ŞIRNAK - HDP Şırnak Milletvekili Aycan İrmez, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu imzasıyla 16 ilin valisine gönderildiği iddia edilen operasyon genelgesinin gerçek olup olmadığını Başbakan Binali Yıldırım'a sordu.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Şırnak Milletvekili Aycan İrmez, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu imzasıyla 16 ilin valisine gönderildiği iddia edilen operasyon genelgesini Başbakan Binali Yıldırım’a sordu. İrmez, Independent Media Platform adlı haber sitesinde yayınlanan bir habere göre, İçişleri Bakanlığı tarafından 81 ilin valisine referandum talimatı yollandığı, 16 ilin valisine ise Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Yaşar Güler ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu imzasıyla operasyon genelgesi gönderildiğini belirtti.
Soru önergesinde, "Genelgede Partiya Karkerên Kurdistan’ın (PKK) özellikle 16 ildeki (Diyarbakır, Dersim, Bingöl, Elazığ, Erzurum, Ağrı, Şırnak, Muş, Bitlis, Siirt, Hakkâri, Van, Mardin, Urfa, Adıyaman ve Maraş ) kampları ve gruplarının 3 hilal operasyonuyla yok edilmesi, PKK’ye yardım ve yataklık eden kim varsa gözaltına alınarak, mal ve mülklerine el konulması ile Bolu, Isparta ve Kayseri’den gönderilmiş olan özel komando birliklerine korucu ve özel timlerin katılacağı ifade edilmiştir. Yayınlanan haberde, genelge içeriğinde’5 bin güvenlik gücümüzü feda etmek gerekirse edeceğiz ve terörü söküp atacağız’ vurgusunun dikkat çektiği ifade edilmiştir. Genelge içeriğinde yer alan maddelere göre güvenlik ve asayişin sağlanmasına yönelik bir takım tedbirler sıralanmış ve tüyler ürpertici ifadelere yer verilmiştir” ifadelerine yer verildi.
'GIDA MALZEMESİ DENETİME TABİ OLACAK'
Ağır hak ihlallerine kapı aralayan bu tüyler ürpertici genelgeye göre, 16 ilde yapılacak operasyonlarda tüm inisiyatifin operasyonları yapacak birliklere verilmesinin planlandığı belirtilen önergede, şunlar aktarıldı: “Hiç bir ayrım gözetmeksizin tüm hedeflerin vurulacağı, psikolojik üstünlük sağlamak adına bütün imkânların kullanılacağı, operasyon yapan güçlere yardımda isteksiz davranan unsurların gözetim altına alınacağı, hiç kimseye merhamet edilmeyeceği, muhbirlik yapanlara özel bir özen gösterileceği söz konusu genelgede yer almıştır. Bunun yanında Diyarbakır ve Dersim ile Elazığ ve Bingöl illerinin kesiştiği noktalarda üç hilal operasyonu adı altında kapsamlı yıkım politikası yürütüleceği, Mart ayı itibariyle de tonlarca karın ses bombalarıyla patlatılarak aynı zamanda bir ekolojik yıkıma neden olunacağı genelgede işlenen konular arasında yer almıştır. Eylül 2014’te Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı’nca hazırlanarak Genelkurmay Başkanlığı’na sunulan ve Genelkurmay Strateji Plan Dairesi, Strateji Şube Müdürlüğü’nce yürütüleceği belirtilen ‘Çöktürme Planı’nın devreye konulduğu basında yer almış ve son iki yıllık süreçte bu plan aşamalı bir şekilde yürütülmüştür. Bu genelge ise adeta 'Çöktürme Planı'nın en kanlı ve zalimane aşaması gibi durmakta ve Kürt coğrafyasını bütünüyle yok etmeyi amaçlamaktadır. Bu genelge kapsamında ilçe yollarının belirli aralıklarla kapatılmasına ve kontrollerin yapılmasına, yapılan alışverişlerin hatta alınan ekmek ve gıdanın aile fertlerine göre yapılıp yapılmadığının kontrol edilmesine karar verilmiştir.”
İrmez, siyasi parti binaları, belediye binaları ve umumi meydanlarda vatandaşların toplu olarak bulunmasına, güvenlik personelini engelleme ile zorluk çıkartma durumlarına kesinlikle izin verilmeyeceğinin de yine genelgede yer alan maddelerden biri olarak iddia edildiğini belirtti.
Yıldırım’ın cevaplaması isten sorular şu şekilde:
* Bu genelge gerçek midir? Bu genelgenin yayınlanması bilginiz dâhilinde midir?
* Türkiye’nin altından kalkamayacağı ve ülkeyi tarihe utanç abidesi olarak geçireceği açık olan bu genelge ile ilgili herhangi bir açıklama yapacak mısınız?
* Genelgede yer alan “5 bin güvenlik gücümüzü feda etmek gerekirse edeceğiz” ifadesi ne anlama gelmektedir? 5 bin güvenlik gücü kimlerden oluşacaktır? Bu 5 bin güvenlik gücü kimlerin çocuklarıdır?
* 9 Şubat 2017 tarihinde Nusaybin ve köylerinde başlayan ve günlerce devam eden ablukanın ardından 5 Mart 2017 tarihinde de Lice’ye bağlı 18 köyde ilan edilen ablukanın yukarıda sözü edilen genelge ile bir ilişkisi var mıdır?
* Genelgede geçtiği iddia edilen “Operasyonlara katılacak tüm personelin hiç kimseye merhamet duygusu ile yaklaşmaması” ne anlama gelmektedir? Örneğin askeri personel “merhamet duygusu ile” yaklaşmazsa ne olacaktır?
* 'Yardım yataklık yapanların gözaltına alınması ve mallarına el konulması' hukuki gerekçesi, dayanağı nedir? Hiçbir hukuki gerekçe ve yargılama olmadan kişilerin mallarına el konulması gasp anlamına gelmemekte midir?
* Son olarak Bileşmiş Milletler İnsan Hakları Komiseri'nin de belirttiği üzere hükümetinizin savaş suçu işlediğiyle ilgili iddiaları güçlendirecek bu genelgenin iptali ile ilgili herhangi bir işlemde bulunmayı düşünüyor musunuz?
* Genelgenin Anayasa ve taraf olunan uluslararası sözleşmeler ile güvence altına alınmış hak ve özgürlüklere darbe indirdiğini, bu yönüyle Anayasal suç işlendiğinin farkında mısınız?
* Söz konusu genelge gerçek ise bu genelgeyi yayınlayalar hakkında herhangi bir soruşturma açılacak mıdır?