ANKARA - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, anayasa teklifine "tek adam" eleştirisini sürdürdü. Kılıçdaroğlu, "Bir kişiye verilen yetki Çanakkale’nin geçilmesine yol açtı. Bir kişinin attığı bir imza düşman gemilerinin gelip Marmara’da demirlemesine yol açtı" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Samsun'da referandum etkinlikleri kapsamında katıldığı bir toplantıda konuştu. Kılıçdaroğlu, bir parti başkanı olarak değil bir ülkesinin seven bir vatandaş olarak konuştuğunu belirterek, “Çünkü Nisan’ın 16’sında sandığa gittiğimizde bir seçim yapmıyoruz, bir siyasi partiyi seçmiyoruz, oy vermiyoruz. Ülkemizi, milletimizi, torunlarımızı geleceğimizi ilgilendiren bir anayasa değişikliğine 'evet' mi diyeceğiz 'hayır' mı diyeceğiz" dedi.
‘ANAYASA TOPLUMDA UYUMU SAĞLAR’
Kılıçdaroğlu, Türkiye'de kutuplaşmanın olmaması gerektiğini söyledi. Kimsenin yaşam tarzı ve inancını sorgulamaması gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, "Bizim toplumumuzda, demokratik toplumlarda uyumu sağlayan temel kanunun adına Anayasa diyoruz. Bir toplumda uyumu sağlar. Neden çünkü anayasalar toplumsal uzlaşma belgeleridir” dedi.
Kılıçdaroğlu, devlet yönetiminde istişare, sağduyu ve danışma olduğunu belirterek, "Devleti yönetenler dillerine hakim olmak zorundadır. Diline hakim olamayan devleti iyi yönetemez. Devleti yönetecek kişilerin bilgili olması, birikimli, sabırlı, sağduyulu olması lazım. Vatandaşları arasında ayrımcılık yapmaması lazım. Her vatandaşını kucaklaması lazım” diye konuştu.
'BİR KİŞİYE VERİLEN YETKİ ÇANAKKALE'NİN GEÇİLMESİNE YOL AÇTI'
Kılıçdaroğlu, Anayasa teklifi ile bir kişiye tüm yetkilerin verilmesini şu ifadelerle eleştirdi:
"7 düvel Çanakkale’yi geçemedi. Çanakkale geçilmez dedik. İzin verilmedi bu ülke korundu. 14-15 yaşında çocuklarımız orada şehit düştü. Geçiyorum 3 yıl sonrasına. Çanakkale geçilmez güzel 3 yıl sonra bir kişi kalktı bir imza attı. Çanakkale Boğazını bizim o savaştığımız bütün o savaş gemileri ve devletler geldiler ve Marmara'da demirlediler 16 Mayıs 1919 ve Atatürk Samsun’a geldi. 1 kişiye verilen yetki Çanakkale’nin geçilmesine yol açtı. Bir kişinin attığı bir imza düşman gemilerinin gelip Marmara’da demirlemesine yol açtı. Atatürk Samsun’dan Amasya’ya geçerken Amasya tamimi yayınlandı. Sonra Erzurum ve Sivas kongreleri hiçbirisinde tek adam yoktur. Neden tek adama yetki verilmiyor, çünkü akıl denen bir şey var. Akıl akıldan üstündür. Bir kişi yanılabilir, hata yapabilir. Benim görmediğimi herhangi bir vatandaşım görebilir. Şimdi biz bir anayasa değişikliği yapıyoruz. Bir kişiyi olağanüstü yetkilerle donatıyoruz bu değişiklikle."
'YÜZDE 1 ALAN PARTİNİN BAŞKANI MECLİS'E GELSİN'
Anayasa değişikliği ile yetki verilen Cumhurbaşkanın kimseye hesap vermeyeceğini belirten Kılıçdaroğlu, "Rejimi değiştirelim mi değiştirmeyelim mi bu da tartışılabilir. Bana sorarsanız bu günkü rejimde hatalar var mı eksiklikler var mı, var tabi. Söyleyeyim bir siyasi ahlak kanununa ihtiyacımız var. İhale takipçisinin Meclis'te ne işi var. Yolsuzluk yapanın Meclis'te ne işi var. Siyasi ahlak kanunu çıkmak zorundadır. Sayın Davutoğlu çıkaracaktı görüş birliğine vardık, ama ömrü yetmedi. Sen misin siyasi ahlak kanunu çıkaran, kapının önüne koydu. İki yüzde 10 seçim barajı doğru değil. Niye yüzde 10 seçim barajı. Bir parti yüzde 9, 99 oy alsa dahi bir milletvekili meclise gelmiyor. Niye gelmiyor? Biz ne diyoruz yüzde 1 oy alan partinin genel başkanı meclisi gelsin. O da çıksın kürsüden konuşsun milletin kürsüsü değil mi? 1 milyon oy almış meclise bir milletvekili sokamıyor, olmaz yanlıştır. Hem milli irade, diyeceksin hem de önüne duvar öreceksin" ifadelerini kullandı.
'DARBE YASASINI SAVUNUYORLAR'
Kılıçdaroğlu, yüzde 10 seçim başarının 12 Eylül'ün ürünü olduğunu hatırlattı ve şunları ekledi: "Şimdi darbe kanunları savunmak ne demektir. Darbeciliği savunmak demek değil midir. Biz karşı çıkıyoruz çünkü biz darbe istemiyoruz... Milletvekilliği seçimlerini millet mi yapıyor hayır arkadaşlar. O da bir darbe yasası ile geldi. Sizin önünüze siyasi partiler liste koyuyorlar. Bunlara oy vereceksiniz diye. Siz milletvekilini seçmiyorsunuz. Siz listeyi seçiyorsunuz. Bu doğru değil."
'HAYIR; DEMOKRATİK PARLAMENTER SİSTEM İSTİYORUZ'
Kılıçdaroğlu, parlamenter sistemin geliştirilmesi önerisinde bulundu. İki yasama dönemi öncesinde Anayasa teklifi için 4 parti masaya oturduğunu, 60 maddede uzlaşıldığını hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Demek ki 4 parti bir araya gelip anayasa değişikliğinde uzlaşabiliyorlar. Hayır, çıkarsa ne olur. En güçlü mesajı şu olur; Biz demokrasiyi istiyoruz. Demokratik parlamenter sistemi istiyoruz, bu sistemin aksaklıkları var, ey partiler oturun bu sistemin aksaklıklarını giderin. Bu mesaj Türkiye’ye verilecek en güçlü mesajdır. Oturacağız aksaklıkların tamamının giderilmesini isteyeceğiz. Bunu savunacağız” ifadelerini kullandı.
'12 EYLÜL'DE 'HAYIR' OYU VERDİM'
Kılıçdaroğlu, 12 Eylül referandumunda darbe anayasasına "hayır" oyu verdiğini söyledi. "Hayır" oyu verdiği için övgü duyduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "'Evet’in vebali çok ağırdır arkadaşlar. Zaten onlar da neden 'Evet' oyu kullanılmalı onu anlatamıyorlar. Oysa çıkıp vatandaşın önüne zaten bütün televizyonlar emrinizde günün 24 saati kullanıyorsunuz zaten. Vatandaşa neden 'evet' oyu kullanması gerektiğini anlatın" dedi.
'DEVLETİN PARASIYLA SEÇİM ÇALIŞMASI YAPIYORLAR'
Kılıçdaroğlu, "evet" propagandası yapanların bunu devletin imkanlarıyla gerçekleştirdiğini kaydetti. Kılıçdaroğlu, tepkisini şöyle sürdürdü: "Bakın devletin forsunu kullanıyorlar devletin arabalarını kullanıyorlar, devletin uçaklarını kullanıyorlar devletin televizyonlarını kullanıyorlar, devletin paralarını kullanıyorlar ve biz mağduruz diyorlar. Ya biz? Devletin parasını arabasını kullanmıyoruz. Uçaklarını kullanmıyoruz. Televizyonlar zaten bizi hiç çıkarmıyor. Devlet televizyonları aynen. Yazı yazdım telefon ettik ya arkadaş bizi niye çıkarmıyorsun. Benim vergimle sen TRT’de yayın yapıyorsun bizi niye çıkarmıyorsun. İzin alamıyorlar. Nereden izin alacaksın kardeşim. Sen tarafsız yayın yapacaksın. A’yı çıkarıyorsan B’yi de çıkaracaksın beraber çıkacaklar veya ayrı ayrı çıkacaklar. Şimdi biz mi mağduruz onlar mı mağdur. Ama söyledim ya ben bu milletin ferasetine güveniyorum. Bu milletin vatan, bayrak sevgisine güveniyorum."
'RAKKA'YA GİDECEĞİZ' DİYOR BUYURUN GİDİN'
Kılıçdaroğlu, hükümetin Suriye politikasına dair de şu eleştirileri yöneltti: "Rakka’ya Menbiç’e gideceğiz, diyor. Buyurun gidin, niye gidemiyorsunuz? Bu Türkiye’nin itibarına leke düşürür. Rahmetli Bülent Ecevit 1974’te bir sabah başbakanlık binasından çıktı. ‘Kıbrıs’a barışı getirmek için, Kıbrıs Barış Harekatı’nı başlatıyoruz’ dedi ve bitti. Devlet adamı dediğin böyle olur. 'Kıbrıs’a gireceğiz' deseydi, çıkamazdı."