ANKARA - Cumhurbaşkanı Erdoğan, anayasa değişikliğinin ardından 33 ay sonra yeniden AK Parti'ye üye oldu. Başbakan Yıldırım, 21 Mayıs'taki kongrede Erdoğan'ı AK Parti Genel Başkanlığına aday olarak teklif edeceklerini açıklarken, Erdoğan ise "Bizim ayrılığımız sadece resmi ayrılıktı" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 16 Nisan'da halk oylamasıyla kabul edilen anayasa değişikliği ile "Cumhurbaşkanı seçilenin partisi ile ilişiği kesilir" kuralının kaldırılmasının ardından parti genel merkezinde düzenlenen törenle AK Parti'ye yeniden üye oldu.
10 Ağustos 2014'te Cumhurbaşkanı seçilen Erdoğan, 27 Ağustos 2014'te yapılan AK Parti 1. Olağanüstü Büyük Kongresi ile genel başkanlığı Ahmet Davutoğlu'na devrederek partisine veda etmişti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kurucusu olduğu AK Parti’ye 979 gün sonra tekrar dönerek parti üyelik formunu imzaladı.
Referandum ile kabul edilen anayasa değişikliği sonrasında, ilişiğini kestiği AK Parti’ye 33 ay sonra tekrar dönen Erdoğan, alkışlar ve gözyaşları ile karşılandığı salonda AK Parti üyelik beyannamesini imzaladı. Erdoğan’ın imzasını ise programı yöneten AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Ataş duyururken, Başbakan Binali Yıldırım’ın duygulandığı gözlendi.
DAVUTOĞLU VARDI, GÜL VE ARINÇ YOKTU
Üyelik formunu imzalayan Erdoğan'ı AK Parti'ye gelişinde Başbakan Binali Yıldırım karşıladı. Eski başbakanlardan Ahmet Davutoğlu da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı karşılayanlar arasında yer aldı.
11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve AK Parti kurucularından Bülent Arınç ise törene katılmadı.
YILDIRIM: CUMHURBAŞKANI'MIZI GENEL BAŞKAN ADAYI OLARAK TEKLİF EDECEĞİZ
Üyelik beyannamesinin imzalanmasının ardından Başbakan Yıldırım, AKP grup toplantısında konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın genel başkan adayı olarak teklif edileceğini açıklayan Yıldırım, "Özlemek, sabretmektir. Yılları, ayları, saatleri izlemektir. Gelecekse beklenen, beklemek güzeldir. İşte beklenen an, Sayın Cumhurbaşkanı'mız, kurucu genel başkanımız; bugün yuvaya, kurucusu olduğu AK Parti'ye tekrar dönüyor. Kendisine yol arkadaşlarım, parti teşkilatım ve grubum adına hoş geldiniz, şeref verdiniz; diyorum. Bize bu yolu açan aziz milletime huzurlarınızda şükranlarımı sunuyorum. Bugün Türk siyaseti ve demokrasisi için tarihi bir gün yaşıyoruz. Ülkeyi yönetenlerin kendini milletin üzerinde görme anlayışı sona erdi. Milletin adamı AK Parti'ye bugün dönüyor. AK Parti'nin kurucu lideri Cumhurbaşkanımızı yeniden aramızda görmekten duyduğumuz mutluluğu ifade etmek isterim. Kendi kurduğunuz yuvanıza hoş geldiniz. Millet, partisini lideriyle buluşturmuştur. Aslında ev sahibine hoş geldin demeye ihtiyaç yok. Sayın Cumhurbaşkanı'mızı genel başkan adayı olarak teklif edeceğiz" diye konuştu.
ERDOĞAN: BU AYRILIK SADECE RESMİ BİR AYRILIKTI
Ekdoğan, "Tabii bu ayrılık aslında sadece bir resmi ayrılıktı. Aramızdaki mesafe, mevduat gereği olan bir mesafeydi. Gönlümüz hep beraber oldu. Hep beraberdik. Biliyorsunuz ki gönüllere sınır çekmek, duvar örmek mümkün değildir. Bize bu hududu kimler çekmiş, gönlüme dar geliyor gardaşım dedik, bugünlere geldik" ifadelerini kullandı.
"2001 yılından 2014 yılı Ağustos ayına kadar yaşadıklarımız tarihi bir değişimin, dönüşümün ifadesidir" diyen Erdoğan, şunları öne sürdü: "Ülkemizin ücra köşesinde mütevazı kulübesinde yaşanından, en büyük şehirlerdeki plazalarında yaşayan vatandaşımıza kadar herkes hizmetlerimizden yararlanıyor. Asla ayrımcılık yapmadık, yapmayacağız. Sözümüzün muhatabı bize kulak verenlerdir, ama icraatımız herkes içindir. Bu ülkede kim ne derse desin, ikinci sınıf vatandaş yoktur. Seksen milyonun tamamı birinci sınıf vatandaştır."
Gülen cemaatine yönelik operasyonları da değinen Erdoğan, "FETÖ ile mücadelenin hızlandırılmaması durumunda başımıza neler gelebileceğini gördük. Birileri kalkmış 'Öyle değildi, böyle değildi' diyor. Öyle veya böyle, takiyyenin bu kadar başarılı yapıldığı bir başka örgüt Türkiye'de yoktur. Bunlar kendilerini gayet iyi biliyor. Biz bu aşamada kalkıp da şöyle dedi, böyle dedi diye bakamayız. Zaman zaman arkadaşlarıma söylüyorum, önünüze gelip gözyaşı dökenler de olabilir. Ben şuna inanıyorum; Acırsak, acınası hale geliriz" diye konuştu.
SURİYE VE IRAK
Erdoğan, Suriye ve Irak'ta yapılan operasyonlara dair de konuştu. "Yeni bir dönem" ifadesini kullanan Erdoğan, "Oralardan DEAŞ atılmıştır. Şimdi sırada Mümbiç ve bildiğiniz gibi Rakka var. Burada hedef, başta ABD olmak üzere koalisyon güçleriyle neler yapabiliriz? Yarın günübirlik bir Rusya ziyaretimiz var. Yarın bunları Putin ile konuşacağız. 16'sında da ABD seyahatimiz var. Orada da bütün bunları görüşeceğiz. İnşallah yeni bir süreci başlatabilirsek, Suriye'de hatta Irak'ta yeni bir dönemin adımları atılmış olacak... Gereği neyse onlara da onu yapıyoruz. Onun için YPG/PYD, bunların Kuzey Suriye'deki hedeflerini kursaklarında bırakacağız. Kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz. Başkasından bize hayır yok" diye konuştu.
'TÜRKİYE BURAYA DURUP DURURKEN GELMEDİ'
Erdoğan, "Türkiye bu halk oylamasına durup dururken gelmedi. Bu meselenin bir yönetim sistemi tartışması olduğunu hep söyledik. Güncel gelişmeler açısından bakarsanız 10 yıllık geçmişi var. Türkiye'nin parlamenter sistemi Osmanlı'da tercih edilmiştir. Cumhuriyet döneminde bu tercihte ısrar edilmiştir. Darbeler, muhtıralar, kaoslar içinde geçen bu uzun dönemi kimsenin dikensiz gül bahçesi gibi göstermeye hakkı yok. 2007 yılında sistem bir kez daha tıkandığında bu işin böyle gitmeyeceği anlaşılmıştır. 367 garabeti, amaçlananın tam aksi yönde ilerleyen bir sürecin başlangıcı olmuştur" diye konuştu.
REFERANDUM SONUÇLARI
Erdoğan, referandum sonuçlarına dair ılımlı bir dil kullandı. Kampanya sürecinde "terörizm" ile suçladığı "Hayır" tercihine ilişkin, "demokratik hak" ifadesinde bulundu. Erdoğan, "Hayır diyenlere de demokratik haklarını kullanma yönünde gayret sarf ettikleri için teşekkür ediyorum. Bizim onlara şükranlarımız, herhalde onların da 'evet' diyenlere şükranlarını gerektirir. Yüzde 51.4 bir AK Parti oyu değildir. Ama şunu da söyleyeyim, yüzde 48.6 da bir CHP oyu değildir" ifadesine kullandı.
AİHM AÇIKLAMASI
Erdoğan, CHP'nin referandum sonuçlarının Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne taşımasına dair şunları söyledi: "Yahu YSK nihai karar mercidir. Sen onunla tatmin olmuyorsun, AYM diyorsun. Oradan da umudunu kesiyorsun oradan AİHM'e gidiyorsun. Ya AİHM'in bu ülkenin seçim işlerine karışma yetkisi yok. Yenilen pehlivan yenilgiye doymuyor. Onun için sabırlı ol. Önümüzde 2019'da seçimler var, milletin gönlüne gir. Ama bunu yapmıyorlar, hala Türkiye'yi ne kadar Türkiye düşmanı varsa, terörist varsa onların kapılarına gidiyor. Onlarla kampanya yürütecek kadar düşüyor."