HABER MERKEZİ - AP Başkanı Antonio Tajani, Türkiye ile diyaloğun sürdürülmesi gerektiğini, ancak idam cezasını getirmesi halinde ülkenin, AB perspektifinin dışında kalacağını söyledi.
Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanı Antonio Tajani, Türkiye ile ilgili önemli değerlendirmelerde bulundu. Doğan Haber Ajansı’ndaki habere göre İtalyan siyasetçi, nihai raporunu beklediklerini söylediği AGİT’in ön raporunun endişe verici olduğunu ve bu bulguların kesinleşmesi halinde Türkiye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a sert bir mesaj vermek zorunda kalacaklarını belirterek, “Ön rapordaki suçlamaların kesinleşmesi halinde AP, 26 Nisan’daki oturumda Türkiye üzerine tartışmaya hazırdır” dedi.
‘AVRUPA’NIN KIRMIZI ÇİZGİSİ OLAN İDAM, TÜRKİYE'Yİ GERİYE GÖTÜRÜR’
İdam cezasının yeniden getirilmesi tartışmalarına da değinen Tajani, “İdam cezasının getirilmesi, Türkiye’yi geriye, 2004’e götürür. Bu, idam cezasını uygulamayan tek kıta olan Avrupa’nın kırmızı çizgisidir” diye sözlerini sürdürdü. Deneyimli siyasetçi, bunun gerçekleşmesi halinde ise Türkiye’nin, Avrupa’da bir geleceği olmadığına karar vermiş olacağını savundu.
Avrupa ile bağları koparmanın özellikle Türkiye için iyi olmayacağını öne süren Tajani, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Diyalog, onların da çıkarınadır, bizi birleştiren ticari anlaşmalarımızı düşünmek yeterli. Avrupa, otoriterlik riskine kararlı bir tepki vermelidir, ancak diyalogdan vazgeçemeyiz ya da sığınmacı krizini yönetmede, terörizmle mücadelede ve iş yapma konusunda birlik olduğumuzu unutmamalıyız. Bu üç tema, bizim kıtamız ve Türkiye için bugün çok önemli.”
‘KAZANMAK İÇİN BİR DIŞ DÜŞMANA İHTİYACI VARDI’
Bir soru üzerine Tajani, yurtdışında yaşayan Türk vatandaşlarının, ülkedekinden daha fazla “evet” oyu kullanmış olmasını, “Bu, vatan aşkıyla, ait olduğu topraklara özlemle açıklanabilir” diye değerlendirdi. Tajani, “Almanya ve Hollanda, referandum öncesi Erdoğan ile polemiğe girerek hata yapmış olabilir mi?” sorusuna da şöyle karşılık verdi:
“Bu tür polemiklere girmek kolay değildir. Kazanmak için bir dış düşmana ihtiyaç vardı. Bu, siyah ve beyaz arasında oynanan bir maç değil. Avrupa, ekonomi ve sığınmacılar konusunda muhatabımız olmaya devam eden Türkiye ile ilişkilerinde, kabiliyetini ortaya koymalıdır. Gazetecilerin ve binlerce insanın tutuklanması gibi konularda ise sesimizi yükseltmeliyiz.”