ANKARA - Barzani’nin Ankara ziyareti sonrasında Şengal’e yönelik saldırı gerçekleştirilirken, bu kez Bakanlar Kurulu toplantısında, “Peşmerge güçlerinin Sincar’da yoğunlaşacağı değerlendirmesi" yapıldı.

Kürdistan Federe Bölgesi Başkanı Mesut Barzani’nin 26 Şubat tarihinde Ankara’ya yaptığı görüşmede varılan mutabakatların detayları bir bir ortaya çıkıyor. Referandum öncesi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a destek olarak nitelendirilen ziyaret ve ziyarette yapılan görüşmeden sonra Barzani’nin başkanlığını yaptığı KDP ve Türkiye’deki siyasi oluşumları referandumda Erdoğan lehine “Evet” diyeceklerini açıkladı. Yine bu görüşmelerin hemen ardından, 3 Ağustos 2014 sırasında KDP peşmergelerinin DAİŞ’e terk ettiği Şengal’e yönelik “Roj peşmergeleri” isimli gruplarla saldırı gerçekleştirildi.

Saldırıların Ankara’dan planlandığına dair iddiaları güçlendirecek bir haber hükümete yakınlığıyla bilinen bir gazetede yayımlandı. Türkiye gazetesinin Bakanlar Kurulu toplantısına ilişkin bugün yaptığı “kulis haberde”, kurul toplantısına Şengal’deki gelişmelerin masaya yatırıldığı belirtildi.

ŞENGAL KARARI ANKARA’DA ALINDI

“Türkiye’nin Sincar ve Mahmur’daki PKK varlığına karşı Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi ile yapılan çalışmalar gözden geçirildiğine” yer verilen haberde, “Musul’daki DEAŞ varlığına yönelik operasyonların belli bir aşamaya ulaşması ile birlikte Peşmerge güçlerinin Sincar’a daha fazla yoğunlaşacağı değerlendirmesi yapıldı” denilerek, adeta bu konuda kararın Ankara’da alındığına işaret edildi. Ayrıca aynı haberde, Şengal gerekçe yapılarak, daha önce Başika’daki askeri varlığı krize neden olan Türkiye’nin iyice Federe Kürdistan Bölgesine yerleşeceği bilgileri de şu şekilde paylaşıldı:

FEDERE KÜRDİSTAN BÖLGESİNDE TSK 10 ASKERİ ÜS KURACAK!

“PKK’nın Sincar’da yerleşmesinin önüne geçmek için TSK’nın da Kuzey Irak yönetimi ile iş birliği yapacağı, bu kapsamda Sincar’ın Türkiye sınırına yakın yerlerinde TSK’nın üs kurabileceği gündeme geldi. TSK’nın üs kurma planının Kuzey Irak yönetimi ile görüşüldüğü ve üs sayısının 10 noktada olabileceği değerlendirmesi yapıldı.”

Ayrıca Bakanlar Kurulu toplantısında en temel gündem maddelerinden birinin de Rojava bölgesi olduğu aktarılan haberde, Türkiye’nin Rakka ve Minbic rahatsızlıklarının bir kez daha gündeme geldiği ve “Türkiye’nin Menbiç’teki PYD ve YPG varlığının sonlandırılması ve ABD ile PYD’siz operasyon talebinin, Trump yönetimine bir kez daha iletilmesinin” kararlaştırıldığı belirtildi.

Özellikle bu konuda Erdoğan’ın Trump ile yapmayı düşündüğü görüşmenin kritik olduğuna işaret edilirken, şu bilgilere yer verildi: “Bakanlar Kurulunda, Erdoğan’ın Trump’la yapacağı yüz yüze görüşmenin Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun ABD ziyareti sırasında takvimlendirileceği, Türkiye’nin Menbiç’le ilgili operasyon planına son noktanın da bu iki liderin görüşmesinde koyulabileceği değerlendirmesi yapıldı. Türkiye’nin Menbiç’le ilgili tezinden geri adım atmasının mümkün olmadığının bir kez daha vurgulandığı belirtilirken, Bakanlar Kurulu toplantısında ‘Türkiye’nin PYD şartından vazgeçmesi söz konusu olmayacak. PYD’nin içinde yer alacağı bir operasyonda Türkiye kesinlikle yer almayacak. Buna rağmen, ABD PYD ile hareket eder ve Suriye’nin kuzeyinde bir Kürt koridoru ihtimali ortaya çıkarsa, Türkiye bedel ödese de buna izin vermeyecek. Bu konudaki kararlılık bir kez daha ABD’ye iletilecek’ görüşü dile getirildi.

Musul’un DEAŞ’tan temizlenmesinin ardından o bölgedeki demografik yapının bozulmaması için Türkiye’nin özellikle Türkmenler arasındaki parçalı yapının giderilmesi için ‘arabulucu’ rolü üstlenmesi de gündeme geldi. Erdoğan’ın başkanlığındaki Bakanlar Kurulunda, yapılan sunumlarda ‘Musul’daki demografik yapı ve anayasal statünün korunması stratejisi doğrultusunda hareket ediliyor. Irak merkezî hükûmeti ile de bu konuda bir görüş birliği var. Ancak orada Sünni Türkmenler ile Şii Türkmenler arasında görüş ayrılığı mevcut. Bu iki grup ortak hareket etmiyor. Türkiye bu noktada devreye girecek. Şii Türkmen ile Sünni Türkmenlerin ortak bir noktada buluşması için Türkiye devreye girecek’ değerlendirmesi yapıldı.”