İSTANBUL - 16 Nisan'daki referandumun yok hükmünde olduğunu kaydeden HDK Eşsözcüsü Onur Hamzaoğlu, referandumda ortaya çıkan "Hayır"ın yaygınlaştırarak ilerletilmesi gerektiğine dikkat çekti.
Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) mühürsüz oyları kabul etmesiyle tartışmalı hale gelen 16 Nisan referandumu öncesi Türkiye genelinde renkli çalışmalar yürüttü. HDK Eşsözcüsü Onur Hamzaoğlu, kongrenin referandum sonrası yapacağı çalışmalara ilişkin dihaber'e konuştu.
“Hayır” oyu verenlerin farklı ve renkli kesimlerin oluşturduğu birlikteliğe vurgu yapan Hamzaoğlu, “Referandum sandığında ‘Hayır’ birlikteliği oluştu. Bu birliktelik de ufak tefek bir şeydir. Küçük bir azınlık değiliz. Hep beraber artık sesi yüksek çıkan, söylediğini bilen, hedefleri doğrultusunda ortak davranabilen bir birliktelik ortaya çıkmış oldu” dedi.
'REFERANDUM YOK HÜKMÜNDEDİR'
Referandum sürecinde gayri bir süreç yaşadıklarını belirten Hamzaoğlu, Anayasa değişikliğinin TBMM’de vekillerin gizli oy yerine açık oy kullanmasıyla hukuksuzluğun başlandığına dikkat çekerek, “Bu hukuksuzluk 16 Nisan’da kullanılan mühürsüz oylar ve Kürt illerinde birleştirilen ve taşınan sandıklar ile devam etti. Türkiye genelinde hukuksuzlukların yüzde 95 bölgede yaşandı. Bir başka gayri meşruluk ise anayasa paketleri toplumsal mutabakat sağlanan metinlerdir. Ancak paketi Erdoğan ve Bahçeli paketi olarak tanımlamak mümkün. OHAL koşulları sağlayanların aynı zamanda ‘Evet’ propagandası yapıyor. ‘Hayır’ propagandası yapanlara yönelik ise yasaklama, baskı ve tutuklamayla engellendi. Dolayısıyla hukuksuzluk ve gayri meşruluğuna baktığımızda bu referandum yok hükmündedir” diye konuştu.
'HAYIR'I YAYGINLAŞTIRARAK İLERLEMELİYİZ'
Referandumda yapılan tüm hukuksuzluk ve gayri meşruluklara rağmen sandıktan Türkiye’nin siyasi atmosferini değiştirecek bir “Hayır” çıktığını vurgulayan Hamzaoğlu, şöyle konuştu: "Hayır’ın hegemonyası Türkiye’deki siyasi iklimi değiştirmiştir. Yeter ki bu süreçte gerçekleştirilen ‘Hayır’ platformlarını özünü uygun bir şekilde var etmeye devam edelim. KHK’lerin iptallerini, referandum iptalini, OHAL’in kaldırılmasını talep eden çalışmalarımız yürütmeye devam edeceğiz. Aynı zamanda bu ‘Hayır’ platformlarını içeriğini tam da 1 Mayıs’ı kutlayacağımız şu günlerde sınıfsal ve emek gündemli bir sürece evriltebiliriz. Böylelikle gündemi yenilemekle beraber ‘Hayır’cıları kitleselleştirmek ve daha yaygınlaştırarak ilerlemeliyiz. Bu değişen iklim doğrudan doğruya muhalefetin birlikte bir şeyler yapabilme ortamını sağlıyor. Bu da bize demokrasinin önünü açacak gibi görüyor.”
'HAYIR PLATFORMLARI ÖZGÜNLÜKLERİNİ KORUMALIDIR'
“Hayır” platformlarını herhangi bir yapıya mal etmenin o platformların özünü sömüreceğine dikkat çeken Hamzaoğlu, “HDK meclisleri itibariyle var olmakla beraber ve sadece siyasi aidiyetleri değil kimlikleri, inançları ve yerelin sorunlarıyla bir araya gelecek meclisler hedeflemiş ve çalışma yürütmüş bir yapı olarak da oraların kendi özgünlüklerini koruması itibariyle her türlü çaba ve emek içinde yürüyoruz. HDK’nin varlık gerekçesi ve yöntemi için uygun alanlar... Bununla beraber ‘bizim olsun’ gibi bir derdimiz olamaz ve olmaması gerekir. O özgünlüklerini korumalılar. Buralar özgün iradeleriyle geleceği kucaklayacak adımlar atmalılar. Oraların gündemi zaten ekmektir, iştir, barıştır ve özgürlüktür. Oraları bu doğrultuda toparlamamız lazım” diye konuştu.
'TÜRKİYE'DEKİ KRİZİ GÖRMEK LAZIM'
Türkiye'deki siyasi ve ekonomik istikrarsızlığa da değinen Hamzaoğlu, konuşmasına şöyle devam etti: “Görünen o ki Türkiye’de siyasi istikrarsızlık ve krizin yanı sıra ekonomik krizin de saklanamayacak bir boyuta da gelmesidir. Türkiye'de finansal kapitali yeniden canlandırma girişimi vardır ama nafile. İşte bu krizi görmek lazım. Türkiye’de hem işçi ve emekçiler, işsizler, köylüler ve esnaf bugün için oldukça zor durumda. Yoksullukları derinleşiyor. Evde tencereler artık kaynamıyor. Kaynamayan evlerin sayısı artmaya başladı. Buna en azından bizlerin ve ortaklaşacağımız muhalefetin görmesi ve bunun çözümü ile ilgili olarak örgütlenmesi ve bunu dönüştürme hedefi ile örgütlenmesi, siyasi örgütlenmesi bu ekonomik perspektifi, geleceği görerek planlaması gerekir.
Bir diğeri ise TSK’nin Kuzey Suriye Federasyonu’nu bombalaması. Kuzey Suriye Federasyonu bir örgüt yapısı falan değil. Aksine siyasi, ekonomik, askeri ve kültürel olarak artık bir sistem. Bunu görmek lazım. ‘Orda bir örgüt var ve biz onu bombalıyoruz’ meselesini artık dünya inanmıyor. Orada Kürtlerin, Türkmenler, Araplar ve Süryaniler ile birlikte ortak kurduğu bir yaşam ve sistem var. O nedenle oraya müdahale doğrudan doğruya Türkiye’deki siyasi atmosferine etkisi olacaktır. Bütün bunları gören bir perspektifle yürümemiz gerekir.”
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “idam” için de referandumun yapılacağını sözlerini hatırlatan Hamzaoğlu, “Bununla farklı kesimlerde ‘Hayır’a oy vermiş birlikteliği parçalamak ve dağıtmak için böyle bir konuyu gündeme getirmiştir. Türkiye’de siyaseten muhalefette olanların ve gelecekte bir toplum hedefi olanların, bu oyunu görmesi ve buna göre tutum alıp bu oyunu deşifre etmesi gerekir” diye konuştu.
'HAZİRAN'IN İLK HAFTASINDA ÇALIŞTAY YAPIYORUZ'
“‘Hayır’ platformlarını zenginleştirmek, dağılmasını engellemek ve özellikle hep beraber ‘Hayır’a gelen bileşenlerin siyasi farklılıklarına ve hedeflerini bilerek, özel umutlara gerek kalmadan, hayallere kapılmadan ilerletmemiz ve devam ettirmemiz gerekiyor” diyen Hamzaoğlu, şunları söyledi: “Bu dönemin en büyük faaliyeti budur. HDK olarak bu perspektif ile yakın bir dönemde zenginliğimizi geliştirmek, özellikle kapsam itibariye alanda yani yaşam alanlarının tümünde yeniden zengin bir şekilde nasıl var olabiliriz, birlikte olabiliriz ve yaşananlara toplumun bütün kesimleriyle neler yapabileceğimizi bir daha gözden geçiyoruz. Haziran’ın ilk haftasında HDK yapısı, bileşenleri, delegeleriyle birlikte 1-2 günlük çalıştay yapıp, bu programımızı gözden geçireceğiz. Bu dönem ile ilgili araçları geliştirmeye çalışacağız.”