HABER MERKEZİ - Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa'nın ırkçılığa gittiğini savunarak, "Hollanda, Çarşamba günü yapılacak bir seçim için Türkiye-Hollanda ilişkilerini feda ediyorsan bedelini de ödeyeceksin. Olması gerekenleri henüz yapmış değiliz" dedi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya'nın Rotterdam'daki Türkiye Konsolosluğu'na alınmamasıyla ilgili olarak, "Hollanda, Çarşamba günü yapılacak bir seçim için Türkiye-Hollanda ilişkilerini feda ediyorsan bedelini de ödeyeceksin. Olması gerekenleri henüz yapmış değiliz" dedi. Avrupa Birliği'ni sessiz kalmakla eleştiren Erdoğan, "Avrupa ırkçılığa gidiyor. Neredesin Avrupa Birliği, sonra Tayyip Erdoğan çaktığı zaman rahatsız oluyorlar" diye konuştu.
Uluslararası İyilik Ödülleri töreninde konuşan Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
"Diyanet Vakfı, faaliyetleriyle büyük bir boşluğu dolduruyor. Dünyanın 70 ülkesinden gelen 2 bin 140 öğrenci vakfımızın desteğiyle öğrenim görüyor. 42 yıl önce bir avuç vakıf insanın diktiği fidan dünyanın 135 ülkesinde meyve veren ağaca dönmüştür. Misyonerler bütün çabalarını harcarken kardeşlerimizin Kur'an'sız bırakmak bize yakışmaz. Hediyem Kur'an olsun projesini doğru yolda atılmış bir adım olarak görüyorum.
Kalplerin nasır tuttuğu bir dönemde yaşıyoruz. Sadece Hakk'ın rızası için koşan iyilik neferlerini mumla arıyoruz. Suriye'de dünyada ayağa kaldırması gereken vahşet görüntüleri birkaç ülke dışında kimseyi harekete geçirmedi.
Çok daha vahimi, yardım edebiyatı; aksiyonun, yardım faaliyetinin önüne geçebiliyor. Birçok imkan sahibi, ihtiyaç sahiplerine elini uzatmaktansa, sosyal medyada yaptığı paylaşımlarla vazifesini yerine getirdiğini sanıyor. Gönle dokunmayan, amele dönüşmeyen bir yardım severlik duygusu bana göre hastalıklı bir haldir. Kalbimiz çevremizde olup bitene karşı hassasiyetini giderek kaybediyor. 6 yıldır Suriye'de olduğu gibi. Vahşet görüntüleri kimseyi harekete geçmiyor.
NAZİZİM HORTLADI
Nazizim yeniden hortladı dedim. Arkasından şunu ilave ettim: Ben Nazizmin bittiğini sanıyordum, aldanmışım. Rahatsız oldu beyefendiler. Şimdi soruyorum; dün gece bizim Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımız Fatma Sayan kardeşime, bir bayan, kalkıp da kendi başkonsolosluk binasına, maslahatgüzarıyla ve diplomatik bir araçla gitmesini engelleyen zihniyet, bunu uluslararası diplomaside ve dünyaya nasıl anlatacak. Şöyle mi anlatacak? Biz davet etmedik ki?
HOLLANDA BEDELİNİ ÖDEYECEK
Nereden çıktı bu ya, ben istediğim ülkeye elimde pasaport varsa giderim. Uluslararası seyahat özgürlüğüm varsa da giderim, diplomat da vardır. Nazizim olduğu zaman 'Benim dediğim doğrudur, istediğimi yaparım' anlayışıyla bunlar, konsolosluk binasını kilitleyecek kadar ileri gitmiştir. Konsolosumuzu dışarı çıkarmayacak kadar ileri gitmiştir. Sabaha kadar telefonda konuştuk.
Başbakanımız, Dışişleri Bakanımız. Alınan cevaplar enteresan, çıkması lazım, çıkması lazım. Hollanda, Çarşamba günü yapılacak bir seçim için Türkiye-Hollanda ilişkilerini feda ediyorsan bedelini de ödeyeceksin. Olması gerekenleri henüz yapmış değiliz. Fatma kardeşimiz bir Nene hatun olarak onların etten duvara karşı her şeyi yaptı. Oradan ayrılmasını tavsiye edince attık.
Karakolda çay kahve ikram edelim falan demişler. Fatma kardeşimiz istememiş, otoparkta 1.5 saat beklemişler. Bakın bu duruş çok önemli. Bundan sonraki süreç işleyecek. Şimdi çarşamba günü bakalım ne olacak?
AVRUPA IRKÇILIĞA GİDİYOR
Bu uygulamayı yapanlar, Hollanda'daki 250 bin Türk'e karşı bu uygulamayı yapanlar, ben buradan Hollanda'daki kardeşlerime de sesleniyorum, siz zaten gereğini yapacaksınız. İsim vermeme gerek yok, bir tane ırkçı var. Şuraya bak ya, Avrupa ırkçılığa gidiyor. Neredesin Avrupa Birliği, sonra Tayyip Erdoğan çaktığı zaman rahatsız oluyorlar. Almanya televizyonunda bizim 18 maddelik paket yalan yanlış anlaşılıyor. Almanya Devlet Televizyonu'nda 'Hayır diyoruz' diyorlar. Sana ne ya.
Benim bakanıma, Dışişleri Bakanıma, Aile Bakanıma, Ekonomi Bakanıma oralarda her türlü af edersiniz edep dışı davranışı yapanlar bunun bedelini ödeyecek. Benim Hollanda'daki vatandaşlarımın üzerine atlarla yürüyen, af edersiniz kendi ilerindeki hırsları köpeklerle öne sürenler bedelini ödeyecek. Bizim vatandaşlarımız oraları terk etmeyecek.Bizim vatandaşlarımız artık oranın da vatandaşı. Bunun bedelini ödeyecekler, uluslararası diplomasinin ne olduğunu öğrenecekler.
Bu arada Fransa'ya teşekkür ediyorum, bu işlerin içine girmediler. Geçtiğimiz zamanlarda yurt dışındaki vatandaşlarımıza 'Türkiye'de tatil' çağrısı yapmıştım. Ama diğer ülkelerde yaşayan vatandaşlarımıza diyorum ki, komşularınızı da alın gelin Türkiye'ye. Ev sahipliği nedir, misafirperverlik nedir görsünler."