diyorlar. ‘Hayır’ dersen oyun oraya gidiyor. Bunları vatandaşa anlatmayacak mıyız? Bunu halkımızın bilmesi lazım. Yaptığımız budur."

'KARARGAH RAHATSIZ HABERİ'

Hürriyet Gazetesi’nin yayımladığı "Karargah Rahatsız" haberi için de şunları aktardı: "O haberin, hele hele iç sayfada kullanılan ‘Karargah rahatsız’ ifadesinin edepsizce, ahlaksızca bir başlık olduğunu zaten söyledim. Yola çıkarken değerlendirmemi yaptım, Genelkurmay Başkanlığımızın bir açıklaması da oldu. Orada söylediğim gibi, bununla ilgili yargı süreci de bir vatandaşın talebiyle başlamış durumda. ‘7 Eleştiri 7 Cevap’ diye konuşulan şeyleri de anlamak mümkün değil. Diyorlar ki Genelkurmay Başkanı benimle nasıl yurtdışına gelir? Bunlar nasıl yurtdışına çıkar? Bundan daha doğal ne olabilir? Bunlar dünyayı da tanımıyorlar. Başbakan bile istediği anda Genelkurmay Başkanı'nı yanına alır seyahatlere gider."