ANKARA - CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, açlık grevindeki Nuriye Gülmen ve Semih Özakça için Başbakan'a "Ölümlerine seyirci kalmayın" çağrısı yaptı. Hükümetin dış politikasını “İçeride aslan dışarıda kedi” sözleriyle eleştiren Kılıçdaroğlu, gazeteci Oğuz Güven’in tutuklanması için de “Siz ne biçim hakimsiniz, böyle rezalet olabilir mi?” dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu, 68 gündür açlık grevinde olan akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça için hükümete çağrı yaptı. Kılıçdaroğlu, "İki genç eğitimci açlık grevi yapıyorlar. Nuriye Gülmen ve Semih Özakça. Ne günahı var bunların. Tek arzusu var, 'Okuduk, öğretmen olduk, KHK ile işimize son veriyorlar' diyorlar. 'Çalıştırmayacaksanız o zaman bırakın ölelim' diyorlar. Sayın Binali Yıldırım'a sesleniyorum, genç eğitimcilerin ölümüne seyirci kalmayın, genç iki kişinin ölümüne izin vermeyiniz. Aileleri kabul edin, dertlerini dinleyin. Anadolulu aileler bunlar, ne günahı var bunların. Buradan iki kardeşime de istirham ediyorum; açlık grevinden vazgeçin" dedi.
GÜVEN’İN TUTUKLAMASI: BÖYLE BİR REZALET OLABİLİR Mİ?
Kılıçdaroğlu, cumhuriyet.com.tr genel yayın yönetmeni Oğuz Güven'in tutuklanmasına dair de, "Cumhuriyet gazetesi internet sitesi sorumlusu bir tweet atıyor, yanlış diye değiştiriyor sen misin onu atan, alınıyor ardından tutuklanıyor. İnsanda biraz vicdan olur ya, ne biçim hakimsiniz siz, ne biçim savcısınız siz. Böyle bir rezalet olabilir mi? Oğuz Güven hapishaneye gülerek gitti. Türkiye Cumhuriyeti'ni yarı açık cezaevine çevirdiler. Bunun hesabını birlikte soracağız. Birlikte mücadele edeceğiz" ifadelerini kullandı.
'KONTROLLÜ DARBE YAPTILAR'
Kılıçdaroğlu, hükümete yönelik şu eleştirilerini dile getirdi: "15 Temmuz'u fırsat bilip karşı darbe yaptılar, kontrollü darbe yaptılar. Milyonları perişan ettiler. Ben her yerde ve her zaman bilerek konuşuyorum. Bu insanlık dramları boşuna yaratılmıyor. Darbe yapmaya kalktılar, karşı darbe yaptık sözü bana ait değil, o kişiye, o zata ait. Neden darbenin asıl faillerinin ortaya çıkmasına izin vermiyorlar. Biz neyin ne olduğunu biliyoruz. Sandığa gidip 'Evet' oyu kullanan bütün vatandaşlarımıza sesleniyorum; vebale ortak olanlar bugün derin bir pişmanlık içinde."
SURİYE POLİTİKASI
Kılıçdaroğlu, hükümetin Suriye politikasına da eleştirilerini sürdürdü. Türkiye'yi "Freni patlamış bir kamyon gibi yokuş aşağı gidiyor" diye tanımlayan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Ne olacağı belli değil. Herkeste derin bir kaygı ve endişe var. Çöken bir devlet yapısı ile karşı karşıyayız. 15 yıldır memleketi yönetiyorlar, 15 yıldır koalisyon yok. Nasıl oldu da Türkiye'yi bu hale getirdiniz, darbe girişimini fırsat bilip kendi dikta anlayışınızı bu millete zorla kabul ettirmeye mi çalışıyorsunuz? Buna izin vermeyeceğiz. Bütün dünya bize düşman. Düne kadar herkesle ilişkimiz iyiydi. Ne oldu? Suriye'de batağa saplandık, 50 sefer uyardık, 'Yapmayın arkadaşlar' dedik. 'Suriye'ye ders vereceğiz' diye yola çıkanlar Batı'nın güçlü devletlerinden ders almaya başladılar."
'KENDİ TOPRAĞINDA KAÇAN HÜKÜMET NE DENİR'
Türkiye'nin ilk kez AKP döneminde toprak kaybına uğradığını belirten Kılıçdaroğlu, "Bize ait olan adalar Yunanistan tarafından işgal edildi. Çipras'a gidiyor soramıyor. Fırça yiyeceksen neden gidiyorsun oraya. Sen önce adaları kurtar. Ezikler, çünkü hatalarını biliyorlar. Süleyman Şah Türbesi'nin bulunduğu toprak bizim toprak. Biz toprağımızdan kaçtık. Kendi toprağından kaçan hükümete ne denir?"
'İÇERİDE ASLAN DIŞARIDA KEDİ'
Kılıçdaroğlu, "Türkiye demokratik bir devlet olmak zorundadır, gerçek bir cumhuriyet olmak zorundadır. Bunu takip edeceğiz. Devletteki çöküş nasıl başladı? Liyakati yok ederek. Geldiler ve çuvalladılar. Putin ile Trump arasında gidip geliniyor. Birisi bana nasıl gaz verir diye bir oraya bir oraya gidiyor. Dönemin başbakanları, cumhurbaşkanları da onurlu görev yapmışlardır. Amerika'da neler yaptığınız bilmiyoruz, gelecek. Eleştiri yapmak istemiyorum bu aşamada ama eğer orada farklı bir tablo ile Türkiye'ye gelirse herhalde bizim de söyleyeceklerimiz vardır. İçeride aslan kesilip dışarıda kedi rolüne bürününce dış politikayı yapamazsınız. Gazetelere zorla haber yaptırıyorlar, 'ekonomi çok iyi' diye" ifadelerini kullandı.