KOCAELİ - Referanduma götürülecek Anayasa değişikliğine ilişkin değerlendirmelerde bulunan CHP Lideri Kılıçdaroğlu, "Kişiye endeksli, partiye endeksli bir düşünce Türkiye'yi felakete götürür" dedi.
Kocaeli’nin Gebze ilçesinde muhtarlar ve azalarla bir araya gelen Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Kılıçdaroğlu, referanduma götürülecek Anayasa değişikliğine ilişkin, "Meclis'in feshi yok diyorlar ya, var. Bugünkü Fnayasada bile var. 45 günde hükümet kurulmazsa cumhurbaşkanı Meclis'i feshedebilir. Değişiklikle ne zaman arzu ederse Meclis'i feshediyor. Yeni sistemde şu. Yeni hükümet kurulacak, Meclis'ten asla güven oyu istemeyecek. Yani diyorsanız ki bu hükümet kurulmalı, gelmeli Meclis'ten güvenoyu almalı diyorsanız geleceksiniz Hayır oyu kullanacaksınız... Parlamentodan güven oyu istemeye gerek yok diyorsanız Evet oyu kullanacaksınız. Olaylar basit, doğuracağı sonuçlar bütün kuşakları, torunlarımızı yakından ilgilendiriyor. Vereceğimiz karar bugünün kararı değil, Türkiye'nin geleceğiyle ilgili karardır. Fesih yetkisi Atatürk'e verilmek istendiğinde reddedilmiştir. Şimdi fesih yetkisi veriyoruz. Niye veriyoruz? 80 milyonun, 550 vekilin aklı yok mu? Yeni seçime gidecekse kararı Meclis alır. Niye bir kişi arzu ettiği zaman ve hiçbir gerekçe göstermeden Meclis'i feshetsin. Şahıslarla ilgisi var mı? Hayır. Kişiye endeksli, partiye endeksli bir düşünce Türkiye'yi felakete götürür" değerlendirmesinde bulundu.
'BAKANLARDAN ÖMÜR BOYU KİMSE HESAP SORAMAYACAK'
Yeni Anayasa ile Bakan ve başkan yardımcılarının, ömür boyu dokunulmazlığa sahip olacaklarını belirten Kılıçdaroğlu, "Yargılanmaları için en az 400 vekilin oyu gerekecek. Diyorsanız ki 'bırakın malı götürsün, hesap mı soracağız?' diyorsanız 'Evet' oyu kullanacaksınız. 'Yanlıştır' diyorsanız 'Hayır' oyu kullanacaksınız. Partilerle ilgisi var mı? Şahıslarla ilgisi var mı? Sosyal demokratlar, ülkücüler bunlarla ilgisi var mı? 'Hayır'. Ömür boyu dokunulmazlık… Milletvekilliği dokunulmazlığı milletvekili süresi kadar. Dört yılsa dört yıl. Ama bu bakan ve başkan yardımcılarına, ömür boyu kimse hesap soramayacak” diye konuştu.
'KILIÇDAROĞLU YALAN SÖYLÜYOR DİYORLAR'
"Ben bunları anlatırken diyorlar ki 'Kılıçdaroğlu doğru söylemiyor' hatta daha kaba tabirle ‘yalan söylüyor’ diyorlar" sözleriyle konuşmasına devam eden Kılıçdaroğlu, "Ben kendilerine açıkça çağrıda bulundum. Dedim ki, gelelim ben bir tarafta siz bir tarafta oturun. İstediğiniz televizyon kanalı olsun, sizin istediğiniz gazeteciler olsun. Beni mahcup edin ya, belki bu konuşmalara gerek kalmayacak. Yahu niye kavga edelim, medeni insanlar gibi oturup konuşacağım. Japonya yapıyor, Fransa yapıyor, İtalya yapıyor, Amerika yapıyor. Yahu biz niye yapmıyoruz?" diye sordu.
'EVET'İN VEBALİ AĞIRDIR'
Kılıçdaroğlu, son olarak şunları kaydetti: "Bu memleket hepimizin memleketi, hepimizin ortak vatanıdır. Gidecek yerimiz var mı? Yok. Dünyanın hemen hemen çoğu bölgelerine gittim, Türkiye’den daha güzel bir ikinci ülke görmedim. Her şeyimiz var, güzel bir ülkede yaşıyoruz. Ama siyaset ayrışma üzerine kurulmuş. Niye kavga ediyoruz? Niye hakaret ediyoruz? Belki ben yanlış biliyorum, bir başka arkadaşım bana doğruyu söyler.
Size Hollanda’dan örnek vereceğim. Bir ressam resimlerini yapar, güzel bir salonda sergiler. Gariban bir köylü gelir ve resimlere bakar. Görkemli bir kartalı resmetmiştir ressam. Köylü gelir der ki ‘bu resim doğru değil’. Bu resim niye doğru değil? ‘Bu kocaman kartal, bu kadar ince bir dalda duramaz, dal kırılır’ der. Dediği doğrudur. O dal o kartalı taşımaz. Kim diyor bunu? Köyde bu işin tanıklığını yapan, kartalı ağacı gören bir kişi bunu söylüyor. Hayat budur. Akıl akıldan üstündür budur.
'Efendim ben vatanseverim diğerleri değil'. Ben 80 milyonu vatansever olarak görüyorum, böyle bakmamız lazım. Ben de düşüncemi söylemeliyim, benim gibi düşünmeyen vatandaşım da söylemeli. Bana sorarsanız ‘Evet’in vebali ağırdır. 1982 Anayasası oylanırken, darbe anayasası oylanırken, ben Fikirtepe’de oy kullandım, 'Hayır' oyu verdim. Bugün çocuklarıma torunlarıma gururla anlatıyorum. O vebali yüklenmedim. Ama o anayasa Türkiye’yi bu hale getirdi."