Muhalefet güçleri mücadele yollarını tartıştı

ANKARA - Eğitim Sen’in Ankara’da düzenlediği sempozyuma katılan sol muhalefet güçleri, OHAL’i kalıcılaştırmak isteyen iktidara karşı nasıl mücadele verilmesi gerektiğini tartıştı. CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, cinsel istismar yasasında olduğu gibi toplumun tüm kesimlerinin AK Parti’ye karşı birleşmesi gerektiğini vurguladı.

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası’nın (Eğitim Sen) Ankara’da düzenlediği ‘OHAL, KHK’ler ve Demokrasi Mücadelesi Sempozyumu’nda hükümetin OHAL sürecindeki uygulamaları ve buna karşı nasıl mücadele edilmesi gerektiği tartışıldı. Alba Otel’de gerçekleştirilen sempozyuma katılım yoğun oldu.

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun da destek mesajı gönderdiği sempozyum, Eğitim Sen Genel Başkanı Kamuran Karaca’nın açılış konuşması ile başladı.

‘SENDİKACILIK FAALİYETLERİ SUÇ KABUL EDİLEMEZ’

İktidarın, 15 Temmuz öncesinde toplumu kendi ideolojisi ekseninde düzenlemeye başladığını belirten Kara, darbe girişiminin ardından ise bu yönelimin daha kapsamlı bir hale geldiğini söyledi. Darbe girişimin ardından saldırı dalgasının başta emekçiler, basın ve siyasetçilere yöneldiğini hatırlatan Karaca, sendika olarak Türkiye’de barışı savunduklarını ve her üyelerinin de bunu bilerek üye olduğunu, dolayısıyla ihraç kararlarında gösterilen sendikal faaliyetlerin en temel sendikacılık hakkı olduğu ve suç kabul edilemeyeceğini vurguladı.

CHP’Lİ EMİR: ANAYASA MAHKEMESİ İKTİDARIN TEKELİNDE

Sempozyumun konuşmacıları arasında yer alan CHP Ankara Milletvekili Murat Emir ise, konuşmasında 12 Eylül Anayasası’nın bile iktidara dar geldiğini, AKP’nin kendi amaçları doğrultusunda bir diktatörlük inşa etmeyi arzuladığını ifade etti. Çıkarılan KHK’leri Anayasa Mahkemesi’ne götürdüklerini ancak Anayasa Mahkemesi’nin 91’deki içtihadı bozarak kötü bir karar verdiğini ifade eden Emir, ayrıca iki üyesi ihraç edilerek tutuklanan Anayasa Mahkemesi’nin bugün kimlerin tekelinde olduğunun da görüldüğünü söyledi.

Emir, AK Parti’nin elindeki tüm iktidar gücüne rağmen ülkeyi yönetmekte başarısız olduğunu da ifade ederek, şunları söyledi: “HDP eş genel başkanları bugün hukuksuz bir şekilde tutuklu. Bugünkü yasaya bile aykırı. AKP açısından bile Türkiye yönetilebilir bir durumda değil. 370 milletvekiliniz var, her kurumda mutlak kontrolünüz var, ekonomideki durum ortada ve ülke uçuruma sürükleniyor. Bu kadar çılgınlık ve akıl dışı işlerle ülkeyi yönetilemez bir hale getiriyorlar.”

Emir, konuşmasını cinsel istismar yasasında olduğu gibi toplumun tüm kesimlerinin AK Parti’ye karşı birleşmesi gerektiğini belirterek noktaladı.

HDP’Lİ YILDIRIM: SOLUN ZAYIF OLMASI ALANI AKP’YE BIRAKTI

Sempozyumun bir diğer konuşmacısı olan HDP Muş Milletvekili Ahmet Yıldırım da Türkiye’de yaşanan sorunların kaynağında cumhuriyetin kuruluşunda yer alan ulus devlet mantığının etkili olduğunun altını çizdi.

Yıldırım, “Bu ülkede rejim despotikti. Bu sadece Kürtler için geçerli değildi. Türkler de demokratik, özgür bir ülkenin sahibi olamadılar. Halkların mücadeleleri ertelenemez, reddedilemez bir noktaya geldi ve AKP bu kriz anından çıktı. Belki de geriye dönüp belli mağduriyetleri yaşadığı için ilk iktidar yıllarında değişimi talep ediyor gibi gözüktü. Her ülke kendisine yönelik tehditlere karşı normal olmayan ara rejimler kullanılabilir ama Türkiye'de böyle bir şey olduğunu söyleyemeyiz” diye konuştu.

Hükümetin OHAL’i çıkarma amacının ise, iktidarını kalıcılaştırmaya dönük olduğunu vurgulayan Yıldırım, iktidarın en çok korktuğu şeyin, farklı kesimlerin bir araya gelmesi olduğunu ve bu yüzden de diğer partilere karşı saldırının arttırıldığına dikkat çekti. İktidarın normalleşme döneminde yargılanacağını bildiğini belirten Yıldırım, bu yüzden faşizmi durduranın kendisi olamayacağını, durduracak olanların tüm kesimleriyle güçlü bir muhalefet cephesinin olacağını vurgulayarak, toplumsal muhalefete birliktelik çağrısı yaptı.

KESK’E ‘PASİF KALDI’ ELEŞTİRİSİ

AK Parti’nin “kandırıldık” lafıyla siyasi sorumluluktan kaçamayacağını dile getiren ÖDP Başkanlar Kurulu Üyesi Alper Taş ise, dün cemaat ile birlikte devletin tüm imkanlarını kullananların bugün hala iktidarda olduğunu ifade etti.

Taş konuşmasında KESK’i de eleştirdi. Darbe girişiminin ardından KESK için iyi bir mücadele fırsatı doğduğunu, fakat KESK’in pasif davrandığı eleştirisinde bulunan Taş, bugün KESK’in savunduğu kamuculuk anlayışının devlette olmamasının 15 Temmuz’a neden olduğunun halka iyi anlatılmasının gerektiğini kaydetti.

GÜRKAN: ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEM KHK’LERİN YASALAŞMASI SÖZ KONUSU

EMEP Partisi Başkanı Selma Gürkan ise, devam eden OHAL ve çıkarılan KHK’lerin burjuvazi iktidarının süreceğinin işareti olduğunu üzerinde durdu. AK Parti’nin kamuda liberal ekonomi uygulamalarının oturması için buna karşı çıkan muhalif kesimlere saldırdığını söyleyen Gürkan, bu yüzden de özellikle emek güçlerinin hedef tahtasına oturtulduğuna dikkat çekti. Gürkan, devamında; “Avrupa işçi sınıfının mücadelesini görüyoruz. Bu nedenle sadece kendi içimizde değil, dünya işçi sınıfı olarak ortak bir mücadele zeminini bulmalıyız. Önümüzdeki dönem KHK’lerin yasalaşması söz konusu olacak. OHAL uygulamaları hem siyasal alanda olduğu gibi emek alanında da uygulanıyor. OHAL ve KHK’ler ile yönetilen bir ülkede, emekçiler özgürce toplu sözleşme yapabilecek mi?” diye sordu.

Gürkan’ın konuşmasını tamamlaması sonrası sempozyum, soru ve cevap bölümüyle devam etti.