MERSİN - İktidarın ülkeyi kan gölüne çevirdiğini belirten DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek, "AKP kendini kurtarmak için bütün memleketi ateşe çeviriyor. Biliyorsunuz akrebin etrafına ateş çemberi oluşturduğunda kendini öldürüyor. AKP'nin durumu da bu" dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Mersin il örgütleri Pozcu'da bulunan Navom Otel’de dayanışma yemeği verdi. Yemeğe, Demokratik Toplum Kongresi Eşbaşkanı Leyla Güven, DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek, Mardin Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Ahmet Türk ve HDP Milletvekili Meral Danış Beştaş’ın yanı sıra çok sayıda kişi katıldı. Tutuklu vekiller, siyasetçiler ve belediye eşbaşkanlarının resimlerinin bulunduğu "İrademizi teslim alamazsınız" yazılı pankartının asıldığı yemek saygı duruşuyla başladı.
Yemekte ilk olarak söz alan HDP Mersin İl Eşbaşkanı Sadun Doğan, zorlu bir süreçten geçtiklerini belirterek, Kürdistan'da baskının hat safhada olduğu bir dönemde kendileriyle dayanışanlara teşekkür etti.
GÜVEN: HİÇBİR BASKI BİZİ YILDIRAMAZ
DTK Eşbaşkanı Leyla Güven, zor bir dönemden geçtiklerini belirterek, "Bu zorluk dört parça Kürdistan'da devam ediyor. Bu biz Kürtler için yeni değil" dedi. 14 yıldır bir partinin çıktığını ve bu ilk çıktığında "Kürt sorununu çözeceğim" dediğini belirten Güven, Kürtlerin de bu partiye bir şans verdiğini hatırlattı. Bu partinin şimdi eline aldığı iktidar ile Kürtleri katlettiğini dile getiren Güven, "Bu topraklarda bize şuan katliam yapmış olabilirsiniz. Bize binbir türlü baskı yapıyor olabilirsiniz. Ama bu baskı sonuç vermeyecek. Zira biz bu toprakların kadim halkıyız, hiçbir baskı bizi yıldıramaz. Bu nedenle AKP muhakkak gidecektir" dedi. Yapılan bu kadar baskıya rağmen kazanmaya en yakın dönemde olduklarını ifade eden Güven, "Sizden isteğimiz morallerinizi yüksek tutmanız. Morallerimizi yüksek tutarsak ve birbirimiz ile daha fazla dayanışırsak yüzde 100 kazanan biz olacağız" şeklinde konuştu.
TÜRK: KAZANAN BİZ OLACAĞIZ
Yaşanan zulmü bütün Kürtlerin bildiğini belirten Mardin Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Ahmet Türk, bu zulüm karşısında tarihte Kürtler nasıl direndiyse bugün de direneceğini söyledi. 1980 ve 90'larda da Kürtlerin üzerine bir zulüm olduğunu belirten Türk, "Kürtler o zaman bunu dayanışmayla aştı, özgürlüğüne daha çok sahip çıktıkları için kazandı. Bu yüzden gelecek bizimdir. Kürtler özgürleşmeden bilin ki Türkler de özgürleşemez. Onun için hep birlikte direnirsek kazanan biz olacağız" dedi. Faşizmin sadece farklı kimlikleri ezmediğini belirten Türk, faşizmin kendi halkını da yok ettiğini ifade ederek, bu nedenle halkların hep birlikte mücadele etmesi gerektiğini söyledi. Her zaman barıştan yana olduklarını Kürtler kadar barışı isteyen bir halkın olmadığını belirten Türk, "Barış için her şeyi yaparız ama onurumuza yönelik bir saldırı varsa biz asla bunu kabul etmeyiz ve direniriz" dedi.
'ÖMÜRLERİNİ KISALTMAK GÖREVİMİZDİR'
HDP Milletvekili Meral Danış Beştaş ise, Kürtleri bütün iktidarların ortak düşman olarak gördüğünün altını çizerek, "AKP, CHP ve MHP Yenikapı’daki mitingiyle bunu kanıtladı" dedi. İktidarın Türkiye'yi adım adım karanlığa götürdüğüne dikkat çeken Beştaş, "AKP bugün siyaseten rakibi olan bir partinin eşbaşkanının cezaevine atıyor. Bu ne siyasetiyle ne de ahlakla açıklanabilir" dedi. İktidarın büyük bir korku içinde olduğunu ve bu nedenle pervasızca saldırdığını söyleyen Beştaş, "Bu korkuları saklamak için herkesi susturuyorlar. Çünkü biliyorlar ki basın özgür olduğunda, halk gerçekleri duyduğunda ömürleri kısadır. Bu ömrü kısaltmak da bizim görevimizdir" dedi.
'KİMSE BUNLARA İNANMIYOR'
İdam edilişlerinin 79'uncu yıldönümünde Seyit Rıza ve arkadaşlarını anarak sözlerine başlayan DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek, tarihin nasıl bir döngü içinde olduğunu görmek için Seyit Rıza'nın "Ben sizin hilelerinize baş edemedim bu bana dert oldu ben de sizin önünüzde diz çökmüyorum bu da size dert olsun" sözlerini hatırlattı. Birçok Kürt öncüsünün ve önderlerini dar ağacına götürenlerin aynı zihniyete sahip olduklarını ifade eden Yüksek, "Bakın bu gün yine aynı şekilde Kürtler üzerinde siyasi soykırım operasyonları var. Demokrasi mücadelesi veren kurumlar üzerinden tasfiye politikaları yürütüyor. Bunu ise onlardan önce aynı yalan ve hilelere baş vuran atalarının taktiğini kullanarak yapıyorlar. Bakın eş genel başkanlarımız tutuklanıyor. Her gün TV ve gazete manşetlerinde binbir yalan ile zulümlerini meşrulaştırmaya çalışıyorlar. Ama kimse bunlara inanmıyor. Bir kesim korku ve çıkarları nedeniyle destek veriyor bunlara, ama büyük kesim bunlara inanmıyorlar" dedi.
'ATEŞ ÇEMBERİ'
İktidarın baltayı kendi ayağına vurduğuna dikkat çeken Yüsek, "AKP MHP'ye sarılarak bir kaç yıl daha iktidarda kalmaya çalışıyor. Ama AKP kendi sonunu kendisi getiriyor" dedi. İktidarın ülkeyi kan gölüne çevirdiğini belirten Yüksek, "Kendini kurtarmak için bütün memleketi ateşe çeviriyor. Biliyorsunuz akrebin etrafına ateş çemberi oluşturduğunda kendini öldürüyor. AKP'nin durumu da bu. Kendini ısrarla Ortadoğu ateş çemberine sokmaya çalışıyor. Muhaliflerin hepsine saldırarak etrafını ateş çemberine çeviriyor. Bu sizin etrafındaki ateş çemberi, Kürtlerin ateş çemberidir" şeklinde konuştu.