HABER MERKEZİ - Cumhurbaşkanı Erdoğan, canlı yayında gündemdeki konuları değerlendirdi. Erdoğan, Almanya Başbakanı Merkel'in Hollanda'ya tam destek vermesi üzerine "Sana yazıklar olsun ya diyorum" dedi.
A Haber ve ATV’nin ortak yayınına konuk olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 16 Nisan'da yapılması planlanan referandum için "Hayırcılar ve terör aynı safta. Hayır diyenlerin bu ülkede bir dikili ağacı yok" ifadelerini kullandı.
Erdoğan, Anadolu Ajansı'nın PYD'nin Minbiç'te özerklik ilan ettiğine ilişkin yaptığı habere dair, “Bunların hepsi hikâye. Bunlar blöf yapıyorlar. Orada özerklik ilanı filan. Daha önce Kuzey Suriye’de özerklik ilan etmişti, ne oldu? Buralarda Türkiye’nin onayı olmadan adım atamazlar. Bunların hepsi adım adım takip ediliyor. Böyle bir psikolojik ortam ilan edildiği için böyle bir şeyi ilan etmeyi gayretinin içerisine giriyorlar. Zaten Münbiç kenarında bazı köyleri de almış vaziyetteyiz” dedi.
HOLLANDA KRİZİ
Erdoğan, Hollanda'da aşırı sağcı lider Geert Wilders'ın Türkiye'yle ilgili yaptığı açıklamalara tepki göstererek "Sen kimsin ya, haddini bil" dedi. Erdoğan, "AB ülkelerinin hepsini aynı kefeye koymak istemiyorum ama bazıları Türkiye'nin bu yükselişini çekemiyor. Almanya çok açık bir şekilde terör örgütlerine destek veriyor. İstediğin kadar sen Hollanda'nın yanında yer al. Sayın Merkel sen teröristlere destek veriyorsun. 4 bin 500 dosya elinde ve sen bunun hesabını veremiyorsun. Senin devlet televizyonun 'hayır' için yayın yapıyor. İşte sen busun. Avrupa'daki vatandaşlarıma sesleniyorum. Türkiye sevdalısı kim varsa desteklerinizi onlara verin. Viyana sözleşmesi bunların faşistlikleridir. Bunların Viyana Sözleşmesi anlayışı budur. Bunlar yeni Nazi akımıdır. 32 vatandaşımız Hollanda 'da yaralandı bunların yedisinin durumu ağır. Ve Merkel'de Hollanda'nın yanında yer alıyor. Sana yazıklar olsun ya. Demek ki sen de onlarla aynı kafadasın” dedi.
İsviçre'de yayımlanan Blick gazetesinin "Erdoğan'ın diktatörlüğüne 'Hayır' oyu kullanın" başlığıyla yayımlanan haber için Erdoğan “İsviçre gazetesinin attığı başlık çok manidar. Ama seviniyorum. Mutluyum. Niye? Çünkü İsviçre'nin bu gazeteleri de Türkçe'yi öğreniyor. 'Erdoğan'ın diktatörlüğüne Hayır oyu kullanın' diyor. Doğru söylüyor. Diktatörlüğüm yok ki. Bu ne demektir? Tersinden okursanız bu Evet demektir" yorumunu yaptı.
‘BİR DAHA KAPIMI ÇALAMAZSIN, KAPATTIM’
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu'nun yurt dışında "Hayır" çalışması yapmasına tepki gösteren Erdoğan, "Benim bir daha kapımı çalamazsın, kapattım. Karşına bunun faturası çıkar" ifadelerini kullandı.
Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:
"Tabi burada ilk madde yargının bağımsızlığı mevcut durumda var. Biz buna tarafsızlığı da ekleyerek çok daha güçlü hale getiriyoruz. İkincisi milletvekili sayısının 600' e çıkarılması var. Kılıçdaroğlu bunu eleştiriyor. 450 bile yeter diyor. Bunu eleştirmek isterim."
"Özellikle hem nüfusumuzun artışıyla temsilde adaleti getirelim istedik. Bununla da gerek hükümet gerek MHP yetkilileri yaptıkları çalışmada AB'de durumun nasıl olduğunu gözden geçirdiler. Bizde yapılan çalışmada üzerinde durulan en önemli konu şu; Türkiye'de bununla ilgili olarak 103.000 seçmen bir vekil düşüyor. Almanya'ya falan baktığımız zaman bu sayının daha düşük olduğunu görüyoruz. Bu durumda 600 vekile az demek dünyayı takip etmemenin bir göstergesidir. Biz artık bunları aşalım dedik."
"Milletvekili seçilme yaşının 25'ten 18'e indirilmesi olayıdır. Burada geçlerimize çok büyük hakaretler edildi. Çok ayıp oluyor. 418 yaş olayı sadece benim ülkem erkekleri için geçerli değil ki. Kızlarımız için de geçerli. Kaldı ki parlamentoda görev yapmak askerlikten daha aşağı değil. Şu anda 18-25 yaş arası 7 milyon genç var ülkemizde. Kalite sürekli yükseliyor. Bu kaliteyi yok sayamayız. Gözden kaçırdıkları şu: İki yıl sonra emekli olmuyor. Milleti aldatma. 65 yaşı beklemek zorunda. 65'ine geldiği zaman emekli olduğunda ondan sonra vekil sıfatıyla emekli olma hakkı kazanacaktır. Biz gençliğe ufuk veriyoruz. Gençlik kedine verilen değeri görüyor. Bir de eşitleme yapılıyor. Seçme ve seçilme 18. Bundan daha güzel ne olabilir? Bu gençliğimizin önünün açılmasıdır: Ve ben geçlerime güveniyorum. Bunu 15 Temmuz da gördük."
“Hollanda diyor ki oradaki beyfendi, bu ülkenin patronu biziz diyor. Altına da bir fakirin fotoğrafını koymuş. Ben patronu değilim zaten, benim ülkemin patronu millettir. Sen daha demokrasiyi anlamamışsın. Önce demokrasiyi öğren, hiçbir başbakan patron olamaz. Demokrasilerde patron millettir. Patron benim demek, milletine saygısızlık. Zaten bunlarda saygı yok. Biz bu ülkede hiçbir zaman patron olmadık. Efendi de olmadık. Kuruluşumuzdan bu yana meydanlarda, “Biz millete efendi olmaya değil, hizmetkâr olmaya geliyoruz” dedik.
KILIÇDAROĞLU'NA TEPKİ: TEK ADAM VARSA DA BU SENSİN
Başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı birleştiriliyor. Sadece cumhurbaşkanı olacak. Ve bir ve ya iki tane yardımcısı olacak. Bunlarda dışarıdan gelecek. Kılıçdaroğlu dersini çalışmamış. Yönetimde çok başlılık çok tehlikelidir. Bu kalkacak. Bu dinlediğimiz tablo ana muhalefet partisi başkanının ağzından duymayı arzu ettiğimiz bir şey değildi. Yatıp kalkıp tek adam da tek adam. Hep buradan girdiler. Ya tek adam varsa da bu ülkede bu sensin ya. 7 seçim kaybettin hala işin başındasın. Ama millete gittin mi bir şey yapamıyor. Batı'da 2 seçim kaybetsen partinin başında durmuyor ya. Böyle liderler tanıdım ama bu kişiyi anlamak mümkün değil."