Avrupa krizi de yetmedi, daha büyük krizler kapıda!

ANKARA - Referanduma sayılı günler kala Avrupa ile yaşanan krizin "Evet"-"Hayır" farkını kapatmaya yetmediği görülerek, daha büyük krizlerin yaratılabileceğine ilişkin ciddi kaygılar oluştu.

Referanduma bir aydan az bir zaman kaldı. Anketler "Hayır" cephesinin açık ara önde olduğunu gösterirken, "Evet" cephesi de özellikle son Avrupa krizi ile durumu toparlamaya çalışıyor. Bu açıdan Avrupa’ya yönelik söylemler sertleştirildi ve 7 Haziran seçimlerinden önce olduğu gibi taraftar bulmak için yeniden “Haçlı-Hilal savaşı” söylemleri resmi olarak dolaşıma sokuldu.

BAKANI KİM GÖNDERDİ?

Özellikle yaratılan yeni kriz üzerinden hükümetin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın anketler yaptırdığı ve krizin seçmene nasıl yansıdığını ölçmeye çalıştığı, AK Parti'ye yakın yazarlar tarafından dile getirilmişti. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı üzerinden yaratılan kriz artırılırken, Bakan'ın “Cumhurbaşkanı Erdoğan çağırmasaydı dönmezdim” sözleri, Hollanda’ya bizzat Erdoğan tarafından gönderildiği yorumlarına neden oldu. Bu yorumları, hem daha önce Başbakan Binali Yıldırım’ın Hollanda seçimlerinden önce orada bir etkinlik yapmalarının doğru olmayacağı beyanı hem de Hollanda krizinden sonra bir TV kanalına çıkan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Bütün bakanların benzer ziyaretler gerçekleştireceği” yönündeki söylemleri de güçlendirdi.

YENİ KRİZ KAYGILARI SÖZ KONUSU

Ancak bunlara rağmen krizin seçmen tabanında beklenen etkiyi yaratmadığı ifade ediliyor. Avrasya Kamuoyu Araştırmaları Merkezi (AKAM) Koordinatörü Kemal Özkiraz’da bu durumu doğruluyor ve AK Parti seçmeninde Avrupa ile yaşanan krizin bir ekonomik krize dönüşme kaygısı yaşandığını belirterek, “Seçmen öncelikle cüzdanına bakacak” diye konuştu. Özkiraz, araştırma yaptıkları sahada özellikle AK Parti ve "Evet" diyen MHP tabanının, “Tamam hayırlar önde ama reis (Erdoğan) ne yapacak hamleleri ne olacak?” şeklinde sorular sorduklarını belirterek şunları söyledi:

“Dolayısıyla bu kriz sürpriz olmadı. Kendi seçmeni bile böyle bir girişim bekliyordu. Biz kriz sonrası henüz bir araştırma yapmadık ama ben bu krizin seçmen davranışlarına öyle ciddi oranda yansıyacağını sanmıyorum. Seçmen 7 Haziran seçimlerinden önce de krizleri önce ekonomik kaygıları üzerinden okudu. 1 Kasım seçimleri bu anlamda farklıdır. Çünkü orada seçmen kendisine yüzde 60 oranında destek vermiş olmasına rağmen muhalefetin hükümet kuramamasını cezalandırdı bana göre.”

EN ETKİLİ KOZ MÜLTECİLER YENİDEN MASADA

Ayrıca kimi farklı kaynaklarda, krizin beklenen sonucu vermemesi halinde yeni ve farklı krizler yaratılabileceği ve ya da bu krizin bir üst aşamaya taşınabileceğine ilişkin kaygılarını dile getiriyor. Yine konuşulan senaryolara göre, krizin daha fazla boyutlandırılması için hükümet özellikle mülteci kozunu hemen referandum arifesinde etkili bir şekilde oynayacak. Avrupa Birliği Bakanı Ömer Çelik’in önce dile getirip üstünden rest çektiği mülteci konusuna ilişkin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun dün yaptığı, 'Her ay 15 bin mülteciyi gönderelim de akılları şaşsın' açıklaması aslında yeni krizin yeni yöntemine ilişkin kimi ipuçları vermeye başladı.

FARKLI KRİZLERDE KAPIDA

Hükümet otobüslere doldurarak Avrupa kapılarına gönderdiği mültecilerle hem AB’ye bir anlamda geri adım attırmayı amaçlıyor hem de yükselecek olan gerginlikle iç kamuoyunu yeniden konsolide etmeyi amaçlıyor. Ancak bununla birlikte farklı ve değişik kriz yöntemlerinin de devreye girebileceği yönünde ciddi kaygılarda söz konusu."