ANKARA - AK Parti-MHP ittifakının oy düşüşüne dikkat çekerek, “Şer koalisyonu kaybetti” diyen HDP Sözcüsü Osman Baydemir, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Atı alan Üsküdar’ı geçti” sözleri için “Atı alan Üsküdar’ı geçmedi, hiçbir at böyle bir vebali taşıyamaz” dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Osman Baydemir, HDP Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi.
Referandum sonuçlarına dair bir kez daha basının karşısına çıkan Baydemir, “Bugün dünden çok daha umutlu olduğumuzu söylemek istiyorum” diyerek sözlerine başladı. “Baskıya tutuklamalara OHAL rejimine ve sıkıyönetim koşullarına rağmen milyonlar eşitlik özgürlük talebinde buluştu. Büyük bir adalet iradesi ortaya koydu” diyen Baydemir, HDP eş genel başkanları, milletvekillerinin tutuklanması ve bileşenlerine yönelik saldırılara dikkat çekti. Baydemir, “Ekranların yasaklandığı özgürlükçü medyanın susturulduğu bir faşizm ortamında milyonlar adalet özgürlük taleplerini ortaya koydu. Bu iradi duruşa şükran olduğumuzu ifade etmek istiyoruz” dedi.
‘REFERANDUM MEŞRU DEĞİL’
Baydemir, anayasa değişikliği ihtiyacının toplumun en acil ihtiyaçlarından biri olduğunu belirterek, “Bütün toplumun kabul ettiği özgürlükçü bir anayasa için 2012 yılında 4 parti tarafından bir çalışma yürütüldü. 60 madde üzerinde uzlaşmaya varıldığı bir ortamda AKP bunu durdurdu. Sonra AKP-MHP faşizmi yeni bir düzenleme ile dayatmada bulundu. Bu dayatmaya ve savaş politikalarına karşı HDP ve bileşenlerinin güçlü bir itirazı oldu. Temmuz 2014 tarihinden beri 11 bin HDP üyesi ve aktivisti gözaltına alındı, 5 bini tutuklandı. Eş Başkanlarımız dahil 13 milletvekilimiz tutuklu. 83 belediye eşbaşkanımız tutuklandı. Böyle bir ortamda referanduma gittik buna rağmen toplumun itirazlarını haykırdır” dedi.
Bu tablonun bile referandumun meşru olmadığının göstergesi olduğunu belirten Baydemir, “Zorla hile ile cebir ile yapılan bu düzenlemenin demokratik meşruiyeti ortadan kalkmıştır. Sadece HDP’liler seçmenine ulaşmasın diye ellerinden gelen bütün her şeyi ortaya koydular. HDP bileşenlerinden 2 bin 165 arkadaşımız gözaltına alındı. 429’u tutuklandı. Suçları referandum çalışması yapmaktı. Bizim bileşenlerimiz dışındakiler ile 2 bin 462 kişi gözaltına alındı, 453 insan tutuklandı” diye konuştu.
TRT’DE AKP’YE 3 BİN 166 DAKİKA, HDP’YE SIFIR
Kamu ve devlet imkanlarının hukuka aykırı bir şekilde kullanıldığını, OHAL gerekçesi ile HDP çalışmalarının engellendiğinin altını çizen Baydemir, “Tutuklu eş başkanlarımız ve milletvekillerimizin yanı sıra var olan arkadaşlarımızın seçmenle buluşmasına izin verilmedi. Cizre’de, Silopi’de selamımızı alan seçmenler kameraya alındı ardından gidip tehdit ettiler. Böyle bir ceberut seçim atmosferi yaşandı. Medya ambargosunu ifade etmeme gerek yoktur” dedi.
1-31 Mart tarihleri arasında 17 ulusal basında HDP’ye sadece 1 saat verildiğini geriye kalan zamanların tamamının iktidar tarafından kullanıldığını söylen Baydemir, Kamu kurumu olan TRT’de AKP’nin 3 bin 166 dakika kendisini ifade ettiğini HDP’nin sıfır dakika kendisini ifade ettiğini dile getirdi. Bunun da eşitsizliğinin göstergesi olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
‘ONURLU SORUMLULUGU TAŞIYACAĞIZ’
“16 referandumu aynı gün gerçekleşen pek çok olayın yanı sıra YSK’nin aldığı karar ile şaibeli hale gelmiştir. Sonuç şaibelidir. Genel merkezimde son derece titiz bir şekilde kurduğumuz sonuç takip sistemine gelen veriler ile YSK’nin açıkladığı binlerce sandığın sonucuna ilişkin büyük bir farklar vardır. Seçim kanunun 77 maddesinde YSK mührünü düzenlemiştir. Mühürsüz pusulaların kabul edilmesi de YSK darbesidir. İtirazlar sonuçlanıncaya kadar açıklama yapmayın çağrısı yaptık. Ancak YSK’nin açıklama yapması şaibeye başka bir şaibe katmıştır. Mühürsüz zarfların ve pusulaların kabul edilmesinin AKP talebi üzerine alındığını açıklamıştır YSK ve bu haliyle AKP’nin organı haline gelmiştir. Taraf tutarak adeta YSK daha önce uygulanan politikaların bir parçası olmuştur. Yurtdışı oylarının sayıldığı ATO dahil olmak üzere pek çok yerde müşahitlerimiz ve görevlilerimiz tartaklanarak seçim mahalinin dışına çıkarılmıştır. Buna karşın itirazlarımız var. Sosyal medyada yayınlanan çok sayıda görüntü var. Muşta bir muhtar onlarca oy pusulasına evet mührü basmaktadır. Bir belde de 32 sandıkta geçersiz oy sayısı sıfır hayır sayısı sıfır evet sayısı yüz. Böyle bir ortamda seçim şaibelidir. Paketin içeriği, referandum öncesi yapılanlar ile sandık günü yapılanların bu düzenlemeyi meşru olmaktan çıkardığını söyledi. Darbe ve karşı darbe sürecinde gidilen referanduma rağmen AKP-MHP ittifakı ancak yüzde 50-51 oranında çıkarıldı. Sandıklara hayır atıldı ajanslar ve YSK evet çıkarmıştır. Ortada Evet’in başarısı Hayır’ın mağlubiyeti yoktur. Baskıya rağmen 24 milyon insanımız şükürler olsun ki Hayırda buluşmuştur. Biz bütün bu hayırlara sahip çıkıyoruz. Yurttaşlarımızın bize yüklediği onurlu sorumluluğu taşıyacağımızın taahhüdünü veriyoruz.”
‘KÜRTLER SIKIYÖNETİM KOŞULLARINDA SANDIĞA GİTTİ’
“17 büyük yerleşim biriminde halk hayır demiştir. Yüzde 100’ün buluştuğu bir ortak metin içeriği taşımamaktadır” diyen Baydemir’in konuşması şöyle:
“Kürtler, OHAL rejimi koşullarında sandığa gitmiyor, sıkıyönetim koşullarında ve ölümü göze alarak sandığa gitti ve faşizme hayır dedi. Şehirlerin yakılıp yıkılmasına hayır dedi. İradesi olan belediyelere darbe yapılmasına hayır dedi. İl ve ilçe yöneticilerimizin gözaltına alınmasına, bize selam verdiği ve selam aldığı için tehdit edilenlere hayır dedi. Bölgede 11 il ortalama yüzde 62 oranında hayır dedi. Bölgedeki 16 Kürt şehri ortalama yüzde 53 oranında ‘Hayır’ dedi. Kürt halkı bilime, özgürlüğe ölümüne sahip çıkmıştır. Bu dirayetli tutumundan dolayı Kürt halkına şükranlarımızı ifade ediyoruz. Kürtler tekçiliğe savaşa kayyuma ve savaşa hayır demiştir.
HDP’SİZ DEMOKRASİ İNŞA EDİLEMEZ
Bir kaç çağrımız olacak. Bütün herkese çağrımızdır. HDP ve Kürtler HDP’nin bütün bileşenleri değişimi savunmaktadır. Deli gömleği giydirilme rıza vermemiştir. Hayırımız tekçiliğedir, savaşadır, müzakere masasının devrilmesine, OHAL rejimi ile bu ülkenin yönetilmesinedir, kendilerinin ve değişik kimliklerin anayasa içerisinde yer almamasınadır. Kürtlerin Hayır’ı içeride ve dışarıda vücut bulan Kürt karşıtı politikalarına karşıdır. Bunun çok iyi okunması ve 2-3 yıl politikalardan vazgeçilmesi 80 milyonun faydasınadır. Bu referandum süreci her bir müdahale ve manipülasyona giden yolu tıkatmıştır. 65 sayfalık ihlal raporumuz var yakında paylaşacağız. Kürtlersiz ve HDP’siz bu ülke bir demokrasi inşa edemez. Yeni bir başlangıç mutlak şarttır.
MEŞRUİYET KRİZİ DEVAM EDECEKTİR
HDP öncülüğünde halkımızın özgürlük, adalet ve eşitlik talebini ortaya koymuştur. Açığa çıkmış olan irade bundan geri dönün çağrısıdır. 12 Eylül cunta anayasası yüzde 92 ile geçti üzerinden bu kadar zaman geçti meşruiyeti halen tartışmalıdır. Bu paket bu haliyle kabul ederse ve yaşananlar sürerse meşruiyet krizi devam edecektir.
YENİ BİR TOPLUMSAL İRADE İNŞA ETME ACİLİYETİ ORTADADIR
Herkesin içinde yer aldığı yeni bir toplumsal irade inşa etme aciliyeti ortadadır. Bu bize büyük bir sorumluluk vermiştir. Bu hayır tablosunun açığa çıkmasında büyük emeği ve fedakarlığı olan HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’a MYK ve milyonlar adına teşekkürlerimizi sunuyoruz. Faşizm kurumsallaşmasın kötülük yaygınlaşmasın, özgürlük ve adalet bu ülkenin övünülecek değerleri olsun diye cezaevindeler. Parti sözcümüz Ayan Bilgen’e, grup başkanvekillerimize, vekillerimize belediye başkanlarımıza sunuyorum. Bu başarıyı halkımızın başarısıdır. Ekmeği elinden alınacağını bile bile direnen halkımızadır bu teşekkürdür. Bu başarı hayata hayat veren kadın yoldaşlarımızdır onlara şükranlarımızı sunuyorum. Onların çektiği acı boşa gitmedi o yüzden barış annelerimize şükranlarımızı sunuyoruz.
ŞER KOALİSYONU KAYBETTİ
Yüzde 67’ye tekabül eden AKP ve MHP koalisyonu ile bu referandum gündeme getirildi. Manipülasyon ve şaibelerle ancak ve ancak yüzde 51’e çıkarıldı. Hayır diyen 24 milyon Evet diyen 25 milyon insan var. Arada 600 binlik bir fark var. AKP tabanına çağrıda bulunuyorum. Sizin eşbaşkanlarınız içeride olsaydı, bizim yaşadıklarımızın çeyreğini yaşasaydınız bunu meşru kabul eder misiniz? Mağlup sayılır bu yolda galip çıkan. Bu sonuç umudumuzu artırmıştır. Toplum 2013-2015 çatışmasızlık sürecine özlem duyduğunu göstermiştir. Şer koalisyonu kaybetmiştir yüzde 67’den yüzde 50’lilere düşmüştür.
HARİTAYA BAKIN YÜZÜNÜZ KIZARSIN
HDP fikriyatı, siyaseti bir kez daha toplum tarafından meşruluğu tasdik edilmiştir. Demirtaş gözaltına alındığında ‘neden insanlar yürümedi’ diyorlardı. Biz insanları yürütelim de siz onları vurun diye mi. İşte insanlar sandığa gitti ve bu tutuklamalara hayır dedi. Bir kez daha bu tabloyu herkesin doğru okuması çağrısı yapıyoruz. Kürtlerin tercihi Hayır olmayacak Evet olacak şeklinde kimi manipülatörler vardı. Şimdi haritaya bakın yüzünüz kızarsın. Kızarmazsa yüzünüz biz bunları size hatırlatacağız.
KAYYUM POLİTİKASI ÇÖKTÜ
Bu sonucu HDP’ye dayandıran kimi söylentiler kulağımıza geliyor. Bu aymazlık utanmazlıktır. Bu baskılar hangi siyasi partiye yapılsaydı o şimdi tarumar olmuştu. İflas eden bir diğer politika da kayyım politikasıdır. Kayyımlar kaybetmiştir. Bizim yaptığımız itirazlar mühürsüz pusula ve oylar neredeyse 3 milyonluk bir oya tekabül ediyor. Sur, Cizre, Nusaybin, Gever’de bir milyona yakın insan göçertildi bunların 500 bini seçmendi. Bu yıkım politikalarının ne amaçla kurgulandığını gördük.
HİÇBİR AT BÖYLE BİR VEBALİ TAŞIYAMAZ
Umutla ve kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz. Bu sorumlulukların bilinci ile hareket edeceğiz. Cumhurbaşkanı, Başbakana da büyük bir vebal yükledi. Atı alan Üsküdar’ı geçmedi. Hiçbir at böyle bir vebali taşıyamaz. Bu toplumun özgürlüğe çatışmasızlığa adalete ihtiyacı var. OHAL’in kaldırılmasına ihtiyacı var. OHAL rejimine karşı darbe uygulamalarına, çatışma iç ve dış düşman yaratarak toplumu yönetme politikasından vazgeçin. Tutuklamalara son verin, bu sonuç Eş Başkanlarımızın milletvekillerimizin tahliye beraat kararlarıdır. Kürt karşıtlığı politikasından vazgeçin. Bu toplum ortak paydalarda buluşabilir. Yapılması gereken 25 milyon ile 24 milyonu ortak bir noktada buluşturmaktır.
SONUÇ FARKLI OLURDU
Bir milyondan fazla fark var ama 600 binini korumuş olsaydık sonuç farklı olurdu. O zaman daha mı hayırlı olurdu. Emin değilim böyle olsaydı bunlar başka bir cihete girebilirdi. 668 tutanağımız var, bunlara ilişkin itirazlarımız var. Bunlar pozitif sonuçlanırsa sonuçlar değişecektir. YSK yasaya aykırı bir karar aldı. Almış olduğu bu karar bundan 4 yıl önce AKP’nin itirazını kabul etti ve mühürsüz pusulaları iptal edildi. AKP’nin isteği doğrultusunda karar adım diye kabul ediyor.
Bir milyon nüfusun göçü söz konusu. 500 bin sandığa ulaşamadı, sandıkların yerlerin yerleştirildi, sandık başına gitmede bir düşüş olduğunu görüyoruz. Kürdistan’da OHAL koşullarında seçime gitmedik, sıkıyönetim koşullarında seçime gittik. Bu baskı ve basınç Türkiye’nin başka yerinde olsaydı bu kadar sandığa gidiş olmayacaktı. Bir zafer tanımlaması yapacaksak da Şırnak’ta, Cizre’de, Nusaybin’de, Sur’da ezici bir çoğunlukla iradesine sahip çıkan bu halkın zaferidir. Büyük ve derin bir saygı duyduğumuzu ifade etmek istiyoruz.”